Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1335 E. 2021/722 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1335
KARAR NO: 2021/722
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2019
NUMARASI: 2014/1322 E – 2019/192 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 10/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Bağcılar/… Mah. … Cad. No:… Kat:… İstanbul adresinde tekstil işiyle iştigal ettiğini, davalı elemanların 05/08/2014 tarihinde mahalde kurulu … sayılı tesisata bağlı … marka 1986 model … seri nolu sayıcı söküp yerine … marka … seri nolu sayacı takıp aynı tarihli tutanağı tanzim ettiklerini ve sayacı götürdüklerini, daha sonra bu tutanağa dayanarak kaçak kullanım iddiasıyla 08/08/2014 son ödeme tarihli 2.984,20 TL tutarlı kaçak kullanım bedelini tahakkuk ettirdiğini, davalı nezdinde yapılan itirazın red edildiğini, bu süreç içinde 18/08/2014 son ödeme tarihli 7.646,20 TL bedelli eksik tüketim faturasını da tahakkuk ettirdiğini, müvekkili şirketin hiç bir şekilde kaçak elektrik kullanımının olmadığını, sayaca müdahale edilmediğini, davalı tarafından yapılan tahakkukun hukuka aykırı olduğunu, mağduriyet olmaması için anılan bedellerin 13/10/2014 tarihinde gecikme zamlarıyla birlikte 10.974,63 TL olarak ödendiğini, müvekkili şirketin anılan yerde 2003 yılından itibaren faaliyette bulunduğunu ve aynı sayacın kullanıldığını, önceki ve sonraki tüketimler arasında farklılığın olmadığını, yönetmelik hükümlerine göre sayaca müdahale edilerek tüketimin engellenmesi halinde kaçak kullanım olduğunu, somut olayda böyle bir durumun bulunmadığını, laboratuvar sonucunun müvekkiline tebliğ edilmediğini, tüketimlerin kurulu güç ile mukaye edilerek incelenmesi halinde kaçak kullanım olmadığının görüleceğinden bahisle ödemek zorunda kalınan 10.974,63 TL bedelin ödemenin yapıldığı 22/10/2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, haksız tahsilat nedeniyle %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … sayılı tesisat mahallinde 05/08/2014 tarihinde yapılan kontrol sonucunda davaya konu … marka … seri nolu sayacın kaldırılarak yerine … marka … seri nolu sayacın takılarak aynı tarihli tutanağın düzenlendiğini, sökülen sayacın laboratuvara gönderildiğini, müvekkili kuruluşun Sayaç Ayar Tamir Bakım Başmühendisliği tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 06/08/2014 tarihli rapor ile sayacın damgalarının orijinal damgaları ile uyumlu olmadığı, sayacın numaratör takımları üzerinde müdahale izlerinin görüldüğü, sayacın disk mili alt yatak kapağı vidası gevşetilerek sayaç diskinin emana oturduğunun sayaç diskinin dönmediğini ve kaçak işlemi yapılmasının uygun olduğunun belirtildiğini bunun üzerine davacı adına 08/08/2014 son ödeme tarihli 2.948,20 TL tutarında kaçak ve 18/08/2014 son ödeme tarihli 7.646,20 TL tutarında eksik tüketim bedelinin tahakkuk ettirildiğini, tutanağın mahallinde davacı adına düzenlendiğini ve davacı şirket yetkilisi … tarafından imzalandığından bahisle davacı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; ” davacı tarafın elektrik sayacına müdahale ederek kaçak elektrik kullanımının bulunduğu teknik değerlendirmeden anlaşılmış yürürlükteki mevzuat gereği 10.526,99 TL borçlu olduğu hesaplanmış, bunun sonucu olarak aşağıda yazılı miktar kadar borçlu bulunmaması nedeni ile ödenen (10.974,63TL-10.526,99TL= 477,64 TL) 477,64 TL nin iadesi gerektiği” gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü-kısmen reddi ile 477,64 TL’nin 22/10/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline davacı tarafa iadesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve katılma yoluyla davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; karar gerekçesinin hatalı, noksan ve yetersiz olduğunu, kararda sadece dosyaya gelen son bilirkişi raporuna dayanıldığını, müvekkili şirketin itiraz ve defiler değerlendirilmediğini, çelişkili bulunan bilirkişi raporları gerekçe göstermekle yetinildiğini, rapora itirazları nedeniyle ek rapor veya yeni bilirkişiden rapor alınması taleplerinin değerlendirilmediğini, bu rapordan önce alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, bilirkişi raporunda hesaplama yapılırken geçmiş dönem tüketimlerinin baz alındığını, günlük ortalama tüketimin 216,48 kwh olduğundan hareketle hesaplama yapıldığını, oysa ki müvekkile ait işyerindeki sayacın değiştiği tarihten sonraki yani 05.08.2014-14.10.2014 tarihleri arasında günlük tüketimin 85kWh olduğunun görüldüğünü, hal böyle iken eski sayaç döneminde günlük tüketimin 216,48 kwh olduğunun kabulü ile hesap yapılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkili şirketin iş hacmi, çalışan sayısı ve makinelerin de değişiklik olmadığı göz önüne alındığında iki sayaç arasında bu kadar fark olmasının ancak eski sayacın fazla tüketim hesapladığı yönünde kabulü ile mümkün olduğunu, ilk raporda dava konusu yerde kurulu tesisata bağlı sayaca müvekkili şirketin müdahalesinin olmadığının tespit edilmiş olduğunu, davalının üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirmediği yönünde itirazlarının değerlendirilmediğini, şirket tarafından kullanılan sayacın imal yılı 1986 olup iş bu sayacın 10 yılda bir yenilenmesi gerektiği halde davalı şirket bu yükümlülüğünü yerine getirmeyerek 3516 sayılı kanun hükümlerine aykırı davrandığını, daha önceki raporlarda kurşun mühürlerin sayacın kullanım ömrünü doldurmuş olması nedeni ile bozulabileceğini ve bu kurşun mühürlerin orijinal olup olmadığı yönünde Kurşun Mühür Teknik raporunun bulunmadığının belirtildiğini ileri sürerek kararı kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili katılma yoluyla verdiği istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin tahakkukuyla bilirkişi raporundaki hesaplamanın farklılık arzettiğini, bu farkın fatura bileşenleri enerji fonu, belediye tüketim vergisi (btv) veb trt payı hesabında dikkate alınan matrahtan kaynaklandığını, raporun hatalı olduğunu, kısmen aleyhe olan kararda hükme esas alınan bilirkişi raporunda bedel tespiti yapılırken sadece aktif enerji bedelinin matrah olarak esas alındığını, TRT payı, enerji fonu ve belediye tüketim vergisi (BTV) düzenlemelerini içeren ilgili kanun ve mahkeme kararları ışığında, bu bedellerin tespitinde esas alınan matrahta aktif enerji bedeli + kayıp bedelinin yer alması gerektiğini, istirdat istemine ilişkin olarak da davacı taraf Türk Borçlar Kanunu’nun 78. maddesine göre, ihtiyariyle ödeme yapmış olup ihtiraz i kayıt ileri sürmediğinden ödediği bedeli geri isteyemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, kaçak elektrik tutanağı nedeniyle tahakkuk ettirilen borç nedenine dayalı menfi tespit ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; ilk bilirkişi incelemesinde bilirkişinin 28 yıllık olması sebebiyle alt yatak kapağının gevşeyip emane oturabileceği, hesaplama dönemi ve öncesi dönemlerin yeni döneme göre yüksek olması sebebiyle anlık çekilen akıma göre hesaplama yapılmasının gerektiği, Davalı kuruluş tarafından tanzim olunan tutanak ile dosya mündericatına göre dava konusu mahalde kurulu olan tesisata bağlı sayaca davacının müdahalesinin bulunmadığı, kayıp-kaçak vs bedellerin hesaplamalara dahil edilmesinin gerektiği, bu duruma göre mahalde kullanılan eksik tüketim bedelinin 9.572,81 TL olduğu, tahakkuk ettirilen bedellerin davacı tarafından gecikme zammı+ KDV ile birlikte 10.974,63 TL halinde ödendiği, 13/10/2014 ödeme tarihi itibariyle 1.111,89 TL alacaklı olduğunu mütalaa etmiştir. Rapora itirazlar nedeniyle ikinci kez yaptırılan bilirkişi incelemesinde bilirkişi, davacı tarafın elektrik sayacına müdahale ederek Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği madde 26/1-a-b-c’ye göre kaçak elektrik enerjisi tükettiği kanaatine varıldığını, 3065 Sayılı KDV Kanunu’nun 24/C maddesine göre vade farkı fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzeri adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler KDV matrahına dahil bulunduğunu, bu kapsamında, bir teslim ve hizmet bedelinin ödenmesine bağlı olarak ortaya çıkan gecikme zammı ve faizleri, KDV matrahına dahil olacağını, buna göre elektrik su ve telefon faturalarının geç ödenmesi nedeniyle uygulanan gecikme zamları, KDV Kanunu’nun 24 /C maddesine göre KDV matrahına dahil bulunduğunu, davacının Kaçak Elektrik Tüketim Tahakkuk bedeli 10.526,99TL borçlu olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporlarının incelenmesinde, bilirkişinin ikinci ek raporunda sayaca müdahalenin bulunmadığı saptanarak kaçak tahakkuku yapılmaksızın eksik tüketim hesabı yapılmış olması nedeniyle sayacın abonenin kusuru dışında eksik kayıt yaptığı belirtilerek hesaplama yapıldığı, yapılan bu hesaplamanın yönetmeliğe uygun ve denetlenebilir olduğu ve davacının ödemesi gereken 10.974,63 TL olduğu, buna göre de davacının 1.111,89 TL fazla ödeme yaptığı anlaşılmış olmakla kararın bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. 6098 sayılı TBK’nın 39/son maddesine göre; aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz. Tahakkuk yapıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine uymayan bir ödeme yapıldığı iddia edildiği taktirde, ödeme sırasında ihtirazi kayıt ileri sürmese dahi ödeyen; zamanaşımı süresi içinde bu bedelin istirdadını talep edilebilir. Buna göre; davacının dava konusu tahakkuk bedelinin ödemesini yaparken ihtirazi kayıt koymasına gerek yoktur. O halde, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, davacının haksız olarak ödediğini iddia ettiği faturaları bedelinin iadesini, ihtirazı kayıt ileri sürmemiş olsa bile, zamanaşımı süresi içinde isteyebileceği göz önünde bulundurulduğunda davalının bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine; Davacının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; Davacının davasının kısmen kabulü-kısmen reddi ile 1.111,89 TL’nin 22/10/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline davacı tarafa iadesine fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A- Davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine; B- Davacının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1- Davacının davasının kısmen kabulü-kısmen reddi ile 1.111,89 TL’nin 22/10/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline davacı tarafa iadesine fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- 6100 S HMK gereğince ve Harçlar Kanunu uyarınca 75,95 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 187,10 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ ye gelir kaydına, bakiye 111,15 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine, 3- Davacı tarafından yatırılan 75,95 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4- 6100 S HMK 1391,00 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 140,90 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmının davacı uhdesinde bırakılmasına, 5- İş bu dava nedeniyle davalı tarafından yapılan 48 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 43,14 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 6- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 7- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve 6100 S HMK gereğince red edilen miktar üzerinden belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 8-Taraflarca dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca taraflara iadesine, İstinaf İncelemesi İle İlgili Olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davalıdan alınması gereken 75,95 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 31,55 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 46,90 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/03/2021