Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1437 E. 2021/1409 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1437
KARAR NO : 2021/1409
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/03/2019
NUMARASI: 2017/298 E – 2019/179 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 18/05/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösterdiğini, Davacı ile davalı arasında imzalanan Enerji Tedarik Sözleşmesi gereğince; davalı tara- fından, 01/04/2014 ile 31/03/2016 tarihleri arasında müvekkili şirketin elektrik enerjisi ihtiyacının kar- şılandığını, Davalı tarafından gerek mevzuat hükümlerine gerekse de taraflar arasındaki sözleşme aykırı olarak faturalandırma yapıldığını, belediyelere ödenmesi gereken verginin %1 yerine % 5 ora- nından hesaplandığını, Müvekkilinin uğradığı zararla ilgili olarak davalıya keşide edilen ihtarnameden herhangi bir sonuç alınamadığını beyanla, Fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000.00 TL’nin fazla tahsil edilen her fatura tutarındaki miktarların, faturaların son ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 02/01/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 190.334,32 TL’na çıkar- mış ve dilekçesini harçlandırmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu bedelin yasal zorunluluk gereğince doğ- rudan Ümraniye Belediye Başkanlığı’na aktarıldığını, Müvekkili şirketin bu bedele ilişkin bir denetleme yetkisi, kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını, somut olayda müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, Ayrıca davacının dava konusu faturalara süresi içerisinde itiraz etmediğini, bu nedenle dava konsu faturaları kabul etmiş sayılacağını beyanla davanın reddini savunmuştur.İlk Derece Mahkemesince: “Davanın KABULÜ ile, 190.334,32 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5.000,00 TL kısmına dava tarihinden ve 185.334,32 TL kısmına da ıslah har- cının yatırılma tarihi olan 02/01/2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 yasası uyarınca ticari temerrüt faizi uygulanmasına” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu : Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının “telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösterdiği, elektrik satış sözleşmesinde belediyelere ödenecek elektrik tüketim vergisi oranının %1 olarak düzenlendiği, ancak BTV’nin % 1 ye- rine % 5 oranında hesaplanarak tahsil edildiği” iddiasıyla ikame ettiği davada yerel mahkemece “Ta- hakkuk işlemini doğru olarak yapmanın davalının sorumluluğunda olması nedeniyle davalı tarafın pasif husumetinin bulunduğu, tarafların sözleşmesel ilişkileri olduğu için zamanaşımı süresinin dolmadığı, verginin Belediye hesabına giriyor olmasının, davalı ile dava dışı Belediye arasındaki bir hukuki ihtilafın konusu olabileceği, faturayı düzenleyen ve tahakkuku yapan davalı olmakla davacının talebinden sorumlu olduğu” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiğini, Ancak davacıdan tahsil edilen %5 BTV’nin Ümraniye Belediye Başkanlığı’na ödenmesi nedeniyle iadeye ilişkin talebin muhatabının Belediye olduğunu, müvekkil şirketin somut olayda pasif husumet ehliyeti bulunmadığını,Müvekkilinin dava konusu bedelin oran ve iadesi hususunda inisiyatifinin bulunmadığını, nitekim müvekkili tarafından davalıya yapılan başvurunun reddedildiğini,Davanın ihbarı talep edilmiş olmasına rağmen ihbar yoluna gidilmeyerek savunma hak- larının kısıtlandığını,Davacının dava konusu faturalara TTK 21/2 md de belirtilen süre içinde itiraz etmediğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Taraflar arasındaki Enerji Tedarik Sözleşmesi gereğince; 01/04/2014- 31/03/2016 tarihleri arasında davacı şirketin elektrik enerjisi davalı tarafça karşılanmıştır. Davalı tarafça düzenlenen faturalar ile dava dışı belediyeye aktarılmak üzere davacıdan % 5 oranında vergi tahsil edildiği anlaşılmaktadır.Davacı söz konusu dönemde, davalı tarafça elektrik tüketim faturalarına % 5 olarak yan- sıtılan ve belediyeye ödenen verginin esasen % 1 oranında uygulanması gerektiğini ve davalı tarafça fazla tahsilat yapıldığını beyanla fazlaya ilişkin tahsilatın iadesini talep etmektedir.Davalının ,davacı tarafın iade talebiyle ilgili olarak dava dışı belediyeye yaptığı başvuru üzerine 02/09/2016 tarihli cevabi yazı ile ” elektriğin hangi amaçla harcandığı tespit edilemediğinden talebin uygun bulunmadığı” yönünde cevap verildiği anlaşılmıştır.Dava konusu vergi tahsilatı 2464 sayılı 26/05/1981 tarihli Belediye Gelirleri Kanunu’nun 38. maddesine göre yapılmıştır.2464 sayılı kanunun “nispet ” başlıklı 38.maddesinde aynen: “Elektrik ve Havagazı tüketim Vergisi ;a.) İmal ve istihsal,taşıma, yükleme,boşaltma,soğutma,telli ve telsiz telgraf ve telefon müraselesi işlerinde tüketilen elektiriğin satış bedeli üzerinden % 1,b.) (a) bendi dışında kalan maksatlar için tüketilen elektriğin satış bedeli üzerinden % 5,c.) Havagazının satış bedelinden % 5 nispetinde alınır. ” denilmektedir.Dosya içeriğinden Davacının … şirketlerinden olduğu, telekomünikasyon sektöründe ,müşteri hizmetleri,müşteri kazanımı,tele satış, teknik hizmet,müşteri elde tutma ve sadakat, tahsilat, müşteri değerinin geliştirilmesi, müşteri bilgileri yönetimi ve analizi alanlarında faaliyet gösterdiği, kanundaki tanımı ile “telefon mürasalesi hizmetleri veren ” ticari bir kuruluş olduğu, , Taraflar arasında yapılan “Enerji Tedarik Sözleşmesi”nde ” Nakil Miktarı Tespiti Ve Elektrik Tüketim Vergisi ” başlığı altında davacının faaliyet alanından açıkça bahsedildiği, belediyeye aktarılmak üzere tahsil edilecek vergiye % 1 oranı uygulanacağının belirtildiği,Davacının 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 38/a md gereğince % 1 oranında vergiye tabi olduğu, ancak davalı tarafça yasaya ve sözleşmeye aykırı olarak % 5 oranında tahsilat yaptığı anlaşılmaktadır.Bilirkişi … tarafından ibraz olunan 11/07/2018 tarihli rapora göre; 04/2014- 03/2016 döneminde tahakkuk ve tahsil edilen elektrik faturaları incelendiğinde , davalı şirketin 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 38.md de açıklanan orana aykırı olarak 190.334,32 TL tutarında fazladan tahsilat yaptığı tespit edilmiş olup rapor hükme ve denetime uygundur.Dava konusu vergi tahsilatı davalı tarafça yapılmış olmakla davalının husumete ilişkin itirazı yerinde değildir.Diğer yandan dava konusu tahsilatın taraflar arasındaki akdi ilişki kapsamında yapıldığı ve BK anlamında sözleşmelere uygulanan dava zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır.Davacı tarafça bilirkişi rapor doğrultusunda dava ıslah edilmiş, ıslah harcı yatırılmıştır.Mahkemece davacının ıslah dilekçesindeki talebi de gözetilerek davanın tam kabulüne karar verilmiştir.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlen- dirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 12.987,72 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 3.247,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.740,32 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/05/2021