Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1094 E. 2021/558 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1094
KARAR NO: 2021/558
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/03/2019
NUMARASI: 2017/52 E – 2019/250 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının işyerine ait davalı tarafça son ödeme günü 22.07.2014 günü olan 67.246.95 TL bedelli elektronik fatura ile 22.07.2014 ödeme tarihli 115.147,22 TL bedelli fatura düzenlendiğini,davacının itiraza konu faturası ve önceki aylar fatura değerlerinin 2014/Haziran 2014/Mayıs, 2014/Nisan aylarında 67.246,95, 15.217,48, 10.823,31 TL olduğunu,davacının önceki aylara göre elektrik tüketiminde herhangi bir artış bulunmadığını,itiraz üzerine fazla tahsil olunan paranın 35.000,00 TL kısmını takip eden ayın faturasından mahsup gösterildiğini, bu tutarın davacıdan tahsil olunan paranın sadece bir kısmı olduğunu, bakiyesi için geçen sürede iade işlemi yapılmadığından …’a karşı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/236 esas sayılı dava dosyası ile açılan davanın 04.08.2016 tarihinde HMK 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince taraf ehliyeti yokluğundan dosya usulden reddolunduğunu, konu ile ilgili olarak da … A.Ş’ne 21.07.2014 tarihinde 104434 sayılı dilekçe ile yapılan müracaat neticesinde adı geçen ödemenin ilgili davalı firma tarafından yapılması gerektiğini bildirdiğini,son ödeme günü 22.07.2014 günü olan 67.246.95 TL bedelli fatura ve 22.07.2014 ödeme tarihli 115.147,22 TL bedelli faturalar sebebiyle hesaplanacak olan fazla ödenen tutarın şimdilik 10.000,00 TL kısmının ödeme gününden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 25/01/2019 tarihinde davacı vekili tarafından dava değeri 50.157,22 TL olarak ıslah edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın dağıtım şirketi …’a ihbarı ile davalının EPDK’dan aldığı perakende satış lisansı ile elektrik enerjisi tedarik etmekte olduğunu, davalının elektrik perakende satış şirketleri dağıtım şirketi olmayıp yükümlülüklerinin perakende elektriğin sağlanması olduğunu, EPK’nın ” Dağıtım Faaliyeti” başlıklı 9.maddesinin 1.ve 7. Fıkralarına göre sayaçların mülkiyetinin dağıtım şirketlerine ait olduğunun belirtilmiş olduğunu, okunması (tüketim miktarının hesaplanması), bakımı ve işletme yükümlülüklerinin dağıtım şirketlerine verildiğini, dava dilekçesinde öne sürülen tüketim miktarının tespitinin hatalı olduğunu, kendisine haksız fatura tahakkuk ettirildiğini, iddialaranının muhatabının dağıtım şirketi olduğunu, davacının, dava konusu faturalara Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2 maddesinde belirlenen süre içerisinde itiraz etmediğini, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23.maddesinin 2.fıkrası gereğince, faturaların içeriğine itirazlarını müvekkiline 1 yıl içerisinde bildirmediğini, davalının temerrüde düşürülmediğini, işlemiş faiz talep edemeyeceğini, davacının belirttiği faiz başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu, sayaçların okunması, bakımı ve işletilmesi dağıtım şirketinin yükümlülüğünde olduğundan ve davalının dağıtım şirketinden aldığı bildirimlere göre fatura tahakkuk ettirdiğinden davacının dağıtım şirketine ihbarına, pasif husumet itirazları baki kalmakla; GDDK işlemi ile fazla tahsil edildiği tespit edilen bedel davacıya iade edildiğinden davacının kullanmış olduğu elektrik bedeli dışında fazla tahsil edilen bir bedel bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Somut davada , elektrik alım sözleşmesi kapsamında fazladan tahsil edildiği ileri sürülen bedelin istirdadı talep edilmiştir. Mahkeme,kök raporda eksik belglerini talep edildiği, elektrik mühendisleri …, … ve mali müşavir …’dan alınan ek raporda ise; … nolu abonelik 115.147,22 TL tutarlı fatura kapsamında; tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde; … nolu sayaç ile ilgili 2014/Haziran dönemine ilişkin davacı şirketin … nolu faturası ile 31.645,19 TL Kdv dahil elektrik bedelinin iade edildiği hususunun tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olarak yer aldığını,” davacı şirket defterlerinde 07.01.2015 tarihinde 1186 nolu yevmiye maddesi, davalı şirket kayıtlarında 07.01.2015 tarihli … nolu fiş” şeklinde olduğunu, açıklanan nedenle, heyetlerince 2014/ Haziran dönem faturasına ilave edilen 104299,23kwh’lik tüketimin fatura karşılığının 31.645,82 TL olarak hesap edildiğinden ve bu tutar davalı tarafça davacıya iade edildiğinden davacı vekilinin 3544740 nolu abonelik 115.147,22 TL tutarlı faturaya ilişkin iade talebinin olamayacağına kanaat getirildiğini, … nolu Abonelik 67.246,95 TL tutarlı fatura incelemesinde; davacı şirketin … nolu abonelik numarasında 2014/Haziran dönem faturasına ilave edilen 166.301,37 kwh’lik tüketimin yansıtılmasını gerektirecek herhangi bir gerekçe tespit edilemediğini, davalı veya … tarafından iade işleminin gerçekleştirilmediğinin tespit edildiğini, davacı hakkındaz … nolu abonelik kapsamında 50.457,22 TL fazla tahakkuk yapıldığının belirlendiği gerekçesiyle “Davacının davasının kabulüne, 10.000 TL’nin 22/07/2014 tarihinden itibaren 40.157,22 TL’nin ıslah tarihi olan 03/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;husumet itirazı ile birlikte davanın …’a karşı açılması gerektiğini,daha önce temerrüt oluşmadığını,bu açıdan ödemetarihinden itibaren faize hükmedilemeyeceğini,davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalının husumet itirazı yerinde değildir.Dava konusu tahakkuk davalı tarafça tahil edilmiş,fatura davalı tarafça düzenlenmiştir.Ayrıca daha önce açılan ve husumetten reddedilen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/236 esas sayılı dosyasında husumet yönünden değerlendirme yapıldığı da görülmüştür. Alınan bilirkişi raporu taraf,lmahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur.Davacıdan daha önce fazla alınan bir kısım bedel de zaten davalı tarafça mahsup edilmiş olmakla,davacıdan dava edilen dönem yönünden toplam 50.457,22 TL fazla tahsilat yapıldığı açıklığa kavuştuğundan,dava belirsiz alacak davası şeklinde açılmış isede , ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde (ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden itibaren faize hükmesine karşılık bu konuda davacı istinafı olmadığı gözetilerek) hukuka aykırılık olmadığı görülmektedir. Mahkeme kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 3.426,24 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 857,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.569,24 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/02/2021