Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/981 E. 2020/851 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/981
KARAR NO: 2020/851
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2017
NUMARASI: 2016/343 E – 2017/740 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit /İstirdat
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , yapılan açık yargılama sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının işyerinde kurulu tesisat ile ilgili olarak ,davalı tarafça 25.03.2016 tarihli ve … seri nolu zabıt gereğince sayaca müdahale edildiği gerekçesiyle geriye dönük mükerrer olarak 15.425,20 TL kaçak elektrik faturası ve 65.597,20 TL kaçak ek tüketim bedeli olmak üzere toplam 81.022,40 TL elektrik bedeli tahakkuk edildiğini, davacının bu dönemde kullandığı elektrik bedelinin tahakkuk edilen bedelden mahsup edilmediğini, fazla tahakkuk yapıldığını, kayıp kaçak, dağıtım, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve iletim bedelinin abonelerden tahsil edilemeyeceği yönündeki kararlar gereği kaçak kullanım bedelinin yeniden hesaplanması gerektiğini, davacının borcun 20.000,00 TL’sini ödediğini beyanla, davacının 39.588,27 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile;, davacı tarafa ait tesisata ait mahalde 25.03.2016 tarihinde yapılan kontrolde şöntleme yapılarak enerji kullanıldığı tespit edilerek, … seri nolu tutanak tanzim edildiği; 25.03.2016 -26.02.2016 tarihleri arası 28 gün 19.039 kWh kaçak tarifesinden, 26.02.2016-30.03.2015 tarihleri arası 332 gün 166139 kWh normal tarifeden kaçak elektrik ek tüketim tahakkuku hesaplanarak tahakkukları yapıldığını, ilgili tutanağa ait hesaplamada, zabıt tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği doğrultusunda yapıldığını, hesaplama neticesinde 15.425,20-TL kaçak bedeli 65.597,20-TL kaçak ek tahakkuk olmak üzere toplam 81.022,40-TL bedel tahakkuk ettirildiğini, davacının dilekçesinde ileri sürdüğünün aksine 0,6 katsayının uygulandığı ve davacının daha önce bedelini ödediği 59610 kWh tüketimin tenzil edilmiş olduğunun görüleceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, menfi tespit davasının kabulü ile, davacının davalıya 65.597,20 TL borçlu olmadığının tespitine, davacı vekilinin ıslah dilekçesindeki isdirdat talebinin kabulü ile, 10.443,88 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir.Dairemizin geri çevirme kararı üzerine eksik harç tamamlandığından,esas inceleme yapılmıştır. Davalı taraf istinaf sebepleri olarak; ilk derece mahkemesi hükmüne esas alınan bilirkişi raporundaki kaçak bedeli hesabı ve tüketim miktarlarının orantılı olduğu görüşünün hatalı olduğunu, hesap özeti incelendiğinde, davacının dilekçesinde ileri sürdüğünün aksine 0,6 katsayının uygulandığını, davacının daha önce bedelini ödediği 59610 kWh tüketimin tenzil edilmiş olduğunu, davacının ödemelerini yaparken ihtirazi kayıt öne sürmeden ödendiğini, serbest irade ile ve ihtirazi kayıt konulmadan ödenen bedelin geri istenemeyeceği, ilk derece mahkemesinin itirazların karşılanmadan tek bir bilirkişi raporuna dayalı hüküm kurmasının hukuka aykırı olduğunu, normal tüketim değil kaçak tüketimin sözkonusu olduğunu, kararın bu yönlerden hatalı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürererek, kararın kaldırılmasını istemiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava,kaçak elektrik iddiası ile tutulan tutanak sebebiyle İİK 72 maddesinde düzenlenen menfi tespit ve istirdat davasıdır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ;davalı tarafça , davacı hakkında 25.03.2016 tarihli tutanak tutulmuş,sayaca müdahale edildiği yazılmış, 15.425,20-TL kaçak bedeli 65.597,20-TL kaçak ek tahakkuk olmak üzere toplam 81.022,40-TL bedel tahakkuk ettirilmiştir. İlk derece mahkemesindeki yargılama sırasında elk. müh. bilirkişiden alınan raporda; 30.03.2015 – 26.02.2016 tarihler arasındaki dönemde davacı tarafın ortalama tüketimi (12.074,035 kwh. – 10.249,324 kwh.) x 30 (akım trafo oranı) / 332 gün = 164.88 kwh/gün olup bu ortalama tüketim, tutanak SONRASI (bağlantıları düzeltildikten sonraki yeni sayaç takıldıktan sonraki) ortalama tüketim değerinden de (154.66 kwh/gün) fazladır. Davalı kurumun, davacıya 65.597,20 TL. kaçak ek tahakkuk ettirmesini gerektirecek kaçak (eksik) tüketim gerçekleşmemiştir.Kurum zararı bulunmamaktadır” şeklindeki ek tahakkuk gerekmediğine (kurum zararı bulunmadığına)” ilişkin kanaatinin yeterli teknik ve mevzuat yönünden açıklama içermediğinden bu hususun da açıklanması suretiyle bilirkişi kurulu raporu alınması,bu işlemlerin yapılması için HMK 356.maddesi uyarınca tahkikat duruşması açılması gerekmiştir. İstinaf yargılaması sırasında alınan 04.08.2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle, davalı şirketin belirlediği 15.425,20 TL kaçak ve 65.597,20 TL kaçak ek tüketim bedelleri hesabının hatalı olduğu, yerel mahkemede rapor hazırlayan bilirkişinin 15.425,20 TL kaçak bedel hesabı ve kurum zararı olmadığı gerekçesi ile kaçak ek tahakkukuna gerek olmadığına ilişkin değerlendirmesinin hatalı olduğu, bu nedenle davalı şirketin ve anılan bilirkişinin hesaplamaları ve değerlendirmelerinin muteber olmadığı, davalı şirketin davacıya kaçak ve kaçak ek tahakkuk ettirmesini gerektirecek kaçak tüketim gerçekleşmiş olduğundan, kaçak ve kaçak ek tahakkuk bedellerine ilişkin yapılan hesap neticesinde kaçak tüketim bedeli 680,35 TL, kaçak ek tüketim bedeli 7.416,83 TL olmak üzere toplam 8.097,18 TL davacının davalı şirkete karşı sorumlu olduğu şeklinde kanaat bildirilmiştir. Gerekçeli ve yöntemince hazırlanan bilirkişi kurulu raporuna Dairemizce itibar edilmiştir. Davacı ,dava açmadan evvel 7/4/2016 tarihinde borcun 20.000,-TL sini ödemiş, sonra dava açmıştır. İhtirazi kayıtla ödeme yapılmamış ise de Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin ,Esas No: 2020/25 ,Karar No: 2020/1964 sayılı kararında da vurgulandığı üzere ,6098 sayılı TBK’nın 39/son maddesine göre; aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz. Tahakkuk yapıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine uymayan bir ödeme yapıldığı iddia edildiği taktirde, ödeme sırasında ihtirazi kayıt ileri sürmese dahi ödeyen; zamanaşımı süresi içinde bu bedelin istirdadını talep edilebilir. Buna göre; davacının dava konusu kaçak tahakkuk bedelinin ödemesini yaparken ihtirazi kayıt koymasına gerek yoktur.Bu sebeplerle,davalı tarafın bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Böylece ,davacı davadan evvel 20.000,-TL ödemiş olup, borçlu olduğu miktar(kaçak ve ek tahakkuk ) toplam 8.097,18 TL dir. Buna göre , davacının fazla ödediği miktar 11.02,82 TL olarak tesbit edilmiş ise de ,istinaf edenin sıfatına göre aleyhe değerlendirme yapılamayacağından ,davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davalıdan alınması gereken 4.480,94 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.120,23TL harcın mahsubu ile bakiye 3,360,71 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 3.400,- TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa,karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK 361 maddesi uyarınca işbu gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili dairesinde tarafların temyiz hakları olduğu hatırlatılarak oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/09/2020