Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1206 E. 2021/653 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1206
KARAR NO : 2021/653
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2019
NUMARASI: 2017/949 E – 2019/147 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tesiste kuyu suyuna ait … numaralı ve yüzeysel sulara ait … nolu, 2 adet İSKİ aboneliği olduğu, … nolu abonelikte, kuyu suyunun ön arıtmadan geçirildikten sonra evsel tüketim amaçlı olarak tesiste kullanıldığı, evsel olarak su tüketiminden oluşan atıksuların, tesis içinde biyolojik arıtma tesisinden geçirildiğinden sonra, Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 31.12.2004 tarihli ve 25687 sayılı Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Tablo 21.1. Evsel Nitelikli Atık Suların Alıcı Ortama Deşarj Standartları kapsamında belirtilen deşarj standartlarını sağlayarak, Çayağı deresine deşarj edildiği ve … nolu abonelikleri ile ilgili herhangi bir talepleri olmadığı; Tesiste kireç söndürme ve emisyon bastırma amaçlı olarak yağmur kaynaklı yüzey suyu kullanıldığı, atıksu deşarjı yapılmadığı, kullanılan suya ilişkin AV 962110-3 nolu aboneliğin iptali gerektiği, 19.07,2017/17.08.2017 okuma tarihli, … nolu, … numaralı ve 9,241,00 TL tutarındaki fatura nedeniyle ve KSUB yönünden davalı kuruma borçlu olunmadığı … nolu aboneliğin iptali, haksız surette tahsil edilen bedellerin iade edilmesi gerektiği ileri sürülerek iş bu dava açılmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından yapılan başvuru üzerine, İSKİ elemanlarınca şirketin faaliyet gösterdiği mahalde inceleme yapıldığı, yapılan incelemede tesiste bir adet toplama havuzunun bulunduğu, toplama havuzunda drenaj ve zemin suları ile birlikte yeraltı, yüzeysel suların havuza dolduğu tespit edildiği, İSKİ Tarifeler Yönetmeliği 22. Madde gereği KSUB bedelini ödemekle yükümlü olduğunu, Aynı yönetmeliğin 4. maddesinde “Yalnız bahçe sulama amaçlı açılan ve sadece bahçe sulamada kullanılan kuyu aboneliklerinden kullanılmış suların uzaklaştırılması bedeli alınmaz” denilmesinden anlaşıldığı üzere KSUB bedelinin alınmasının kuralının istisnasının açıkça belirtildiği, davacı durumunun bu hükme uymadığını, İSKİ Abone Hiz. Yönergesinin 32/3 maddesine göre değerlendirildiğinde; Organize Sanayi Bölgesi kapsamında olmadığından, bu maddenin uygulanamayacağını ve davacının idare ile akdettiği sözleşme gereği, ilgili bedelleri ödemekle mükellef olduğu ileri sürülerek haksız ve dayanaksız davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından; “AV 962110-3 nolu abonelikle ilgili suyun, yüzeysel suların ve yağmursularının düşük kottaki ocakta toplanması ile elde edildiği, elde edilen suyun pompa vasıtasıyla havuzda toplandığı, sahaya göre oldukça düşük seviyede ocak olarak kullanılan alanda yağmur suyunu toplayan biriktirme havuzundan pompa vasıtası ile bir miktarının tesis içinde kaynaklanan tozumayı önlemek amacıyla madenlerde, kırma eleme tesisinde ve kireç tesisinde kullanıldığı ve hava emisyonunu bastırma amaçlı saha sulamasında kullanıldığı, elde edilen suyun havuzdan alınıp, Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği çerçevesinde tozumaya karşı önlem amaçlı olarak tesis içerisinde alanın sulanmasına ve kırma eleme tesisine harcandığı, geriye kalan suyun pompa vasıtası ile havuzlara aktarıldığı, 2 adet havuza aktarılan suyun bir kısmı arıtma tesisinde geçirilerek evsel kullanma suyu olarak kullanıldığı, diğer havuzdaki suyun kireç tesisine gönderilerek proses amaçlı kullanıldığı, proses kaynaklı herhangi bir atıksu oluşumu söz konusu olmadığı, kalan suyun üretim içinde (kireç söndürmede) kullanıldığı, burada kullanılan sudan kaynaklanan herhangi bir atıksu deşarjı söz konusu olmadığı tespit edilmiştir. … nolu abonelik kapsamında, atıksu deşarjı oluşmadığı tespit edildiğinden, davalı şirket tarafından davacı şirket hakkında yönetmelik hükümleri uyarınca kullanılmış su uzaklaştırma bedeli tahakkuk ettirilmesi hukuka aykırı olup, davacı tarafından ödenen … nolu fatura bedelinin davacıya iadesi gerektiği, ayrıca … nolu abone sözleşmesinde atık su deşarjı yapılmadığı tespit edildiğinden sözleşmenin iptali gerektiği ” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, Davacı ile davalı arasındaki … nolu aboneliğin iptaline, -… nolu faturadan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile 9.241,00 TL’nin 05/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davacının taleplerinin mevzuata uygun olmadığını, davacı şirketin mevzuat hükümlerine göre kuyu suyu KSU aboneliği imzaladığını, sözleşme gereği bu bedelleri ödemek zorunda olduğunu, davacının yüzeysel ve yeraltı sularını havuzda toplayarak kullandığını, kullanılmış suların uzaklaştırılması bedelini ödemesi gerektiğini, yönetmelikte sadece bahçe sulamada kullanılan kuyu aboneliklerinden uzaklaştırma bedelinin alınmayacağının düzenlendiğini, davacının organize sanayi bölgesi kapsamında da olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı tarafından kuyu suları nedeniyle yapılan aboneliğin iptalinin yerinde olup olmadığı, davacının su ihtiyacını karşılamak üzere kuyudan temin ettiği su için atıksu bedeli talep edip edemeyeceği ve düzenlenen faturaları ödemiş olması nedeniyle istirdadının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dosya kapsamından; … nolu abonelikle ilgili suyun, yüzeysel suların ve yağmursularının düşük kottaki ocakta toplanması ile elde edildiği, elde edilen suyun pompa vasıtasıyla havuzda toplandığı, sahaya göre oldukça düşük seviyede ocak olarak kullanılan alanda yağmur suyunu toplayan biriktirme havuzundan pompa vasıtası ile bir miktarının tesis içinde kaynaklanan tozumayı önlemek amacıyla madenlerde, kırma eleme tesisinde ve kireç tesisinde kullanıldığı ve hava emisyonunu bastırma amaçlı saha sulamasında kullanıldığı, elde edilen suyun havuzdan alınıp, Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği çerçevesinde tozumaya karşı önlem amaçlı olarak tesis içerisinde alanın sulanmasına ve kırma eleme tesisine harcandığı, geriye kalan suyun pompa vasıtası ile havuzlara aktarıldığı, 2 adet havuza aktarılan suyun bir kısmı arıtma tesisinde geçirilerek evsel kullanma suyu olarak kullanıldığı, diğer havuzdaki suyun kireç tesisine gönderilerek proses amaçlı kullanıldığı, bölgede davalıya ait kanal sisteminin olmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2016/20708 E- 2018/9058 sayılı kararında belirtilip dairemizce de benimsenen emsal nitelikli kararında “…2560 sayılı Yasaya göre kurulan ASKİ Adana’da kullanma suyu ve atık sular için tesisler kurmak, tarifler hazırlamak ve bu sular için para tahsil etmek görev ve yetkisi ile donatılmıştır. Nitekim ASKİ Tarifeler Yönetmeliği’nin 16.maddesinde; “Şehir şebeke suyu haricinde, kendi imkânları ile kuyu vb. yerlerden elde ettikleri suyu, kullanıp kanalizasyona atan özel ve tüzel kişiler de, türlerine göre KSUB bedeli ödemek durumunda olduklarından, ASKİ’ye müracaat ederek abone sözleşmesi yapmak zorundadırlar. Bu tür abonelerin KSUB tüketimi, su kaynağının çıkışına takılan sayaçla ölçülür. ASKİ’nin vereceği süre içinde sayaç takmayan aboneler, sayaç takılıncaya kadar ASKİ’ tarafından yapılan KSUB miktarı tespitini kabul etmiş sayılırlar. Kuyusu bulunup da kullanmayan aboneler, ASKİ’ye müracaat ederek kuyu aboneliğini iptal ettirmedikleri sürece, tahakkuk edecek KSUB bedelini ödemek zorundadırlar. Sayaç olmayan yerlerde KSUB miktarının tespiti, aşağıda belirtilen esaslara göre yapılır. a) Konut abonelerinde, ayda 30 m3 su tüketildiği kabul edilir. b) Konut dışı abonelerde, çalışan insan sayısı, aboneliğin özellikleri, emsal abonelerin tüketimleri veya varsa daha önceki şebeke suyu sarfiyatı gibi ölçüler dikkate alınarak KSUB tahakkukuna esas alınacak tüketim miktarı bulunur. Tahakkuka esas teşkil edecek fiyat KSUB tarifesine göre hesaplanan değerlerdir. Bu abone türlerine uygulanacak diğer esasları belirlemeye, Yönetim Kurulu yetkilidir. Kanalizasyon şebekesi yoksa, 2872 Sayılı Çevre Kanunun 11. Maddesi ve ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 18. Maddesi uygulanır.” şeklinde belirtilmiştir. Yine Yönetmeliğin 18.maddesinde “ASKİ Genel Müdürlüğünün görev ve hizmet alanı içerisine giren yerleşim yerleri ile orman köylerinde kanalizasyon şebekesi bulunup bulunmamasına bakılmaksızın, bu yerlere uygulamadaki geçerli KSUB tarifesinden tahakkuk dönemlerindeki su tüketim miktarına göre Kullanılmış Suların Uzaklaştırılması Bedeli tahakkuk ettirilir. Ancak, verilecek olan vidanjör hizmetinden ücret talep edilmeyecektir.” denilmek sureti ile davaya konu yerde kanalizasyon sistemi olsun olmasın davacının atık su bedelinden sorumlu olacağı açıkça belirtilmiştir, denmektedir. Bu nedenle davacının abonelik sözleşmesi yapma zorunluluğu bulunduğu, bilirkişi raporuna göre de tesis içerisinde alanın sulanmasına ve kırma eleme tesisine harcandığı, geriye kalan suyun pompa vasıtası ile havuzlara aktarıldığı, 2 adet havuza aktarılan suyun bir kısmı arıtma tesisinden geçirilerek evsel kullanma suyu olarak kullanıldığı, diğer havuzdaki suyun kireç tesisine gönderilerek proses amaçlı kullanıldığı, yönetmelikte belirtilen bahçe sulama koşulunun gerçekleşmediği birada değerlendirildiğinde bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.Buna göre; mahkemece, dosyanın konusunda uzman üçlü bilirkişiye tevdiyle, Tarifeleri Yönetmenliğinin ilgili hükümleri değerlendirilerek, taraf ve yargısal denetime elverişli bir rapor alınmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayalı yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.Bu itibarla; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dava dosyasının mahkemesine gönderilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;-Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/03/2021