Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1283 E. 2021/634 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1283
KARAR NO: 2021/634
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/04/2019
NUMARASI: 2018/825 E – 2019/331 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı elektrik dağıtım şirketi tarafından, vaktiyle maaşlı personel olarak çalıştığı … A.Ş’nin elektrik borcu için yapılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinde ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin muhtarlığa bırakıldığını ve muhtarın haber vermemesi nedeniyle 7 günlük takip süresinin dolduğunu, davalı şirketin davacı aracına haciz konulduğuna ilişkin mesaj göndermesi üzerine davacının takipten haberdar olduğunu, elektrik borcu olan firmada ücretli çalıştığı ve işe girmeden yapılmış bir elektrik sözleşmesinden dolayı icra takibi yapıldığını, şirkette Mart 2014 tarihinde çalışmaya başladığını, sözleşmenin ise kendisi işe girmeden önce yapılmış bir sözleşme olduğunu, imza, kefillik ve ortaklığının bulunmadığını ,davacının borçla bir ilgisi olmadığını beyanla,davacının takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına ilişkin karar verilemeyeceğini, takip başlatıldıktan sonra açılacak menfi tespit davalarının bir yıllık zamanaşımının bulunduğunu belirterek davanın reddine, davacının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayıllı dosyada , davacı tarafından davalı aleyhine toplam 4.016,60-TL üzerinden ilamsız takip yapıldığı anlaşılmıştır. Menfi tespite ilişkin davanın davacı tarafça 8.057,76 TL.nın 08/06/20218 tarihinde davalıya ödendiği belirtilerek istirdat davasına dönüşmüştür. Davalı tarafça icra dosyasına alacağın haricen tahsil edildiği belirtilerek tahsil harcı yatırılarak haczin kaldırılması beyanında bulunulduğu görülmüştür. Mahkemece dava dışı … Anonim Şirketine ait ticaret sicil kayıtlarında davacının şirket ortağı olmadığı belirlenmekle,yine abonelik sözleşmesinde de davacının imzasının olmadığı ,abonelik sözleşmesini dava dışı şirketi temsilen … tarafından imzalandığı ,davacının takibe konu ödenen borçla ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle; “Davanın kabulü ile, 8.056,76 TL’nin 05/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının tazminat isteminin koşullar oluşmadığından reddine” karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiğini,takipen sonra takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini,takipten sonraki menfi tespit davasında 1 yıllık zamanaşımının söz konusu olduğunu,aboneliğin bulunduğu yerin dava dışı şirkete davacı tarafça kiralandığından faturalardan davacının da sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı dava dışı şirket ortağı yada temsilci olarak görülmemektedir.Abonelik sözleşmesi de dava dışı şirketin başka bir temsilcisi tarafından imzalanmıştır.Davacının dava dışı şirketle bir dönem orada maaşlı çalışma iddiası dışında bir bağlantısı bulunmadığı belirlenmiştir.Ayrıca dava konusu yer davacının da aralarında olduğu kişiler tarafından dava dışı şirkete kiralanmış isede,burada aboneliğin dava dışı şirket adına olması sebebiyle kullanılan elektrik tüketiminden kullanan abone ve bizzat elektriği kullanan dava dışı şirket sorumludur. Davacının dava konusu faturalarla illiyeti davalı tarafça ispatlanamamıştır. Ayrıca davacı menfi tespit davası açmış isede ,yargılama devam ederken faiz ve masrafları ile birlikte davalıya haricen 8.056,76 TL ödediğinden,dava istirdat davasına dönüşmüştür.Uyuşmazlığın çözümü yönünden somut davada bilirkişi incelemesi yapılmasının davaya katkısının olmayacağı görülmüştür. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 550,35 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 137,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 412,77 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/03/2021