Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1224 E. 2019/1835 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1224
KARAR NO : 2019/1835
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2019
NUMARASI : 2018/1082 E – 2019/247 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 21/11/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi gereği, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, herhangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, şimdilik 10.000,00 TL ‘nin faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalının … A.Ş olarak gösterildiği,dava dilekçesinin tebliği sonrası … vekilinin duruşmalarda … vekili sıfatıyla vekaletname sunarak davanın reddini talep ettiği görülmüştür.Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle davanın konusuz kalması nedeni ile esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı …. vekili sıfatıyla istinaf başvurusunda özetle; dava dilekçesinde … A.Ş nin davalı olarak gösterilmesine rağmen bu ünvanlı bir şirket olmadığını, …Anonim Şirketinin var olduğunu, yasa gereği dağıtım ve perakende satış şirketlerinin ayrışması nedeniyle şirket isimlerinin değiştiğini,dava dilekçesinin Bedaş adresine tebliğ edildiğini ve davanın da yine … adına kendilerince takip edildiğini, bu nedenle … yönünden kararı istinaf etiklerini,istinaf başvurusunun … adına yapıldığını belirterek, dava konusu bedellerin 6719 Sayılı Yasanın yürürlüğünden önceki mevzuata göre da alınması gerekli bedeller olduğu, sözkonusu yasanın bu duruma sadece açıklık getirdiği, kararda aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve kendileri lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğu, müvekkili şirketin yasaya aykırı herhangi bir tahsilatı bulunmadığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, kararın bu yönlerden hatalı olduğunubeyanla, kararın kaldırılması istemiştir.Dava aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.Davacı, dava dilekçesinde davalı olarak … A.Ş.yi göstermiş ise de; yargılama aşamasında tüm tebligatların, …A.Ş adresine yapıldığı, yargılamanın tüm aşamalarına ise bu şirket vekilinin katıldığı anlaşılmaktadır.6100 sayılı HMK’nın “Tarafta iradî değişiklik” başlıklı 124. maddesi gereğince, bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.Davacı vekilinin davalı taraf olarak gösterdiği ünvanlı bir şirket olmadığı halde, hangi şirketi hasım gösterdiği anlaşılmamıştır. Davacıdan, açıklama da alınmamış, beyanına göre tarafta iradi değişiklik yada maddi hata giderilmesi ve düzeltim de yapılmamıştır. Mevcut ibareden, “…” ünvanından dolayı Perakende Satış Şirketini mi davalı gösterdiği, yoksa baştaki “…” ünvanını hatalı yazıp, kalan ön ada göre dağıtım şirketini mi hasım gösterdiği anlaşılmamıştır. Yargılamada, mevcut ünvanla çıkan dava dilekçesi tebligatına, dağıtım şirketi cevap vermiş ve yargılama, dağıtım şirketi açısından devam etmiş, tüm tebligatlar ona yapılmıştır. Karar, başlıkta gösterilen, tam olarak kim olduğu anlaşılmayan “… A.Ş.ye” yönelik verilip, karar tebliği üzerine istinafı da dağıtım şirketi yapmıştır. Mahkemenin, açıklanan nedenle davacıya, davalının kim olduğunu açıklattırarak HMK 355 ile 27 ve 31. maddeleri uyarınca, davanın yöneltildiği gerçek ve tam ünvanlı davalının açık ünvan ve kimliğini bildirmek, bildirim ve açıklamaya göre, HMK 124. maddesi koşulları varsa, buna dair bir karar vermek ve gösterilen gerçek davalıya karşı HMK 124 maddesi koşulları tartışılarak kabulü halinde ona dava dilekçesinin usulen tebliği ve yargılama aşamalarının ona karşı devamını sağlamak, yok eğer gerçek hasım “…AŞ” ise, zaten davaya cevap verip yargılama aşamalarına katılıp, istinafı da yaptığından bu kez, buna uygun, ancak her halükarda karar başlığında ünvan düzeltimi yapılarak, bir karar verilmesi için, kararın HMK 355 ,27 ve 31. maddeleri uyarınca kaldırılmasına, davanın bu açıklamalara uygun yeniden görülmesini sağlamak üzere mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;İstinafa konu kararın HMK 355 , 27 ve 31.maddeleri uyarınca kaldırılmasına ve gerçek ve doğru ünvanlı hasım tesbit edilerek yargılamaya devam edilmesini temin için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,Davalının istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden …’a isteği halinde ilk derece mahkemesine iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/11/2019