Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1344 E. 2021/705 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1344
KARAR NO : 2021/705
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/06/2018
NUMARASI : 2017/46 E – 2018/692 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 10/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin pastane olarak faaliyet gösterdiği ve taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunduğunu,davacının kaçak elektrik kullanımı yapmadığını, sadece elektrik aboneliği olmadan elektrik sarfiyatı kullanmak (Usülsüz kullanım) kabahati olduğunu, kullanılan tüm elektrik sarfiyatının sayaçtan geçtiğini ve faturalandırıldığını, davalı şirket yetkililerinin ısrarla kendisine kusur izafesinde bulunarak sanki kaçak elektrik kullanımı varmış gibi son derece fahiş kaçak elektrik faturaları düzenleyerek mağduriyetine sebep olduklarını, sürekli elektriğin kesilerek ticaret yapılmasına engel olunduğunu, daha fazla mağdur edilmemek için 41.713,00.TL.sini ve diğer ara ödemeleri yapmak zorunda bırakıldığını, en son 8.510,00 TL.lık bir kaçak elektrik faturası gönderildiğini beyanla, ihtiyati tedbir kararı verilerek elektrik kesme işleminin iptaline, kaçak elektrik faturalannın iptaline ve bu kaçak elektrik tutanaklarından ötürü davalı şirkete menfi tespit suretiyle borçlu olmadığının tespitine,ödenen bedelin iadesine ve davalının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının abone olmadan elektrik kullandığını ikrar ettiğini, bu şekilde elektrik kullanımının kayıp kaçak elektrik kullanımı olduğunu, tutulan tutanaklar üzerine EPDK uyannca çıkarılan yönetmelik hükümlerinde belirtilen esaslar çerçevesinde davaya konu tesisatta kullanılan kaçak tüketim bedeli ve buna bağlı cezalar hesaplanarak davacıya tebliğ edildiğini, bu durumda EPDK’nın hükümleri doğrultusunda davacı lehine verilen tedbir kararının kaldınlması gerektiğini, kaçak elektrik tespiti ve tüketim bedeli hesaplamasını EPM Hiz.Yönetmeliği ve EPDK 622 sayılı karar uyarınca cezalı tarife uygulandığını belirterek davasının reddini ve tedbir kararının kaldınlmasını talep etmiştir.Davacı tarafça talep ettiği bedeller konusunda beyanda bulunulduğu ve eksik harcın tamamlandığı anlaşılmıştır. Mahkeme, alınan bilirkişi raporunda ,davacı tarafça işletilen iş yerinde 2288648 numaralı elektrik sayacının bulunduğu, iş yerinde davacı tarafın 01/07/2013 tarihinden itibaren faaliyet yürütmeye başladığı, tesisatı davacıdan önce kullanan abonenin sözleşmesini iptal ettirdiği, davalı kurumun görevlileri tarafından yapılan kontrolde 26/03/2013 tarihli Kaçak /Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağında belirlendiği üzere davacının sözleşmesiz olarak elektrik kullandığının belirlendiği; 26/09/2013 tarihli Kaçak/Usulsüz Elektrik tespit tutanağında da davacının Sözleşmesiz olarak Elektrik kullanmaya devam ettiğinin tespit edildiği, Davacının 31/01/2017 tarihinde Perakende satış sözleşmesi imzalayarak abonelik işlemini gerçekleştirdiği, 01/07/2013 ile 31/01/2017 tarihleri arasında davacı tarafın sözleşme imzalamaksızın elektrik kullandığı hususunun tespit edildiği, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği uyarınca Sözleşme imzalamaksızın elektrik enerjisi kullanıldığı bu durumun Kaçak Tüketim bedeli ve ceza hesaplanmasını gerektiği, davacı hakkındaki tahakkukların EPDK uyarınca çıkarılan Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlendiğinin belirlendiği gerekçesi ile ; “Davacı tarafın davasının reddine” karar verilmiştir.Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;aslında 4 yıldır eski abone adına fatura düzenlendiğini,kaçak tahakkuk yapılmasının yerinde olmadığını,ayrıca tahakkukunu fahiş olarak değerlendirildiğini,davacı hakkında kaçak elektrik kullanımından dolayı kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini,ek rapor alınmadığını,davacının daha sonra abonelik sözleşmesi imzaladığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Dava konusu yere ilişkin eski abonenin abonelik sözleşmesinin feshedilmesine rağmen davacı tarafça abonesiz olarak elektrik kullandığı,bu nedenle ilgili yönetmelik gereğince bu eylemin kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirilmesinden dolayı davacı hakkında birden fazla kaçak tespit tutanakları tanzim edilerek cezalı kaçak tahakkuku yapıldığı anlaşılmıştır.Hükme dayanak bilirkişi raporunda belirtilen tespitler ve yapılan cezalı tahakkuk hesabına ilişkin değerlendirme ve hesaplamanın ilgili mevzuat ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğu,bilirkişi raporunun taraf ,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu görülmüştür,Yeni bilirkişi incelemesinin davaya katkı sağlamayacağı anlaşılmıştır.Mahkeme kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/03/2021