Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1340 E. 2021/710 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1340
KARAR NO : 2021/710
T Ü R K M İ L LE T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/04/2019
NUMARASI: 2016/116 E – 2019/409 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 10/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket tarafından davalı diş hekiminin hastalarının diş protez, tamir bakım, temizlik vesair işlerini yaptığını, bu iş hizmetlerin karşılığında açık hesap çalışıldığını, davalıya yapılan işlerin bedeli olarak 23/03/2015 tarihli 19.905,48TL fatura düzenlendiği, ancak davalının gönderilen faturayı iade ettiğini, davalı ile borcun varlığı ve miktarı konusunda mutabakata varıldığını, ancak ödeme yapmadığını,alacağın tahsili için Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla yapılan takibe davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; takibe konu faturadaki ürün ve hizmetlerin hiçbir şekilde davalıya sunulmadığını, mutabakatı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafa borcu bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.Mahkeme tarafından sektör (diş hekimi) bilirkişisi ile mali müşavir bilirkişiden rapor alındığı, alınan raporda davalı ile ticari ilişkinin olduğu ve davalının kısmen ödemelerin bulunduğu alacağın tespiti noktasında hasta kaydı iş takip formları tedavi planlarının kabulü gerekeceği, davalı tarafın 2014 yılına ait defterlerini ibrazdan kaçındığı, davacı defterlerinde 19.905,48 TL tutarında diş yapımı ile ilgili laboratuvar işleri açıklaması ile kayıtlı olan faturadan dolayı icra takibine başlandığı ,bu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı , davacıya ait hiçbir kayda rastlanmadığı ,davacı faturasının açık fatura olup tek taraflı düzenlense de sektör bilirkişilerinin ortak anlatımlarıyla uygulama içerisinde davalının diş hekimi olup başka bir diş firmasıyla çalışmadığı,yapılan işlerin laboratuvar ortamında siparişler,iş formları vs gibi videolar yazışmalara bakılarak davacı tarafından yürütüldüğünün ve bu işlerin davacı tarafından yapıldığına kanıt vs delillerin olduğu , sektör bilirkişilerinin bu husustaki beyanlarına üstünlük tanınarak davacı tarafından verilene hizmetin davalı tarafça alındığı ve fatura kadar alacağın oluştuğu ,ancak alacağın likit olmadığı gerekçesiyle; “Davanın kabulüne, Küçükçekmece …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasında davalı tarafın 19.905,48TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına,19.905,48TL’sına takipten tahsile kadar ticari avans faizi uygulanmasına, icra inkar tazminat talebinin reddine” karar vermiştir.Kararı davacı vekili ile davalı vekili istinaf etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde icra inkar tazminatı verilmesi gerekirken bu talebin reddine karar verilmesinin usul ve hukuka uygun olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde;davalının davacıdan hizmet almadığını,davacının alacağını ispat edemediğini,davalıdan 2014 ticari defterleri istenilmediğini,davalının başka labotuvarla çalışmadığı konusundaki değerlendirmenin hatalı olduğunu,davanın reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davacının takip ve dava konusu yaptığı faturanın açık fatura yani veresiye şeklinde düzenlererek davacı ticari defterlerine işlendiği,davacının ilgli ticari defter kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil niteliğinde olduğu,sektör bilirkişilerinin beyanlarında (2 adet ayrı ayrı) ,davacı firmanın davalı diş hekimine 2014 senesinde protez ve muhtevi laboratuvar işlerinden dolayı sunulan iş formları, fotoğraflar, e-mail yazışmaları ,tedavi dökümanları, notlar, hasta yazışmaları flash bellekte bulunan hasta resimleri vs değerlendirilerek yapılan işlemlerin davacı tarafça davalı diş hekimine verildiğinin belirlendiği görülmüştür.Davacının ticari defter inceleme kayıtları kapsamında hükme dayanak sektör bilirkişi raporu kapsamında dava ve takibe konu işlerin eser sözleşmesi kapsamında hizmet olarak davacıya verildiği açıklığa kavuşmuştur.Sektör bilirkişi raporu davacının ticari defter incelenmesine dair mali müşavir kayıt tesptine dair belirlemeleri ile bu noktada örtüşmektedir.Davacı ticari defterleri sahibi lehine delil durumundadır.Hükme dayanak bilirkişi raporlarının taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine uygun olduğu anlaşıldığından yeni incelemeye gerek olmadığı açıktır.Ayrıca alacak hizmete dayandığından eser sözleşmesi kapsamında hesaplanması gerektiğinden ,alacağın somut davada likit olmadığı görülmektedir.Bu durumda icra inkar tazminatına hükmedilmemesinde aykırılık olmadığı görülmüştür. Mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu anlaşılmıştır.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının ve davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine,Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalıdan alınması gereken 1.359,74 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 400,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 959,74 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/03/2021