Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1314
KARAR NO: 2021/639
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2018
NUMARASI: 2015/758 E – 2018/1208 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin mobilya şirketi olduğunu,davacı şirketin sayaçta arıza olup olmadğının tespiti için 03.06.2015 tarihinde davalı kuruma başvurduğunu, bu başvurudan sonra sayaç değişimi yapıldığını , değişen sayaç sonrası elektrik tüketimi miktarında faturaya yansıyan herhangi bir değişiklik oluşmadığını, elektrik kesintisi nedeniyle davacının başvurusu üzerine davalı kurumun yeniden sayaç değiştirdiğini, davalı kurumun yaptığı son sayaç değişiminden sonra elektrik tüketim miktarı ve fatura bedeli yaklaşık olarak %20 oranında yüksek bir artış meydana geldiğini, davalı kurum tarafından bu artış nedeniyle davacı şirkete geçmiş ayları dikkate alarak son bir yıl için yaklaşık 43.093,20 TL kaçak elektrik kullanım faturası düzenlediğini, davacı şirket tarafından gerçekleşecek herhangi bir elektrik kesintisi durumundan zarara uğramaması için ihtiyati tedbir talep ettiklerini beyanla, 43.093,20 TLlık fatudan dolayı 10.000,00 TL dan davacını borçlu olmadığının tespitine (dilekçe konu ve netice-i talep kısmında ise 43.093,20 TLlık faturadan borçlu olunmadığının tespitine ) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Ayrıca davacı tarafça daha sonra eksik harcın 43.093,20 TL üzerinden tamamlandığı görülmüştür. Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet ve zamanaşımı itirazları ile birlikte dava konusu … nolu tesisatta … marka … seri numaralı sayacın 17.03.2015 tarihinde değiştirildiğini, 31.03.2015 tarihli laboratuar sonucunda besleme devresinin arızalı olduğunun tespit edildiğini, tespite istinaden 17.03.2015-31.05.2015 tarihleri arası tüketimler referans alınarak 30.03.2014-17.03.2015 tarihleri arasında 134.237 kWh ilave tüketim hesabının yapıldığını, davacı şirketin ihtiyati tedbir talebinin yerinde olmadığını belirterek , davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davada davalı tarafından düzenlenen eksik tüketime dayalı tahakkuk yönünden menfi tespit talep edilmiştir. Mahkeme,alınan kök ve ek rapor kapsamında,davacıya ait işyerinde 300/5 akım trafolu elektrik sayacının besleme devresi arızalanarak ekranının kapandığı ve sayacın 16.12.2014-17.03.2015 tarihleri arasında 91 gün davacının (tüketicinin) kusuru dışında herhangi bir nedenle hiç kayıt yapmadığını, sayacın 17.03.2015 tarihinde sökülerek yerine … seri numaralı x5A 220/38 V 300/5 akım trafolu elektrik sayacını takıldığını, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin “Madde 14.(1).( a). Sayacın, tüketicinin kusuru dışında herhangi bir nedenle;Hiç tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde varsa tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanır ve fatura edilir” hesaplandığı, madde hükmünde öncelikle tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak hükmü olduğundan tüketim şemasından da görüleceği gibi sayacın 16.12.2014-17.03.2015 tarihleri arasında hiç tüketim kaydetmediği,sayacın tüketim kaydetmemeye başladığı 16.12.2014 tarihinden önceki 19.12.2013-16.12.2014 tarihleri arasındaki dönemin ihtilafsız dönem olduğu, 19.12.2013-30.3.2014 tarihleri arasındaki dönemin de, ihtilafsız aynı dönem olduğu,davacının 19.12.2013-30.3.2014 tarihleri arasındaki ihtilafsız aynı dönem tüketimlerini sayacın kaydetmediği tüketim miktarı [(64178,695 kWh – 63428,159 kWh) x 60] / 101gün= 445,86 kWh/gün ile 91 günlük zamandaki tüketim miktarı: 445,86 kWh x 91 gün= 40573,26 kWh olduğu, davalı tarafından 136264,52 kWh üzerinden tahakkuk ettirilen 43.093,20 TL borcun içerisinde yeni takılan sayacın 31.05.2015-05.06.2015 tarihleri arasında kaydettiği (922,934-889,142)x60= 2027,520 kWh tüketim bedeli olan 646,23 TL de bulunduğu,bu bedelin endeks esaslı tahakkuk olduğu, davalının tahakkuk ettirdiği borç 43.093,20 TL olduğundan, davacının davalı …’a 43.093,20 TL -12.918,65 TL- 646,23 TL = 29.528,32 TL’den borçlu olmadığının belirlendiği gerekçesiyle; “Davacının davasının kısmen kabulü ile ;30/06/2015 Tarihli 057300 sıra nolu elektrik faturasındaki 29.528,32-TL yönünden davacının davalıya borçlu olunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;dava konusu olayda müşteri kusurundan kaynaklanmadığı için kaçak usulsüz kullanım hükümleri uygulanmayarak EPY 14. mdye göre doğru tüketim kaydetmeyen sayaç hükmü uygulandığını,EPY 14.mdde tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanır, fatura edilir hükmüne göre de 17.03.2015-31.05.2015 tarihleri arasında tüketimler referans alınarak 30.03.2014-17.03.2015 arasına 134.237 kWh ilave ek tüketim tahakkuk ettirildiğini,bilirkişi raporuna itrazlarının değerlendirilmediğini,tüketim hesabında ise,EPY 19.madde kapsamında , Tahakkuka esas süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise 90 günü aşamaz. şeklinde düzenleme bulunduğunu, olayda, davacının bütün kullanım kayıtları olduğu ve belgelerle sabit olduğu için faturalandırmanın 12 ay üzerinden yapıldığını sayacın eksik tüketiminin laboratuvar incelemesi ile sabit olduğunu, geçmişe yönelik ne kadar eksik tükettiği ise de ancak ortalama alınarak kurulu güç hesaplandığı ve bunu belki daha fazla eksik tüketim hesaplamışsa da en fazla 1 yıl geriye gidilebildiğini, bilirkişinin 19. uncu maddeyi ihmal ettiği, faturalandırma yapılırken sadece hiç ölçüm yapılmamış 91 günü baz alarak hesaplama yaptığını,bu sebeple farklı bedeli belirleyerek kanun ve yönetmeliğe aykırı davrandığın belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava açılırken … davalı olarak gösterilmiş isede,davanın …’a karşı açıldığı anlaşılmakla,karar başlığındaki davalı ünvanı yanında … ibaresinin resen maddi hata olarak düzeltilmesi gerekmiştir. Ayrıca davacının işyerindeki sayacın besleme devresi arızalandığından 16.12.2014-17.03.2015 tarihleri arasında 91 gün davacının kusuru dışında hiç kayıt yapmadığı, gözetilerek bu durumun Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 14. maddesine göre davacının aynı döneme ait geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak sayacın kaydetmediği tüketim miktarının hesaplanmasında aykırılık görülmemiştir.Çünkü sayacın önceki dönemlerde kayıt yapılmadığına ilişkin bir tespit ve iddia bulunmamaktadır.Bu nedenle davalının sayaç değişikliği sonrası ilk iki tüketim faturasının eksik tüketimde baz alınması yönündeki istinaf talebi yerinde görülmemiş, ilgili yönetmelik 19.madde kapsamındaki uygulama talebi de dikkate alınmamıştır. Hükme esas kök ve ek bilirkişi raporunda ve sayacın tüketim kaydetmediği 91 günlük süre karşılığı olmak üzere ödenmesi gereken elektrik enerji bedelinin 12.918,65 TL olarak hesaplandığı, davacının Haziran 2015 ayına ait elektrik borcununda 646,23 TL olduğu, davacının belirtilen fatura nedeniyle toplam borcunun 12.918,65 TL+646,23 TL= 13.564,88 TL olduğu anlaşıldığından, davalının tahakkuk ettirdiği tüketim bedeli olan 43.093,20 TL.dan davacının aynı dönemde borçlu olduğu toplam 13.564,88 TL çıkartıldığında ,davacının 43.093,20 TLlık tahakkuktan dolayı davalıya 29.528,32 TL.borçlu olmadığı görülmekle,hesaplamanın ilgili yönetmelik ve mevzuat hükümlerine uygun olduğu belirlenmiştir. Alınan kök ve ek bilirkişi raporunun taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu görülmekle,yeni bilirkişi incelemesinin davaya katkı sağlamayacağı açık olduğundan bu konudaki davalı istinafı yerinde görülmemiştir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 2.017,07 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 504,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.512,80 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/03/2021