Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1026 E. 2021/358 K. 11.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2019/1026
KARAR NO: 2021/358
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2018
NUMARASI: 2017/238 E – 2018/1277 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 11/02/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/05/2014 tarih ve 28994 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 26/1-b maddesi uyarınca davalı borçlunun kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini ve hakkında 05/05/2015 ile 20/12/2013 tarihlerinde kurum görevlilerince kaçak elektrik tüketim tespit tutanaklarının düzenlendiğini, bu tutanaklara istinaden davacı şirket tarafından davalı adına faturalandırma yapıldığını ve yönetmeliğin 28.maddesi uyarınca icra takibine konu borç tahakkuk ettirildiğini, ancak davalı tarafından kaçak tespit tutanağına dayanılarak düzenlenen tahakkuk bedellerinin ödenmediğini, bu nedenle İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak davalının işbu icra takibine haksız olarak itirazda bulunduğunu, anılan nedenlerle davalı borçlunun icra dosyasına haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından davalı şirketin kaçak elektrik kullandığı iddiası ile faturalar kestiğini, ancak böyle bir durumun söz konusu olmadığını, davalı şirketin uzun yıllardan beri zemin kat 3 numaralı dükkanda faaliyet gösterdiğini, davacı kurum yetkililerinin davaya konu edilen başka bir dükkan-depo ile ilgili kaçak elektrik tutanağı düzenlediklerini, olay tarihinde davalı şirketin bahse konu yer ile ilgili herhangi bir bağlantısı bulunmadığını, daha sonra davalı şirketin bahse konu yeri kiraladığını, davalı şirketin bu konuda kira sözleşmesinin mevcut olduğunu, davalı şirketin iddia edilenin aksine kaçak elektrik kullanmadığını, bu nedenle başlatılan icra takibine itirazda bulunduklarını, anılan nedenlerle davacı tarafın davasının reddi ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; “davacı kurum tarafından davalı adına kesilen faturalardan … seri nolu tutanak ile tespit edilen … marka … seri nolu sayacın kaçak olduğu, davalı tarafça yasal şekilde tesis edilmiş sayaç bulunmadığı, bu durumda davalı şirket tarafından tüketilen elektriğin EPDK 622 sayılı kurul kararına istinaden kaçak elektrik tüketimi olarak değerlendirmesi gerektiği, davacı kurum tarafından davalı şirkete yansıtılan kaçak elektrik kullanımına ilişkin tahakkukların mevzuata uygun olduğu, davalı tarafından tutanağa konu adreste bilfiil tüketmiş olduğu elektrik bedelini tutanak tarihi itibariyle yürürlükte olan EPDK 622 sayılı kurul kararı gereği ödemekle yükümlü olduğu, yine … seri nolu tutanak ile davalı şirkete tahakkuk ettirilen bedelin ise davacı kurum tarafından davalı şirketin farklı adresini dikkate alarak 360 gün üzerinden kaçak tahakkuku tanzim ettiği, bu durumun yakaya aykırı olduğu, davalı şirketin adres yönünden yapılan değerlendirme doğrultusunda 360 gün üzerinden hesaplama yapılamayacağı, sadece davalı şirketçe bilfiil tüketilen 3059 kwh üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, bu nedenle davalı şirketin işbu tutanak için 1.804,91 TL’den sorumlu olduğu, sonuç itibariyle … seri nolu 20/12/2013 tarihli 136,08 TL bedelli kaçak tahakkukunun mevzuata uygun olduğu, … seri nolu 05/05/2015 tarihli ve 5.999,30 TL bedelli kaçak tahakkuku için ise hesaplamalarda dikkate alınan 360 günlük sürenin mevzuata uygun bulunmadığı, tutanaklardaki faklı adres bilgileri nedeniyle 360 gün üzerinden hesaplama yapılamayacağı, bu nedenle tutanakta sayaç üzerinden tespit edilen ve davalı şirketçe bilfiil tüketilen 3059 kwh üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, mahkememizce kabul ve itibar gören bilirkişi raporunda da hesaplandığı üzere davalı şirketin bu faturanın 1.804,91 TL kaçak tahakkuktan sorumlu tutulması gerektiği, İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca %20’i oranında icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de dava konusu alacağın yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilmiş olduğu” gerekçeleriyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalı tarafından İstanbul … icra müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 1.940,99 TL asıl alacak 305,09 TL işlemiş faiz 54,92 TL işlemiş faiz KDV’si olmak üzere toplam 2.301,00 TL yönünden itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına takibe takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden işletilecek yasal faiz uygulanmasına, icra inkar tazminatı istemi ve kalan talepler yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkili şirket görevlileri tarafından 28.09.2013-05.05.2015 tarihlerinde yapılan kontrollerde davalı şirketin kayıtsız(zati) sayaçtan elektrik kullandığının tespit edildiğini, hükme esas alınan bilirkişi, raporunda da “davalı tarafın tutanağa konu adreste bilfiil tüketmiş olduğu elektrik bedelini tutanak tarihi itibariyle yürürlükte olan EPDK 622 Sayılı kurul kararı gereği ödemekle yükümlü olduğuna kanaat getirilmiştir” şeklinde değerlendirme yapıldığını, bilirkişi raporunda müvekkili şirket görevlileri tarafından tanzim edilen tutanaklarda davalı şirketin farklı adreslerinde tutanak düzenlendiğini, dolayısıyla 360 gün üzerinden yapılamayacağından mevzuat belirtilen hesaplamalara dikkate alarak rapor düzenlenmiş ise de dosyada mübrez tutanaklar ve müvekkili şirketin müzekkere cevabı da incelendiğinde, adreslerin ayını olduğu, sadece …, … ve … seri numaralı tutanaklarda davalı şirketin kaşesinde belirtilen adres olduğu ve davalının açık adresin … Mahallesi … Sokak No:… Kat:… Dükkan:… olduğunun görüleceğini, tarafları aynı, imzalı farklı tarihlerde aynı nedenle tutulan tutanakların sadece adres yazımında maddi hata bulunması nedeniyle, tahakkuk edilen kaçak kullanım bedelinin bir kısmına hükmetmenin bu tip davranışlarda bulunan aboneleri ödüllendirmek olacağını, kabul etmemekle beraber davalının adresinde maddi hatta olduğu düşünülse bile, sadece düşük kaçak kullanım bedeli tahakkuk ettirilen tutanaklar dayanak gösterilerek karar verilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişinin raporu tanzim edilirken eksik olan ya da soruşturulması gereken bir husus olduğunu kendisini görevlendiren mahkemeye bildirmek yerine, raporunu şüphe içinde düzenlemiş olduğunu, tutulan tutanakların aynı adrese ilişkin olduğunun açık olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle yapılan icra takiplerine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile davacı-alacaklının davalı-borçlu şirket ile dava dışı … aleyhine 6.135,38 TL enerji bedeli, 964,38 TL gecikmiş gün faizi ve 173,59 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 7.273,35 TL’nin tahsili amacıyla takip başlatıldığı, başlatılan takibe davalı tarafın itirazda bulunduğu ve itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür. Bilirkişi raporunun incelenmesinde; yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi”nin kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmesinin gerektiği, … seri nolu, 20/12/2013 tarihli takibe konu 136,08 TL tutarlı kaçak tahakkukun mevzuata uygun şekilde hakakkuk ettirildiği, … seri nolu 05/05/2015 tarihli takibe konu 5.999,30 TL tutarlı kaçak tahakkuku için hesaplamalarda dikkate alınan 360 günlük sürenin mevzuata uygun bulunmadığı, tutanaklardaki farklı adresi bilgileri nedeniyle 360 günlük sürenin dikkate alınamayacağı, bu nedenle de tutanakta sayaç üzerinde tespiti yapılan davalı şirketçe bilfiil tüketilen 3059 kwh üzerinden hisaplama yapılması gerektiği kanaatine varılarak davalı şirketin 1.804,91 TL kaçak tahakkukundan sorumlu tutulması gerektiği, takibin 1.940,99 TL asıl alacak, 305,09 TL avans faizi ve avans KDV’si olmak üzere takibin toplam 2.301,00 TL hesaplanmış olduğu, davacı tarafça 360 gün üzerinden tahakkuk yaptırılmış ise de 28.09.2013, 20.12.2013, 05.05.2015 tarihli tutanakların bulunduğu, 05.05.2015 tarihli tutanağın mükerrerinin arada 20.12.2013 tarihli tutanak olması nedeniyle 28.09.2013 tarihli tutanak olmadığını, firma sicil bilgilerine göre davalı şirketin adresinin dükkan 3, şube adreslerinin ise 5-6-8-13-14-16-17 numaralı odalar olduğunu, tutanaklardaki oda numaralarının farklı olduğunu, farklı adreslerin adreslerinin esas alınarak tahakkuk yapıldığını mütalaa etmiştir. Buna göre, davacı tarafça adres bilgilerinin doğru yazıldığı, maddi hata yapılsa bile kaçak kullanımın aynı yere ait olduğu ileri sürülse bile firma sicil bilgilerine göre farklı odalar olduğunun kayıtlı olması nazara alındığında bu itirazlar yerinde görülmemiştir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/02/2021