Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1139 E. 2021/556 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1139
KARAR NO: 2021/556
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/04/2019
NUMARASI: 2018/274 E – 2019/310 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan Kurumsal Tip GSM Abonelik sözleşmeleri gereğince davalı tarafından kullanılan telefon hatlarının kullanım bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takibe itiraz edildiğini beyanla, itirazın iptaline ve alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının dayanak olarak gösterdiği sözleşme kapsamındaki fatura bedellerinin davalıya ödendiğini, … A.Ş den sadece ses hizmeti alındığını ve bunların bedelinin ödendiğini belirterek,davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, davanın hizmet karşılığı kesilen faturaların tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptaline ilişkin olduğu, davacının takibe konu faturaların taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme gereği tanzim edilmiş olduğunu beyan etmiş ise de, … A.Ş ünvanlı davacı şirket ile davalı ile arasında akdedilmiş böyle bir sözleşmenin mevcut olmadığı, ancak davalı ile dava dışı … A.Ş arasında ticari ilişki ve GSM hattı hizmeti verilmesi konulu sözleşmenin mevcut olduğu, bu şirket ile davalı arasında yapılan sözleşme gereği, davalıya 29 adet GSM hattı verildiği anlaşılmış; davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında takibe dayanak yaptığı faturaların konusunun internet hizmeti olması, yani faturaların davalıya sunulan internet hizmeti karşılığı kesilmiş olmasına karşılık davalı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşme konusunun GSM hattı ile ilgili olması ve davacı tarafça GSM hattı alımına ilişkin sözleşmenin sehven sunulmuş olduğu beyan edilmiş ise de, buna karşılık internet hizmeti verilmesine ilişkin sözleşmenin sunulamamış olması karşısında, davacı taraf davalıya internet hizmeti verdiğini iddia etmiş ise de, taraflar arasında bu konuda yapılmış bir anlaşma olmaması, davacı ile davalı arasındaki başkaca bir ticari ilişkinin de tespit edilememiş olduğu gerekçesiyle,”davacının davasının reddine” karar vermiştir. Mahkemenin bu kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğundan Dairemizin 2017/1470 E.sayılı kararı ile “Davaya konu hizmet, internet hizmeti olmayıp “…” kapsamında telefon hizmeti de dahil olmak üzere internet hizmeti ve telefon hizmeti şeklinde birlikte sağlandığı iddiası çerçevesinde, bu idianın yerinde olup olmadığı, metro enternet hattı üzerinden sağlanan bu hizmetlerde internet hizmeti olarak fatura edilen bedellerin metro enternet hizmeti kapsamında sabit kira bedeli kapsamında bulunup bulunmadığı, metro enternet hizmetinin kurulumunun farklı bir yerde hizmetin daha farklı bir bölgeden alınabilmesinin mümkün olup olmadığı konusunda haberleşme konusunda uzman teknik bilirkişi marifetiyle kurulum ve kullanım olduğu iddia edilen yerlerde keşfen (talimatla) inceleme yapılıp davacının davalıdan dava konusu hizmet iddiası sebebiyle alacağı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılarak alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda uygun sonuç dahilinde bir karar verilmesi gerektiğinden, kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine” karar verildikten sonra mahkemece talimatla Urla’da keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkeme,davanın hizmet karşılığı kesilen faturaların tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptaline ilişkin olduğu, davacının takibe konu faturaların taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme gereği tanzim edilmiş olduğunu beyan etmiş ise de, … A.Ş ünvanlı davacı şirket ile davalı ile arasında akdedilmiş böyle bir sözleşmenin mevcut olmadığı, ancak davalı ile dava dışı … A.Ş arasında ticari ilişki ve GSM hattı hizmeti verilmesi konulu sözleşmenin mevcut olduğu, bu şirket ile davalı arasında yapılan sözleşme gereği, davalıya 29 adet GSM hattı verildiği anlaşılmış; davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe dayanak yaptığı faturaların konusunun internet hizmeti olması, yani faturaların davalıya sunulan internet hizmeti karşılığı kesilmiş olmasına karşılık davalı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşmenin konusunun GSM hattı ile ilgili olması ve davacı tarafça GSM hattı alımına ilişkin sözleşmenin sehven sunulmuş olduğunun beyan edilmiş ise de, buna karşılık internet hizmeti verilmesine ilişkin sözleşmenin sunulamamış olması ,yaptırılan keşfen inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporuyla hizmetin teknik olarak davalıya verilmediği, farklı bir yerde hizmetin alınabilmesinin mümkün olmadığı tespit edilmiş olduğundan, davacı taraf davalıya internet hizmeti verdiğini iddia etmiş ise de, taraflar arasında bu konuda yapılmış bir anlaşma olmaması, davacı ile davalı arasındaki başkaca bir ticari ilişkinin de tespit edilememiş olması nedeniyle davacının davasının ispatlanmadığı gerekçesiyle “Davanın reddine ” karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;keşfen yapılan inceleme sonrası alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu,önceki istinaf kararında belirtildiği husussların tespit edilmesi gerekirken edilmediği,sözleşmenin ibraz edilmemesinin davanın ispatlanmadığı gerekçesi olamayacağını,ayrıca davacı şirket kayıtlarınıın da incelenmesi gerektiğini belirterek,davanın kabulüne karar verilmesi yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Önceki istinaf incelemesinde kararın kaldırılma gerekçelerinin mahkemece yerine getirilerek talimatla keşif ve bilirkişi raporu alındığı,hizmete ilişkin davacı tarafça sözleşmenin sunulmadığı, söz konusu hizmetin davalıya verildiğinin keşif ve bilirkişi incelemesi ile mahallinde tespit edilemediği anlaşılmıştır.Alınan ve hükme dayanak bilirkişi raporu taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur. Medeni Yasa’nın 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Medeni Yasa’nın bu hükmü 6100 sayılı Hukuk Yargılama Yasası’nın 190. maddesi 1. fıkrasında bir başka biçimde yinelenmiş olup; ” İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” denilmiştir. Bu bağlamda kural olarak davanın taraflarından her biri iddiasını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Somut davada,talimatla alınan bilirkişi raporunda davacının ileri sürdüğü hizmetin teknik olarak davalıya verilmediği, farklı bir yerde hizmetin alınabilmesinin mümkün olmadığı belirlendiğinden, davacının takibe ilişkin faturalara konu hizmeti davalıya verdiği ispat edilemediğinden, davanın ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/02/2021