Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1316 E. 2021/647 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1316
KARAR NO: 2021/647
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/04/2019
NUMARASI: 2017/389 E – 2019/335 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı kurumun … numaralı abonesi olduğunu, sayaç değişiminden sonra 12.02.2016 tarihinde 248,10 TL tutarındaki ilk faturanın geldiğini, uzun süre fatura gelmediğini, 8 ay sonra 32.137,40 TL fatura tahakkuk ettirildiğini, bu duruma itiraz ettiklerini, davalı kurumun elektriği kesme tehditi olduğundan sonra gelen faturaları ödediklerini, merdiven otomatiği için aylık 2.000-3.000 TL civarı fatura gelmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyanla, tedbir talebinin kabulünü, dava sonuna kadar davalı kurumun fatura tahakkukun ve kesme işlemlerinin durdurulmasını, 32.137,40 TL bedelli fatura borcunun olmadığının tespitini, davalıya yapılan ödemelerden şimdilik 1.000TL’nın davalıdan alınarak davalının uyguladığı faiz ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiş, bilahare davasını 28.478,20 TL üzerinden ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının HMK 390.maddesi gereği davasında haklılığını yaklaşık olarak ispatının gerektiğini ve davacının haklılığını destekler herhangi bir durumunun mevcut olmadığını, 01.08.2016 tarihinde sisteme takılan … marka sayacın numarasının … olmasına rağmen yanlışlıkla … yazılması sonucu okuma yapılamadığı ve faıtura çıkarılamadığı tespit edildiğinden sökülerek laboratuarda muayene edildiğini ve 77.916,218 kWh eksik tüketim tahakkuku yapılarak 2016/10 dönemli 32.137,40 TL fatura tahakkuk ettirildiğini, tanzim edilen faturanın EPDK yönetmeliklerine uygun olarak düzenlendiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda ; Ancak davalı vekilinin … marka sayacın doğru tüketim kaydetmediğine ilişkin ne vekil eden kurumun tespiti ne davacı yanın itirazı olmadığını beyan etmesi nedeni ile … marka sayacın kaydettiği tüketimler dikkate alınarak sayacın 12/01/2016-01/08/2016 arasında 7074 kWh tüketim kaydettiğine göre 01/08/2016-13/10/2016 arasında önceki dönemin günlük ortalama tüketimi esas alınarak hesaplama yapılırsa 2556,46 kWh bulunacağını, buna göre 12/01/2016-13/10/2016 arasındaki dönemin toplam tüketim miktarının 9630,46 kWh bundan daha önce bedeli tahsil edilen 757,782 kWh tenzil edilerek tüketim miktarının 8872,678 kWh bulunarak buna ilişkin bedelin 3659,20 TL olduğunu bildirmiştir. Tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle, bilirkişi tarafından, davalının tüketim hesabına itirazı bulunmadığını beyan ettiği sayacın tüketim kayıtları esas alınarak yapılan hesaplamaya göre” davanın kabulü ile 28.478,20 TL dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; bilirkişi 15.02.2018 tarihli raporuna itirazları üzerine ek raporunda … ve … seri numaralı sayaçların tüketimleri esas alınarak ikili bir hesaplama yapıldığını, kök rapora eksik tüketim hesabı değil normal tüketim hesabı yapılması gerektiği zira ortada eksik tüketim yapan bir sayacın bulunmadığı aksine sayaç numarasının yanlış yazılmış olması nedeniyle tüketimler belli iken fatura çıkmamış olduğu yönünde itiraz etmiş olduklarını, her ne kadar bilirkişi Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin Sayacın hiç veya doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespiti başlıklı 14. Maddesine göre hesaplama yapmışsa da hiç ya da doğru tüketim kaydetmeme gibi bir durumun söz konusu olmadığını, sayacın tüketim kaydettiğini, fakat sayaç numarasının kurum çalışanlarınca sistemde tek hanesi yanlış yazıldığı için fatura çıkmadığını ihtilaf konusu dönemde ek tüketim hesabı değil sayacın yazmış olduğu endeksler esas alınarak hesaplama yapılması gerektiğini bildirmelerine rağmen dikkate alınmadığını, tüketimin olduğu … nolu sayacın sisteme 01.08.2016 tarihinde takılmasına karşın, eski sayaç olan … nolu sayaca en son 12.03.2016 tarihinde fatura çıkarıldığı ve aynı sayacın sökme tarihi olan 01.08.2016 (yeni sayacın takıldığı tarih ile aynı) tarihinde yeni sayacın tüketimi ile birlikte itiraza konu edilen 32.137,40 tl tutarında fatura 13.10.2016 tarihinde düzenlendiğini, faturanın çıkarıldığı aynı sayacın kullanılmaya devam edildiğini, sayaç fiziki olarak daha eski bir tarihte takıldığı halde sisteme geç işlenmesi nedeniyle ihtilafın ortaya çıktığını, yeni sayaçtaki endekslerinin birbirini takip ettiği ve toplu faturadan sonra aylık fatura tutarlarının 2-3 bin aralığında olduğu düşünülürse 7 aylık süre için düzenlenen faturanın 32.137,40 TL olmasının normal olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, davalı tarafından tahakkuk ettirilen elektrik enerjisi borcu nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti istemini konu almaktadır. Dosya kapsamından, davacının … tesisat numaralı işyerinde 12.01.2016-13.10.2016 tarihleri arasında tükettiği elektrik faturalarının davalı tarafından çıkartılmadığı, davacı tarafından durumun davalıya bildirildiği, davalı tarafından 32.137,40 TL tutarında elektrik faturasının çıkarılarak davacıya bildirildiği, iş yerindeki tüketimleri … ve … marka sayaçlar tarafından kaydedildiği, sayacın hangi tarihte söküldüğünün tespit edilemediği, tüketim endeksine göre … marka sayacın 01.08.2016 tarihinde işyerine takıldığı, bilirkişi tarafından kök raporda 12.01.2016-13.10.2016 tarihleri arasındaki tüketim miktarının tespit tarihinden sonraki iki dönem ortalaması alınarak hesaplanmış olduğu, ek raporda ise … marka kaydettiği tüketim miktarına tarafların itirazı olmadığı bildirildiğinden 12.01.2016-01.08.2016 tarihleri arasındaki sayaç tüketiminin 7074 olması nedeniyle ortalamanın bu verilere göre her iki sayaç ortalaması ayrı ayrı alınmak suretiyle seçenekli rapor hazırlanmış olduğu görülmektedir. Buna göre yapılan değerlendirmede ek raporda bilirkişinin seçenekli rapor hazırladığı, … marka sayaca göre hesaplama yapılması görüşünün olduğunun raporda belirtildiği, kök rapordaki tespitlerin de bu yönde olduğu görülmektedir. EPTHY 14. Maddesindeki ” sayacın tüketicinin kusuru dışında herhangi bir nedenle hiç veya doğru tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde varsa tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri, yoksa tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas iki tüketim dönemine ait ortalaması dikkate alınarak geçmiş dönem tüketimlerinin hesaplanarak fatura edileceği” düzenlenmiştir. Buna göre, davaya konu dönemde her iki sayacın tüketim kaydettiği, ancak her iki dönem arasında tutarsızlık olduğu, sayaç muayene raporunun bulunmadığı, yönetmeliğin belirtilen maddesine göre hesaplama yapıldığı halde varsayıma dayalı olan seçeneğe göre karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf talebinin kabulüyle HMK’nın 353/1-.b.2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında davalının kısmen kabulüyle davacının dava konusu fatura nedeniyle 7.030,65 TL borçlu olmadığının tespitiyle fazla ödenen 7.030,65 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında; 1-Davanın kısmen kabulü ile 7.030,65 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Alınması gerekli 480,26 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 448,86TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-Davacıdan alınan 31,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 827,20 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre hesap edilen 204,15 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalının bu şamada yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davacı lehine kabul red oranına göre karar tarihindeki AAÜT uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Davalı lehine kabul red oranına göre karar tarihindeki AAÜT uyarınca 4,080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımların kararın kesinleşmesi halinde yatıran taraflara ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu 17,65 TL ‘nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/03/2021