Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1110 E. 2021/968 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1110
KARAR NO : 2021/968
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2019
NUMARASI: 2016/696 E – 2019/151 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİH: 30/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 01/12/2013 tarihli Elektrik Tedarik Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili tarafından hukuka uygun olarak fatura keşide edilip gönderilmesine rağmen vade tarihinde fatura karşılığı borcun davalı tarafından sürekli olarak geç ifa edildiğini, bunun üzerine sözleşmenin feshedilerek Seri … sıra numaralı 25/04/2016 son ödeme tarihli 14.669,99-TL ve Seri … sıra numaralı 25/04/2016 son ödeme tarihli 3.332,58-TL bedelli ceza-i şart faturalarının keşide edildiğini, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, ancak davalının takibi sürümcemede bırakmak kastıyla takibe itiraz ettiğini, haksız itirazın iptaliyle takibin devamını, alacağın likit olması nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu tarafından takibe konulan borcun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan davayı kabul etmediklerini, işletilen faizin fahiş miktarda olduğunu, aleyhlerine açılan davanın reddiyle %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında imza edilen 01.12.2013 tarihli elektrik tedarik sözleşmesinin 4.2. Maddesinin son cümlesine göre ilk icra takibine herhangi bir faturanın son ödeme gününden itibaren on beş gün geçmedikçe başlanılamayacağının kararlaştırıldığı, ceza-i şarta dayalı takip konusu faturalar yönünden de aynı kuralın geçerli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, faturaların vade tarihinin 25.04.2016 olmasına rağmen icra takibinin 03.05.2016 tarihli olduğu, on beş gün olarak belirlenen sürenin dolmamış olduğu, bu nedenlerle icra takibine geçilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı istinaf eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;davalının sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve sürekli olarak fatura karşılığı borçlarını geç ifa etmesi nedeniyle taraflar arasında akdedilen sözleşmeye uygun olarak ceza faturası keşide edildiğini, davalının işbu ceza faturaları karşılığı borçlarını ifa etmemesi üzerine takip başlatıldığını,mahkemece alınan bilirkişi raporunda özetle ” Davalı şirket adına tahakkuk ettirilen faturaların süresinde ödenmediklerinin tespit edildiği, geciken ödemelerin sözleşme madde 7.2. gereği davacı şirkete sözleşme fesih hakkı sağlamış olduğu, takibe konu faturaların sözleşme hükümlerine uygun tahakkuk ettirilmiş olduğu,takip öncesi talep edilen faizin de sözleşme madde 4.2’ye uygun olduğu, sözleşme hükümleri doğrultusunda davalının itirazında haklı olmadığı” şeklinde görüş ve tespitler ortaya konulduğu, bilirkişi raporu ile davanın haklılığının , takip konusu olan faturaların hukuka ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunun anlaşıldığını ,ancak mahkeme tarafından hatalı gerekçe ile davanın reddine karar veridiğini , mahkemenin davayı reddetme gerekçesi olarak sözleşmenin 4.2. maddesi gösterilmiş olup, işbu sözleme maddesinin hatalı yorumlandığı,zira sözleşmenin 4.2. maddesinde ;”DBS uygulaması ile otomatik ödeme sistemine dahil olmayan Abone, fatura tutarını yukarıda belirtilen beş iş günü içinde ödemediği takdirde, Tedarikçi ödenmeyen fatura tutarına, aylık yüzde dört buçuk gecikme zammı bedelini hesaplayarak KDV’si ile birlikte fatura düzenleyecektir. Abonenin icra takibine sebebiyet vermesi halinde ödenmeyen her faturanın yüzde on ikisi cezai şart olarak talep edilecektir. İlk icra takibine herhangi bir faturanın son ödeme gününden itibaren on beş gün geçmedikçe başlanılmayacaktır.”şeklindeki maddeden de açıkça anlaşılacağı üzere davalıya başlatılacak ilk icra takibine herhangi bir fatura için son ödeme gününden itibaren 15 gün geçmedikçe takip başlatılamayacağının taraflarca kararlaştırıldığı, anılan düzenlemeye göre herhangi bir faturanın son ödeme gününden itibaren on beş gün geçmedikçe davalı aleyhine takip başlatılamayacağı düzenlenmiş, davalı tarafından da sürekli olarak fatura karşılığı borçları geç ifa edilmiş olduğu, davalının ödeme performansını gösterir tablo incelendiğinde 2014-5 dönemine ait faturanın son ödeme gününden 17 gün, 24-7 dönemine ait faturanın 7 gün, 2014-8 dönemine ait faturanın 6 gün, 2014-8 dönemine ait faturanın 22 gün, 2014-9 dönemine ait faturanın 26 gün sonra ifa edildiği bariz bir şekilde ortada olduğu, taraflar arasında düzenlenmiş olan sözleşmede borcun ifa edileceği tarih yani ödemenin hangi tarihte yapılacağı açıkça kararlaştırıldığına göre, bu sürenin kesin süre olduğu ,davalı tarafından işbu kesin süreye sürekli uyulmadığı,mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğu istinaf sebepleri olarak ileri sürülmüş,kararın kaldırılması istenmiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Davacı taraf , taraflar arasında imzalanan elektrik satış sözleşmesi kapsamında davalının borçlarını geç ifa etmesinden dolayı sözleşmenin feshedildiğini, buna ilişkin cezai şart faturaları tanzim edildiğini beyanla, icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmektedir. İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, asıl alacak ve faiz olmak üzere toplam 18.208,48,-TL nin tahsili bakımından ilamsız takip yapılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. Takibin konusu, iki ayrı abonelikle ilgili cezai şart faturalarıdır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, 01/03/2016 tarihinde, davalı şirket, davacı şirketin portföyünden çıkmıştır. Sözleşmenin 7/1 maddesine göre, davacı son iki ayın fatura toplamını cezai şart olarak talep edibilecektir. Sözleşmenin 4.2 maddesindeki ceza bu durumda uygulanamayacağından, bilirkişi hesaplamasında da bu gecikme zammı uygulanmamıştır.Sözleşmenin 4.2. Maddesinde ;”DBS uygulaması ile otomatik ödeme sistemine dahil olmayan Abone, fatura tutarını yukarıda belirtilen beş iş günü içinde ödemediği takdirde, Tedarikçi ödenmeyen fatura tutarına, aylık yüzde dört buçuk gecikme zammı bedelini hesaplayarak KDV’si ile birlikte fatura düzenleyecektir. Abonenin icra takibine sebebiyet vermesi halinde ödenmeyen her faturanın yüzde on ikisi cezai şart olarak talep edilecektir. İlk icra takibine herhangi bir faturanın son ödeme gününden itibaren on beş gün geçmedikçe başlanılmayacaktır.”Görüldüğü üzere, yukarıdaki sözleşme maddesinin , geç ödeme halinde icra takibine sebebiyet verilmesi üzerine uygulanacak gecikme faizi ile ilgili düzenleme olduğu açıktır.Uyuşmazlığın çözümünde uygulanacak sözleşme maddesinin , sözleşme kapsamında ödenmeyen herhangi bir faturanın ihlalinin esas alınacağına ilişkin sözleşmenin 7.1 maddesi iken,mahkemece takipte takip yapılması ile ilgili süre kısıtlamasının ,takip konusu faturaların son ödeme tarihi ile takip tarihine göre değerlendirmesi hatalı olmuştur.Takip konusu faturalar ,sözleşmenin 7.1 maddesine dayalı olarak düzenlenen faturalar olduğundan , yöntemince hazırlanan ve denetime ,sözleşme hükümlerine uygun bulunan bilirkişi raporunun hükme esas alınacak nitelikte olduğu değerlendirilmiştir. Buna göre ; taraflar arasında 27/11/2013 sözleşme başlangıç – 27/11/2015 sözleşme bitiş tarihli olmak üzere Elektrik Enerjisi Satış sözleşmesi imzalandığı ,davalı tarafça abonelik tarafı olunan 2 ayrı tesisatta 18/04/2016 tarihli 14.669,99-TL ve yine 18/04/2016 tarihli 3.322,58-TL sözleşme ceza tutarı bulunduğu, davalı şirket adına tahakkuk ettirilen faturaların 2014/05 döneminden itibaren süresinde ödenmediklerinin tespit edildiği , geciken ödemelerin taraflar arasında imza edilen sözleşmenin 7.2 maddesi gereği davacı tedarikçi şirkete sözleşme fesih hakkı sağladığını, davacı tedarikçi şirketçe davalı şirket adına 2 ayrı abonelik için tahakkuk ettirilen son iki fatura toplamı olan tutarın cezai şart kapsamında talep edebileceği, … numaralı abonelikte 2016/01 ve 2016/02 dönem faturasında toplam 3.322,58-TL ayrıca 10000287600 numaralı abonelikte toplam 14.669,99-TL tutarında faturaların sözleşme hükümlerine uygun tahakkuk ettirildiği, sözleşmenin 4.2 maddesinde faiz oranının aylık %4,5 olmak üzere toplam 215,91-TL olacağı, davalı tarafın icra takibindeki borca itirazın, haksız olduğu anlaşılmakla ,davalı itirazının iptaline karar verilmesi gerekirken, sözleşme hükümlerinin hatalı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve hukuka aykırı görülmekle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353 /1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak ,yeniden esas hakkında;Davanın kabulü ile , İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalının borca İTİRAZININ İPTALİNE, icra takibinin takip talebinde yazılı şartlarla devamına,Likit alacağa itiraz haksız olduğundan , %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine ,Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.243,82 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 310,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 932,86 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,(bakiye harç tahsili varsa ,mahsubunun ilk derece mahkemesince yapılmasına)Davacı tarafından yapılan 778,05 TL yargılama masraflarının ve davacıdan alınan 310,96TL peşin harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine , Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, karar tarihindeki AAÜT uyarınca 4.080,-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, Davalı masrafının üzerinde bırakılmasına ,Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa ödenmesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davacının istinaf aşamasında yapmış olduğu 34,95 TL istinaf giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/03/2021