Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1112 E. 2021/963 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1112
KARAR NO : 2021/963
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2018
NUMARASI: 2017/753 E – 2018/1209 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 30/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketinin 29.09.2016 başlangıç tarihli Kira Sözleşmesi ile kiraladığını, işyerinde 20.09.2016 tarihinden itibaren faaliyetini devam ettirdiğini ve işyeri için 05.12.2016 tarihinde İSKİ ile işyeri su abonelik sözleşmesi yaptığını, sözleşmenin yapılmasından sonra İSKİ’nin müvekkiline 03.12.2013-21.12.2016 tarihleri arası için 18.461,00 TL tutarında su faturası gönderdiğini, yaptığı itiraz üzerine müvekkiline ait tesisatta takılı olan su sayacının incelemeye alındığını ve yapılan inceleme sonunda sayacın “doğru ölçüm yaptığının” bildirildiğini, suyunun kesilmesi tehdidi altında kendilerine gönderilen 19.636,97 TL tutarındaki 2. fatura bedelinin (19.636,97-TL’nın) müvekkilince İSKİ’ye ödemek durumunda kaldıklarını, İSKİ ‘nin 2013 yılından kendi adlarına sözleşmenin yapıldığı 2016 tarihleri arastnda geçen yaklaşık 3 sene içinde işyerinin tesisatında takılı olan sayaç üzerinde okuma yapmadığı gibi daha önceki abonenin aboneliğini iptal ettirmesi ile suyu kapatıp sayacı da mühürlemesi gerekirken bunu yapmadığını, bu durumda müvekkili şirketin işyerini kiraladığı 20.09.2016 tarihinden itibaren suyu kullanmaya başladığı varsayımına dayanılarak 20.09.2016 tarihinden kendilerine gönderilen faturadaki son okuma tarihi olan 21.12.2016 tarihine kadar geçen zaman zarfında müvekkilince kullanılacak su bedelinin hesaplanarak İSKİ’ye ödenen 19.637,97-TL den hesaplanan bu bedel düşüldükten sonra, davalı tarafından … numaralı fatura ile müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen bedelin iadesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davacı vekilince 16/08/2018 tarihinde harcı yatırılarak verilen ıslah dilekçesinde,dava değeri bilirkişi raporu doğrultu/unda arttırılmış,500,-TL lik kısma dava tarihinden ve ıslahla arttırılan kısma ise ıslah tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması istinmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait ilk aboneliğin …Konfeksiyon adına 30.04.2004 tarihinde yapıldığı ve 05.12.2013 tarihinde sözleşmenin iptal edildiği, kapama yapıldığı esnada sayacın 3314 m3 işarette olduğu ve 22.05.2014 tarihine kadar aylık periyotlar halinde yine aynı m3 ve “kullanım yok” kodu ile okuma yapıldığı , sözleşme sonrası yapılan ilk okumadaki sayaç tüketimi endeks tespitine göre dönem faturasının tahakkuk ettirildiğini, sayacın doğru çalıştığının ölçüm raporlarında da tespit edilmiş olduğu, davacıya tahakkuk ettirilen fatura bedelinin ilgili yönetmeliklere uygun olarak hazırlandığını bildirerek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; … numaralı sayaçtan sonra davacının tesisatına 17/01/2017 tarihinde takılan … numaralı sayaç üzerinde okunan tüketimlerin, İSKİ Tarifeler Yönetmeliği’nin 47/2 maddesi, Müşteri Hizmetleri Yönergesinin konuya ait hükümleri göz önüne alındığında davacının işyerindeki ortalama günlük su tüketiminin 0.75 m3 olacağı ve bu tüketim üzerinden 20/09/2016 – 21/12/2016 tarihleri arası için davacının kullanabileceği su bedelinin hesaplanmasının gerektiğinin değerlendirildiği, 20/09/2016 – 21/12/2016 tarihleri arasındaki 92 gün için İSKİ’nin davacıdan talep edebileceği bedelin toplam 669,93-TL olarak hesaplandığını, davacı tarafından 06/03/2017 tarihinde İSKİ’ye ödenen 19.636,97-TL içerisinde İSKİ alacaklarının toplam 1.273,63-TL olduğu, bu nedenlerle fiili kullanıcı olunan dönem itibari ile davacıya iade edilmesi gereken bedelin 18.366,34 TL olduğu, davacının dava dilekçesinde faiz istemi yer almamakla birlikte ıslah dilekçesi ile faiz talebinde bulunduğu, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağının bulunmadığı, böylece ıslahta dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınmasının mümkün olamayacağı, bu hali ile davacı yanın faiz istemine itibar edilemeyeceği gerekçesiyle , davanın kabulü ile, 18.366,34-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Sözkonusu kararı, taraf vekilleri istinaf etmişlerdir. 1-Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle,mahkemece ,usulüne uygun ıslah dilekçesinde faiz talep edilmesine rağmen,faiz talebinin reddine karar verilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüş,dava tarihinden itibaren faiz işletlimesi şeklinde kararın düzeltilmesi istenmiştir.2-Davalı vekili istinaf dilekçesinde ; abonelik sona erdirilince son endeksin tesbit edildiği,daha sonra tüketim olmadığı,bu sebeple yeni abonelik sonrası sayaç tüketimine göre fatura düzenlendiği ileri sürülerek,hatalı bilirkişi raporuna göre karar verildiği ,kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.HMK 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleriyle sınırlı inceleme sonucunda ; Dava; davalı idare tarafından haksız olarak tahsil edildiği iddia olunan su tüketim bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece ,yargılamada alınan bilirkişi raporunda özetle, davalı taraf sözkonusu işyerinde … Ltd. Şti. adına kayıtlı IF 8150873/1 nolu abonelik sözleşmesini 05.12.2013 tarihinde iptal ettiğini belirtmekte ise de; sözleşmenin iptal edildiği 05.12.2013 tarihinden sonra 22.05.2014 tarihine kadar okuma yapılmış olmasından tesisatın mühürlenip kullanıma kapatılmadığını, davacı firma ile abonelik sözleşmesi yapmadan önce düzenlenen mukavele işlemleri başvuru formunda yapılacak sözleşmenin yenileme olarak belirtilmiş olmasının da, daha önceki aboneye ait tesisatın kullanıma açık olduğunu gösterdiğini, davacının işyerini 20.09.2016 tarihinde kiralayarak bu işyerinde işe başlaması 20.09.2016 tarihinden itibaren işyerinde fiilen su kullandığını gösterdiğini, zira davacının bu yönde herhangi bir itirazının olmamasının da Su Satış Nizamnamesinin 71. maddesine uygun olduğunu, laboratuvar incelemesi için tesisattan sökülen … numaralı sayaçtan sonra davacının tesisatına 17.01.2017 tarihinde takılan … numaralı sayaç üzerinde okunan tüketimlerin, İSKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 47/2 maddesi, ile hayatın olağan akışı da göz önüne alındığında davacının işyerindeki ortalama günlük su tüketiminin 0.75 m3 olacağı ve bu tüketim üzerinden 20.09.2016-21.12.2016 tarihleri arası için davacının kullanabileceği su bedelinin bu 92 gün için toplam 669,93 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafından 06.03.2017 tarihinde İSKİ’ye ödenen 19.636,97 TL içindeki İSKİ alacaklarının toplam 1.273,63-TL olduğu, fazla ödenen miktarın 18.366,34-TL olduğu görüşü bildirilmiştir.Mahkemece ,sözkonusu bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle ,davanın ıslah durumu da gözetilerek, kabulüne karar verilmiştir.Bilirkişi raporunun ,dosyadaki delillere uygun ve yöntemince.mevzuat hükümleri esas alınarak hazırlandığı ,hükme esas alınmasında usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla , davalı tarafın yerinde görülmeyen istinaf sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.Davacı tarafın istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ,davacı taarfça dava dilekçesinde faiz talep edilmemiş,16/08/2018 tarihinde harcı yatırılarak verilen ıslah dilekçesinde,dava değeri bilirkişi raporu doğrultusunda arttırılmış, 500,-TL lik kısma dava tarihinden ve ıslahla arttırılan kısma ise ıslah tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması istenmiştir.Mahkemece ,kararda yazılı gerekçeler ile davacı tarafın faiz talebi reddedilmiştir.Oysa, davacı tarafça açılan davanın belirsiz alacak davası olduğu, ıslahla faiz talep edilmesi imkanının bulunduğu, bu sebeple ,davacının faiz talebinin reddi usul ve hukuka aykırı görüldüğünden davacı tarafın istinaf talebinin kısmen kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 madde uyarınca .u yönden düzeltilerek ve ıslah dilekçesindeki faizle ilgili talep şekli dikkate alınarak, yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;A-Davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,B-Davacının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında;1-Davanın kabulü ile 18.366,34 TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, alacağın 500,-TL’lik kısmına dava tarihi olan 16/08/2017 tarihinden, bakiyesine ıslah tarihi olan 16/08/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, 2- Alınması gereken 1.254,60 TL harçtan, peşin 31,40 TL peşin harç, 313,65 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 909,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,3-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç 313,695 TL ıslah harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 151,35 TL olmak üzere toplam 1.727,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre 2.203,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5- Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davalıdan Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 1.254,60 TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 313,65 TL nispi istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 940,95 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,Davacının istinaf aşamasında yapmış olduğu 28,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Davalının yapmış olduğu istinaf giderinin üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/03/2021