Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1270 E. 2021/1295 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1270
KARAR NO: 2021/1295
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/03/2019
NUMARASI: 2018/344 E – 2019/246 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 27/04/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan abonelik sözleşmesi uyarınca, davalının 06/05/2016 tarihli 37.697,11TL bedelli eksik tüketim faturasını müvekkili şirkete tebliğ ettiğini, davacı şirketin bu faturaya itiraz ettiğini, davaya konu işyerinin faal olmadığı döneme ilişkin olarak davalı şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı bir biçimde borçlan- dırıldığını, daha sonraki tarihte davacı şirket adresine gelen davalı şirket ekiplerinin mevcut elektrik fatu- rasının iki gün içerisinde ödenmemesi halinde, işyeri elektriğinin kesileceğini ve kaçak elektrik kullanımı durumuna düşüleceğinin ihtar ettiğini, bu şartlar altında 37.697,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını , açılan davanın İcra İflas Kanunu bağlamında bir istirdat davası olmadığını, tüketici kanunundan doğan bir dava olduğunu beyanla,37.697,00 TL tutarındaki ödemenin , ödeme tarihi olan 01/06/2016 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde ;müvekkili şirket ile davacı şirket arasında imzalanan 01/12/ 2013 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi gereğince, müvekkili şirketin davacı şirkete elektrik satışı yaptığını, Sözleşmenin 5.maddesine göre satılacak elektrik enerjisinin fiziki olarak tedariki ve taşın- masının ilgili mevzuat çerçevesinde Dağıtım Şirketi tarafından yapıldığını, müvekkili şirketin ise elektrik enerjisinin fiyatlandırılması ve satışını yaptığını, Dağıtım şirketi olan …’ın bildirdiği tüketim miktarı doğrultusunda, müvekkili şirket tarafından 2016 Nisan ayı faturasının düzenlendiğini ve davacı şirkete gönderildiğini, Davacı şirketin yüksek faturaya itirazı üzerine itirazın …’a iletildiğini, …’ın cevabında geçmiş dönemden kaynaklı sayaç arızası nedeniyle 79.078 kwh ilave elektrik enerjisi görüldüğünü,tüketim miktarında hata olmadığının bildirildiğini,bunun üzerine müvekkili şirket tarafından söz konusu tüketim bedelinin 2016 Nisan ayı faturasına yansıtılarak tahsil edildiğini, Ancak …’ın daha sonra, 01/09/2016 tarihinde Nisan ayı faturasına yansıtılan79.078 kWh tüketimin hatalı ve iade edilebilir olduğunu bildirdiğini , Bunun üzerine hatalı olarak yansıtılan 79.078 kwh elektrik enerjisi düşülerek gerçek fatura bedelinin bulunduğunu, hesaplamalara göre 30.220,64 TL’nin davacı şirketle iletişime geçilerek iade edildiğini, Davacı vekilinin anılan dönemde işyerinin faal olmadığına dair iddiasını kabul etmedik- lerini, iade edilen 30.220,64 TL bakımından iade gerçekleştirildiğinden davanın konusuz kaldığını, yar- gılama giderlerinden müvekkil şirketin sorumlu olmaması gerektiğini, kalan 7.476,47 TL’nin ise davacı şirketin 2016/Nisan ayı elektrik enerjisi tüketimine ilişkin olduğunu beyanla davacının davasının reddine, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: dosyadaki fatura, davacının yaptığı ödeme, davalı tarafından yapılan iade ve bilirkişi raporundaki tespitler itibariyle davalının davacıdan 32.041,02 TL haksız tahsilat yaptığı, bu haksız tahsilatı dava açıldıktan sonra 28/11/2017 tarihinde 30.220,64 TL’sini iade ettiği, bu nedenle de davacının davalıdan alacaklı olduğu sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulü ile 32.041,02 TL’nin ödeme tarihi olan 01/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile davalıdan tahsiline, davalının dava açıldıktan sonra yapmış olduğu 30.220,64 TL ödemenin de infaz aşamasında mahsubuna ” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu : Hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: davaya konu olayda, davalı vekilinin davalının hatalı olduğunu açıkça kabul ettiğini , davaya konu meblağın, 30.220,64 TL’sini dava açıldıktan sonra, 28/12/ 2017 tarihinde, müvekkili şirkete iade edildiğini,Cevap dilekçesinden anlaşılacağı üzere …’ın – işbu davadan tam 1 yıl 2 ay önce- 01/09/ 2016 tarihinde davaya konu faturanın hatalı olduğunu ve iade edilebilir olduğunu bildirdiğini ,ancak davalı tarafın iş bu davaya kadar iade işlemini yapmayarak, davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle davalı tarafın bakiye 7.476,47 TL ve dava değeri üzerinden dava masraflarını ve vekalet ücretini ödemesi gerektiği halde, davanın kısmen reddi kararının hukuka aykırı olduğunu, Ayrıca davalı şirketin 30.220,64 TL’yi 28/12/2017 tarihinde müvekkili şirkete iade etti- ğini, ancak gerekçeli kararda bu tarihin sehven “28/11/2017” olarak yazıldığını beyanla davanın kısmen kabulüne dair kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirket her ne kadar dava dilekçesinde Nisan 2016 tarihinde iş yerinin faal olmadığını iddia etmiş ise de, bu iddiayı kabul etmediklerini, mü- vekkili şirket yetkilisi ile davacı şirket arasında yapılan görüşme sonucu davalının rutin faaliyetine de- vam ettiğinin tespit edildiğini, Davacının dava konusu fatura ile ilgili tüketiminin dağıtım şirketi olan … tarafından ilk aşamada 98.593,92 kWh olarak bildirildiğini, davalının itirazı nedeniyle … tarafından yapılan inceleme sonucu ‘tüketim miktarında her hangi bir yanlışlık olmadığı’nın bildirildiğini, bunun üzerine davacıdan 37.697,00 TL tahsilat yapıldığını, ancak daha sonra … tarafından yanlış tüketim miktarı girildiğinin tahakkuku yapılan tüketimin 19.515,92 kWH olması gerektiğinin bildirildiğini, buna göre yapılan hesap sonucu 37.697,00 TL tutarındaki tahsilatın 30.220,64 TL’sini iş bu davanın yargılaması sırasında ön inceleme aşamasında iade ettiklerini ,AAÜT’nin 6. maddesi gereğince vekalet ücretinin yarı- sına hükmedilmesi gerekirken ilk derece mahkemesinin 32.041,02 Tl üzerinden vekalet ücretine hük- mettiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Davacı abone, davalı tedarik şirketi tarafından tahakkuk ettirilen elektrik enerjisi tüketim bedeline itiraz etmekte ve bu fatura nedeniyle yaptığı 37.697,00 TL tutarındaki ödemenin iadesini talep etmektedir. Dava, tüketici mahkemesinde açılmış olup tüketici mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine dosya ticaret mahkemesine gönderilmiş, yargı harçları tamamlanmıştır. Dosya kapsamından taraflar arasında elektrik satışına ilişkin 01/12/2013 başlangıç tarihli sözleşmenin imzalandığı, dağıtım şirketi olan … tarafından bildirilen tüketim miktarına göre davalı tedarik firması tarafından 2016 Nisan dönemi için davacı adına 37.697,11 TL tutarında fatura tahakkuk edildiği, davacının itirazı üzerine … tarafından yapılan inceleme sonucu ilk aşamada tespit edilen tüketim miktarında her hangi bir yanlışlık olmadığının bildirildiği ve davalı tarafından söz konusu fatura tutarının davacıdan tahsil edildiği, daha sonra 01/09/2016 tarihinde, … tarafından 2016 Nisan dönemine yansıtılan 79.078 kWh tutarındaki tüketimin hatalı olduğu ve iade edilebileceğinin bildirildiği, ancak davalının iş bu dava tarihine kadar iade yoluna gitmediği, aleyhine dava açılmasına sebebiyet ver- diği, ancak davanın açılmasından sonra henüz ön inceleme aşamasında ,söz konusu tahsilatın 30.220,64 TL’lik kısmının hatalı olduğu beyan edilerek 28/12/2017 tarihinde 30.220,64 TL tutarında iadenin ger- çekleştirildiği anlaşılmaktadır. Davacı 37.697,00 TL tutarındaki ödeme için istirdat talebinde bulunmaktadır. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesine göre, davacıdan tahsili gereken tutar 5.655,98 TL’dir. Netice itibariyle 37.697,00 TL – 5.655,98 TL = 32.041,02 TL itibariyle haksız tahsilat yapılmış olup bu miktarın iadesi gerekmektedir. Mahkemece de bu yönde kısmen kabul hükmü kurulmuş olup bu noktada usul ve yasaya aykırılık tespit edilmemiştir. Vekalet ücreti ile ilgili istinaf itirazlarına gelince , dava değeri 37.697,00 TL ,hüküm altına alınan dava değeri 32.041,02 TL’dir. Davacının haklılık durumuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmakla tam kabul gibi 37.697,00 TL üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi yasal olarak mümkün değildir. Diğer yandan davacıya iadesi gereken ve hüküm altına alınan 32.042,02 TL’nin 30.220,64 TL’si itibariyle talep henüz ön inceleme aşamasında kısmen kabul edilmiş , 28/12/2017 tarihinde dava- cıya 30.220,64 TL iade edilmiştir. AAÜT ‘nin 6. Md gereğince konusuz kalan 30.220,64 TL itibariyle 1/2 oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir ve bu kısım için 1.813,24 TL vekalet ücreti hesaplanmıştır. Kalan 32.042,02 TL -30.220,64 TL = 1.820,38 TL için AAÜT’nin 13/2 md gereğince he- saplanan vekalet ücreti ise (hüküm altına alınan) 1.820,38 TL’yi geçemeyecektir. Sonuçta davacı lehine hükmolunacak vekalet ücreti 1.813,24 TL +1.820,38 TL = 3.633,62 TL’dir. İlk derece mahkeme kararında davacı lehine 3.844,92 Tl vekalet ücretine hükmedilerek yanılgıya düşülmüştür. Diğer yandan 30.220,64 tutarındaki ödeme 28/12/2017 tarihinde yapılmasına rağmen kısa karar ve gerekçeli kararda ödeme tarihi 27/11/2017 olarak yazılmıştır. Açıklanan nedenlerle, A- Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine, B- Davalının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereği kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, iadesi gereken 32.041,02 TL’den yar- gılama sırasında iade edilen 30.220,64 TL’nin mahsubu ile bakiye, 1.820,38 TL’nin ödeme tarihi olan 01/06/2016 tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili davacıya ödenmesine, Konusuz kalan 30.220,64 TL itibariyle karar tesisine yer olmadığına, Hüküm fıkrasının 5 nolu bendinde davacı lehine 3.844,92 Tl olarak takdir edilen vekalet ücretinin 3.633,62 TL olarak düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A- Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine , B- Davalının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereği kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, iadesi gereken 32.041,02 TL’den yargılama sırasında iade edilen 30.220,64 TL’nin mahsubu ile bakiye, 1.820,38 TL’nin ödeme tarihi olan 01/06/2016 tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili davacıya ödenmesine, Konusuz kalan 30.220,64 TL itibariyle karar tesisine yer olmadığına, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 124,35 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 643,77 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 519,42 TL’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yatırılan 124,35 TL harç ile, yine davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 772,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 656,02 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı tarafından aşağıda dökümü yapılan 77,75 TL yargılama giderinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 11,66 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerine bırakılmasına, 5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.633,62 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Davalıdan peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden davalıya isteği halinde iadesine, Davacıdan alınması gereken 59,30 TL harcın, peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile 14,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 13,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla. istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/04/2021