Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1371 E. 2021/1275 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1371
KARAR NO: 2021/1275
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2019
NUMARASI: 2016/166 E – 2019/102 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 27/04/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 21.01.2004 tarihinde davalı kuruma ait Yeşilköy santralinde çift portlu toplam 100 adet telefon hattı bağlandığını, bu numaraların Yenibosna santraline yine çift port olarak taşındığını, ancak telefon numaralarının …-… olarak değiştirildiğini, 08.12.2004 tarihinden itibaren kullanımdan çıkan söz konusu hatların sabit hizmet bedellerinin haberleri olmaksızın hesaplarından tahsil edildiğini, durumun Ağustos 2013 ayında fark edildiğini ve ilgili banka hesabından yapılan ödemelerin durdurulduğunu, konu hakkında yapılan araştırmada ödemelerin …-… nolu kullanılmayan, davalı idarece kullanımdan çıkarılan eski hatlarına ilişkin olarak bankaya verilen otomatik ödeme talimatı yoluyla tahsil edildiğinin anlaşıldığını, mahkemece tespit edilen bedelin dava değerini aşması halinde aştığı anda dava değeri yükseltilmek kaydıyla şimdilik 130.000 TL’sinin her bir fatura ödemesi için ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; …-… numaralı telefon hatlarında 2004 tarihinden 2008 tarihine kadar çıkan herhangi bir fatura bulunmadığını, 2008 tarihinden sonra çıkan faturaların ise … 1. Bölge İstanbul Eczane Odası adına tahakkuk ettirildiğini, dava konusu hatların 08.02.2008 tarihinde “İA İş Emri Türü” ile davacı adına tesis edildiğini, 08.02.2008 tarihinden itibaren Ağustos 2013 dönemine kadar fatura tahakkuk ettiğini, faturaların ödenmesine yönelik bankaya verilen otomatik ödeme talimatı tarihinin de 2008 yılı olduğunun müvekkili şirket müşteri hizmetleri sisteminde yapılan sorgulamada açıkça görüldüğünü, 02.08.2013 tarihinde söz konusu telefon hatlarının iptal edildiğini, son çıkan faturanın 31.08.2013 tarihli fatura olduğunu, bu tarihten sonra herhangi bir fatura çıkmadığını, dosyaya sunulan belgeler ve müvekkili şirket sistem ve kayıtlarında yapılacak incelemede davacının talebinin gerçeği yansıtmadığının görüleceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ,davacının davasının kısmen kabulüne, 76.757,05 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı istinaf eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;davanın istirdat talebine ilişkin olup,1 yıllık süre içerisinde açılmadığı ,2013 yılında ödemelerin anlaşıldığı, 2015 yılında davanın açıldığı gözetilerek davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmemesinin usule aykırı olduğu ,Esas yönünden ise , mahkemece alınan bilirkişi rakoruna itibar ederek karar verilmişse de bilirkişi raporunda. müvekkili şirketin sorumlu olduğu yönündeki değerlendirmelerin ve yapmış olduğu hesaplamanın doğru olmadığı, …-… numaralı telefon hatlarında 2004 tarihinden 2008 tarihine kadar çıkan herhangi bir fatura bulunmadığını, 2008 tarihinden sonra çıkan faturaların ise … 1. Bölge İstanbul Eczane Odası adına tahakkuk ettirildiğini, dava konusu hatların 08.02.2008 tarihinde “İA İş Emri Türü” ile davacı adına tesis edildiğini, faturalarda 08.02.2008 tarihinden itibaren Ağustos 2013 dönemine kadar fatura tahakkuk ettiğini, faturaların ödenmesine yönelik bankaya verilen otomatik ödeme talimatı tarihinin de 2008 yılı olduğu müvekkili şirket müşteri hizmetleri sisteminde yapılan sorgulamada açıkça görüldüğünü, 02.08.2013 tarihinde söz konusu telefon hatlarının iptal edildiğini, son çıkan faturanın 31.08.2013 tarihli fatura olduğunu, bu tarihten sonra herhangi bir fatura çıkmadığını, dosyaya sundukları bilgi ve belgelerin haklı olduklarını doğrulamasına rağmen mahkemece usul ve yasaya aykırı karar veriliği ileri sürülmüştür. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava; taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi kapsamında kullanımdan çıkarılan hatların sabit hizmet bedellerinin tahsil edilmeye devam edilerek, bu sebeple tahsil edilmiş olan bedellerin tespit ve tahsili istemine ilişkindir. Davalının zamanaşımı ile ilgili istinaf sebebinin incelenmesiyle ,mahkeme gerekçesinde de açıklandığı üzere,davacı ile davalı arasında abonelik sözleşmesi bulunması, dava konusu talebin sözleşme kapsamında istenen bir alacak olması nedeni ile 10 yıllık genel zamanaşımına tabi olduğu,dava tarihi itibarıyla bu sürenin geçmemiş olması nedeni ile davalının zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiş olmasında usul ve hukuka aykırılık görülmemiştir. Diğer istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ; mahkemece yargılamada alınan , taraf defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilgisayar yüksek mühendisi ve mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; taraflar arasında hat tahsis edilmesine ilişkin 21/01/2004 tarihinde imzalanan sözleşmeye istinaden davacıya çift portlu toplam 100 adet(…- … numaralı) hattın kullanıma tahsis edildiği, 08/12/2004 tarihli davalının yazısı ile …- … numaralı hatların …- … numaralı hatlar ile değiştirildiği, bu nedenle de 2004 yılı Aralık ayından itibaren …- … numaralı hatların davacının kullanımına tahsis edilmemiş olduğunu, bu nedenle bu hatlara ilişkin bu dönemden sonra tahakkuk ettirilen faturalardan dolayı davacının sorumluluğunun bulunmadığı,davacının, otomatik ödeme talimatı doğrultusunda çift portlu hatlara ait yaptığı ödemelere ilişkin sunduğu evraklara göre … nolu hat için toplam 56.953,75 TL tutannda ödeme yaptığı , ancak bu ödeme tutanndan 36.826,75 TL’sinin 2008-2013 yıllannda tahakkuk eden faturalara ait olduğu ve bu fatura bedellerinin davalının sistem ve kayıtları ile örtüştüğü, fakat 2005 yılında yapılan ödemelerin davalının sistem ve kayıtlan ile örtüşmediği, nitekim davalının sistem ve kayıtlarına göre 2008/04 döneminden önce davacıya tahakkuk ettirilen fatura bulunmadığının saptandığı, … nolu hat için ise toplam 39.930,30 TL tutarında ödeme yaptığının tesbit edildiği , davacının davalı ile yapmış olduğu abonelik sözleşmesi kapsamında kullanımına sunulan sabit hatlardan dolayı bu hatların kullanım dönemleri itibarıyla tahakkuk ettirilen fatura ve bu faturalardan davacı tarafından yapılmış ödeme itibarıyla davacının davalıdan 76.757,05 TL alacaklı olduğu görüşü bildirilmiştir.Bilirkişi raporunun dosyadaki deliller ile uyumlu ve denetime açık olması nedeni ile hükme esas alınmasında ve davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla,davalı tarafın yerinde görülmeyen istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine, Davalıdan Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 5.243,27 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.311,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.932,27 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, İstinaf giderlerinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/04/2021