Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1083 E. 2019/1735 K. 04.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1083
KARAR NO : 2019/1735
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/11/2017
NUMARASI : 2016/519 E- 2017/1038K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 04/11/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, her hangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, şimdilik 50.000,00TL’nin yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı ve husumet ve görevsizlik itirazları ile birlikte kayıp kaçak vs bedellerin maliyet kapsamında bulunduğunu, 6719 sayılı yasanın bu hususu açıklığa kavuşturduğunu, alınan bedellerin EPDK tarifelerine uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 Sayılı Yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde özetle, yerel mahkemenin verdiği ”red” kararının usul ve hukuka aykırı olduğunu, davada ”konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ve davacının dava tarihinde dava açmakta haklı olması nedeniyle lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğini beyanla, bu yönlerden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İstinafa cevap verdiğini bildiren … vekili istinafa cevap dilekçesinde; öncelikle, dava dilekçesinde … A.Ş. şirketinin davalı olarak gösterilmesine rağmen, mahkeme tensip tutanağı ve mahkeme kararında davalı adının … A.Ş olarak belirtildiğini ve tensip zaptının … A.Ş’ye tebliğ edildiğini, … A.Ş.’nin, … A.Ş.’nin, eski ünvanı olmadığını, her iki şirketin farklı tüzel kişiliği bulunduğunu, baştan itibaren yargılamada taraf teşkilinin hatalı olduğunu, davacıdan husumeti kime yönetttiğinin sorulması gerektiğini, hak kaybı yaşamamak adına …. A.Ş. adına cevap verildiğini belirterek, davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Somut olayda, davacının davasını “…A.Ş.” adlı şirket aleyhine açtığı, yargılama aşamasında ise, her nasılsa tebligat ona çıktığı için, taraf olarak … vekili tarafından davanın takip edildiği anlaşılmıştır.Davalı gösterilen, esasen, perakende satış şirketi iken, parantez içinde yazılı ”…A.Ş.” bu perakende satış şirketinin eski ünvanı olmadığı halde ve ayrı bir tüzel kişilik olarak, perakende satış şirketi olarak kurulduğu halde, perakende satış şirketi aleyhine açılmasına rağmen, davalı gösterilmeyen dağıtım şirketine tebligat çıkartılıp ona karşı davanın sürdürüldüğü ve hakkında karar verildiği anlaşılmıştır. HMK “Hukuki Dinlenilme” başlıklı 27. maddesi, Anayasanın” Hak Arama Hürriyetini” düzenleyen 36. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil Yargılanma Hakkına” ilişkin 6. maddesi nazara alındığında, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Davada gerçek davalıya dava dilekçesi tebliğ edilerek, yargılamaya devam edilmesi zorunludur. Bu işlemler yapılmadan taraf teşkili sağlanmadan, tarafların yargılamaya katılması imkânı sağlanmadan davanın esası hakkında hüküm kurulması Anayasa’nın 36. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen Adil Yargılanma Hakkının en önemli unsuru olan “Hukuki Dinlenilme Hakkının” da ihlali olmakla birlikte ,gerçek davalı hakkında hüküm kurulmadığı, bu durumun HMK 297 ve 355. Maddelerindeki kamu düzenine aykırılık oluşturması nedeniyle, davacının istinaf başvurusunun incelenmesi sonrası, HMK 355, 297. maddeleri ve HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince ilk derece mahkeme kararının (sair istinaf sebepleri incelenmeksizin) kaldırılmasına ve doğru davalı hakkında davanın görülerek sonuçlandırılması yönünden, usule uygun yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun, yapılan inceleme sonucu, kararın öncelikle HMK 355, 297 ve 353/1-a-4 maddesi uyarınca kaldırılmasına, doğru davalı ve hasım hakkında davanın görülüp sonuçlandırılmasını temin için, davanın yeniden görülmesi amacıyla dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, davacının diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden davacıya isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/11/2019