Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1214 E. 2019/1103 K. 01.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1214
KARAR NO : 2019/1103
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2019
NUMARASI : 2016/241 E – 2019/152 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 01/07/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılar arasında imzalanan 01/03/2012 tarihli sözleşmeye göre, davalılardan …’ın ilgili adresteki et lokantasına kar ortağı olduğunu, bu lokantayı sözleşmedeki kefiller olan … ve .. . ile beraber işlettiklerini, sözleşmeye göre davalıların davacıya her ay 5.000 TL ödemeleri gerektiğini, … tarafından aylık ödemelerin yapılmaması sonucu İstanbul .. Noterliğinin … tarih ve .. yevmiye no.lu ihtarnamenin keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen yapılmayan ödemenin tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile yapılan takipte, borçlulardan …’nun borca itiraz ettiğini, diğer davalıya yapılan tebligatların bila iade döndüğünü beyanla, 55.000 TL alacağın yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … 23/11/2017 tarihli duruşmada; davayı kabul etmediğini, işbu kar ortaklığı sözleşmesini imzaladıktan sonra elden nakit olarak 200.000,00 TL’nı …’a verdiğini, kendisinin cezaevine girmesi nedeniyle irtibatlarının kesildiğini, sözleşmesi imzalamış ise de, işyerinde faaliyet yapılmadığını belirterek dava olmalarına rağmen burada hiçbir faaliyet yapmadığını beyanla, davanın reddini istemiştir.Diğer davalı …’ya usulüne uygun tebligat çıkarılmasına rağmen davaya cevap vermediği, duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır.Mahkeme, davanın ticari dava niteliğinde bulunmadığı gerekçesiyle, adi ortaklıktan kaynaklanan davalarda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, “Mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın HMK 114/c ve HMK 115 maddesi gereğince, dava şartı yokluğundan usulden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde talepte bulunulması halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine” karar vermiştir.Mahkemenin bu kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. İstinaf dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığın, hem ortaklık ilişkisinin tasfiyesine ilişkin olması, hem de ticari işletmeye ilişkin olması yönünden mutlak ticari dava niteliğinde olduğunu, bu nedenle davanın görevli mahkeme olan Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini beyanla, mahkemenin görevsizlik kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Dava adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmış kar payı alacağına ilişkindir.Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığının, 2015/1830 E., 2017/4738 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise; davaya konu uyuşmazlığın adi ortaklıktan kaynaklanan alacağa ilişkin olduğu, davacı ve davalının Türk Ticaret Kanunu tanımına uygun tacir olmadıkları, kurdukları adi ortaklığın iktisadi gelir için kurulmuş olmasının, davayı ticari dava yapamayacağı, davanın Türk Ticaret Kanunu’ndaki mutlak ticari davalardan da olmadığı, Türk Borçlar Kanunu’nun adi ortaklık hükümlerinin olayda uygulanacağı da düşünüldüğünde, davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkemenin görevsizlik kararı usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
Bu nedenle; davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,
Peşin alınan harcın mahsubu ile davacı üzerinde bırakılmasına
İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; HMK 353/1-a maddeleri kıyasen uygulanarak ve HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/07/2019