Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/983 E. 2018/511 K. 07.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/983
KARAR NO : 2018/511
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/90 E
ARA KARAR TARİHİ : 05/02/2018
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ : 07/05/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1 yıllık sözleşme süresinin ve taahhüt verilen sürenin dolmasından sonra, mevcut olan serbest tüketici olma hakkını … AŞ ile ikili anlaşma yapmak suretiyle kullandığını, sözleşme ve taahhüt süresi bitmiş olmasına rağmen davalı şirketin, fesih tazminat bedeli adı altında 13/11/2017 tarihli 84.564,00 TL tutarında fatura tanzim ederek gönderdiğini, faturanın böyle bir borcun mevcut olmadığı gerekçesi ile usulüne uygun bir şekilde e-fatura sistemi üzerinden davalı şirkete iade edildiğini, nitekim 02/09/2015 tarihli sözleşmenin uzaması halinde taraflar arasındaki taahhütname durumuna ilişkin herhangi bir düzenleme, taahhütname metni içerisinde yer almadığından, taahhüt süresinin 02/09/2015 tarihinden başlayıp, 02/09/2016 tarihinde sona erdiğini, öncelikle müvekkili şirketin haksız yere borçlandırılması sonrasında olası yeniden yaşanacak elektrik kesintileri ve bir icra takibi neticesinde telafisi imkansız maddi ve manevi zarara uğramasının engellenmesi adına ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini, yargılama neticesinde davanın kabulü ile davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince, 05/02/2018 tarihli ara karar ile; HMK’nın 389. maddesindeki şartları taşımadığından, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, ara karara karşı davacı vekili süresi içinde istinafa başvurmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında tanzim edilen sözleşmenin ve taahhüt edilen sürenin dolmasına rağmen fesih tazminat bedeli adı altında davalı tarafça haksız olarak 13.11.2017 tarihli 84.564,00 TL tutarında bir fatura düzenlenerek, davacı şirkete gönderildiğini, süreçte haksız olarak davalı şirket tarafından defalarca kez elektrik kesme işlemi yapılması için gelindiğini ve defalarca bu tehdit altında üretim işlerinin aksaması korkusu ile karşı karşıya kaldığını, davalı tarafından devamında yapılabilecek olası elektrik kesme işlemleri ve/veya bu kesme işlemleri hakkında yapılacak olası tehditler ve haksız olarak tanzim edilen faturaya ilişkin başlatılacak icra takipleri açısından bir zararın oluşmaması adına, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/90 E sayılı dosyasında açılan menfi tespit istemli davada ihtiyati tedbir talep edildiğini, ancak mahkeme tarafından HMK 389. maddesindeki şartları taşımadığından bahisle ihtiyati tedbir talebinin reddedildiğini, kararın açıkça yasaya ve usule aykırı olduğunu beyanla, 05.02.2018 tarihli ara karar istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının günlük ihtiyaçlarını sürdürmek için elektriğin olmazsa olmaz koşul olduğu, davalının elektrik dağıtım faaliyetinin niteliği esas alındığında, aboneliği sona eren ve tedarikçi ile abonelik sözleşmesi yaptığını iddia eden davacının, tahakkuk ettirilen faturayı iade etmede haklı olup olmadığının ancak yargılama sonucu belirleneceği, yargılama süresince davacının hukuki menfaati gözetilerek ticari işletmesine elektrik verilmesi yönünde tedbir kararının verilmesinin yerinde olduğu, ancak tedbir kararının teminatsız ve sınırsız olarak uygulanmasının da davalı aleyhine sonuç doğuracağı, dolayısıyla davalı menfaati gözetilerek, HMK 389 maddesi uyarınca, dava konusu edilen 84.565,00 TL fatura borcu ile sınırlı olarak, elektrik kesintisi uygulanmaması yönünde, tedbir kararı verilmesi gerektiği anlaşıldığından, davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkeme kararı kaldırılarak, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile %15 oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu davacı tarafça dosyaya sunulmak kaydıyla, teminat ve borçla sınırlı olarak tedbir kararı verilmesine dair aşağıdaki hükmün tesis edilmesi gerektiği, bu nedenle davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kısmen kabulü ile, istinafa konu ilk derece mahkemesinin 05/02/2018 tarihli tedbirin reddine dair ara kararın düzeltilmesiyle yeniden esas hakkında “dava konusu borçla sınırlı ve dava değeri üzerinden %15 teminatı davacının yatırması kaydıyla tedbir talebinin kabulüne ve elektriğin kesilmemesi yolunda tedbir kararı verilmesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kısmen kabulü ile, istinafa konu ilk derece mahkemesinin 05/02/2018 tarihli tedbirin reddine dair ara kararın düzeltilmesine ve yeniden esas hakkında;
1-Dava konusu borçla sınırlı ve dava değeri üzerinden HMK’nun 87. maddesine göre nakit veya kesin ve süresiz banka teminatı olarak 84.565,00 TL alacağın %15’i oranında teminatın davacı tarafça yatırılması kaydıyla, tedbir talebinin kabulüne ve 00005276643 no’lu aboneliğin bulunduğu yerde elektriğin kesilmemesi yolunda tedbir kararı verilmesine,
Teminatın ilk derece mahkemesince alınmasına, teminat yatırıldığında ihtiyati tedbir kararının infazının sağlanmasına,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/05/2018