Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1228 E. 2021/1300 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1228
KARAR NO: 2021/1300
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2018
NUMARASI: 2014/951 E – 2018/721 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 27/04/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … Mahallesi’nde bulunan dükkanı kafetarya olarak işletmek üzere 05/03/2014 tarihinde kiraladığını ve gayrimenkulü kullanmaya başladığını, elektrik aboneliğini üstüne almak için davalı kuruma başvurduğunda davalı tarafça “önceki kiracı olan …’ın faturaların ödemediği, güncel borç tutarının 18.049,85 TL olduğu, bu borç ödenmedikçe abonelik başlatılamayacağı, ödeme yapılmadan kullanılacak elektriğin kaçak kullanım sayılarak cezalı bedel tahsil edileceği”nin söylendiğini, müvekkili yeni abonelik başlatmadığı için her ay cezalı fatura kesildiğini, davalı kurumun sözleşme yapmakla yükümlü olduğunu, eski kiracı ile davalı kurum arasındaki abonelik sözleşmesinin müvekkilini bağlamayacağını beyanla müvekkilinin eski kira- cının aboneliğinden dolayı borcu olmadığının tespitini, müvekkili adına elektrik aboneliği tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davacı …’un …’ın arkadaşı aynı zamanda çalışanı olduğunu, anılan işletmeyi birlikte işlettiklerini, asıl işletenin davacı olduğunu, abo- neliğin … adına tesis edildiğini, …’in abisinin de davacının yanında çalıştığını, elektriği kesmek üzere gelen kurum çalışanı …’yu davacı tarafça darp edildiğini, davacının mevcut borç- tan kurtulmak için muvazaalı olarak aboneliği kendi adına almak istediğini, …’in abonelik sürecinde de davacı yanında çalışmaya devam ettiğini, davacının abone olmadan usulsüz elektrik kullandığını, müvekkili kurum tarafından tahakkukların yasal olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince: davacının kendisinden önceki abone … ile muvazaalı ilişkisi olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu : hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; BK’na göre kural olarak sözleşme yapma serbestini ilkesinin hakim olduğunu, ancak zaruri ihtiyaç maddelerini ve PTT, elektrik, su, gaz vs hizmetleri tekel olarak temin eden kişi ve kuruluşların sözleşme yapma yükümlülüğü altında olduğunu, Eski kiracı ile davalı kurum arasındaki abonelik sözleşmesinin müvekkilini bağlamaya- cağını, eski abonenin borçlarının davacıdan talep edilemeyeceğini, SGK’dan gelen yazılara göre davacının 09/10/2013 – 30/08/2014 tarihleri arasında …’ın Zeytinburnu/İstanbul adresindeki iş yerinde çalıştığını, Davalı kurumca abonelik tesis edilmeyen iş yerinin ise Bahçelievler/İstanbul adresinde bulunduğunu, …’ın ya da onun ağabeyinin davacının yanında çalışmadığını, Muvazaalı bir ilişkiden bahsedilemeyeceğini beyanla ilk derece mahkeme kararının kaldı- rılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, menfi tespit ve murazaanın giderilmesi talebine ilişkindir. Kural olarak ,abonelik sözleşmeleri tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılır ve bütün sözleşmelerde geçerli olan ‘sözleşmenin nispiliği ilkesi’ gereğince, sözleşme sadece taraflar arasında hüküm ve sonuç doğurur. Yüksek Yargıtay yerleşik uygulamasına göre; eski kiracının veya mal sahibinin elektrik, su, telefon, doğalgaz abonelikleri nedeniyle önceki aboneye ait olan ödenmemiş fatura bedellerinin yeni aboneden talep edilmesi mümkün değildir. Yargıtay HGK’nun 30/01/2008 tarih ve 2008/13-58E-39K sayılı kararında; ”Dava dışı 3. şahıs mal sahibi veya eski kiracı ya da yüklenicinin su borcunun yeni aboneden talep edilmesi mümkün değildir” denilmiştir. Dosya içeriğine göre; Davacı, önceki abonenin borcu nedeniyle abonelik tesis edilmediğinden bahisle menfi tespit ve aboneliğin tesisini talep etmektedir. Davalı vekili ise, davacı ile önceki abone … arasında muvazaalı bir ilişki bulunduğunu, …’ın arkadaşı ve çalışanı olduğunu, iş yerini birlikte işlettiklerini, öncesinde aboneliğin … adına tesis edildiğini, …’a ait borcun ödenmediğini, anılan ma- haldeki işletmenin hiç bir şekilde değişmediğini savunmaktadır. Dosyaya ibraz olunan 26/07/2014 tarih … nolu borçlu abonelik sözleşme talebi kontrol ve onay formunun tetkikinde; … isimli müşterinin … Mh … Sokak No…. adresinde, kafeterya olarak faaliyet gösteren iş yeri ile ilgili yapılan çevre araş- tırması sonucu “ilgili mahallin …’a ait olduğu, önceki abonenin …’un çalışanı olduğu, abonelik talep eden …’un … ile birlikte çalıştığı, borç ödenmediği için sözleşme verilemeyeceği” yönünde tespit yapıldığı, Dosya içinde mevcut Bakırköy 4 Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2013/1544 Esas sayılı dosya içeriğinden; …’a ait borç nedeniyle elektrik enerjisi kesilmek üzere davalı şirket çalışan- larınca söz konusu iş yerine gelindiğinde, davacı … tarafından davalı çalışanı …’ya fiili saldırıda bulunulduğu, ceza yargılama sonunda davacının kasten yaralama suçundan mahk- umiyetine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı her ne kadar önceki abonenin söz konusu iş yeri ile bir ilgisinin olmadığını ve kendisinin de önceki abonenin borçları nedeniyle sorumlu tutulamayacağını iddia etmiş ise de; dosya içeriğinden davacı …’in bu iş yerini 05/03/2014 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığı, bu tarihten itibaren taşınmazı kullanmaya başladığı, elektrik aboneliği için 16/04/2014 tarihinde davalı kuruma baş vurduğunu, abonelik talebinin uygun bulunmaması üzerine abonesiz elektrik kullanmaya devam ettiği, SGK kayıtlarına göre; davacının söz konusu işyerini işlettiği aynı zaman dilimi içinde, 2013/10- 2014/08 döneminde ,…’ın Zeytinburnu adresindeki işyerinde sigortalı çalışan olarak göründüğü, yapılan çevre araştırması ve dinlenen tanık beyanlarına göre tarafların birlikte çalıştıkları anlaşılmakla kişinin hem kendi iş yerini çalıştırıp hem de başka bir yerde işçi olarak çalışması hayatın olağan akışına aykırı bulunmuş, davacı ile önceki abone … arasında muvazaalı ilişki olduğu sonucuna varılmıştır. Buna göre, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/6207 Esas, 2014/13466 Karar, 16/10/2014 tarihli ilamını gereğince abonelik tesisi talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/04/2021