Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/972 E. 2019/1705 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/972
KARAR NO : 2019/1705
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2018
NUMARASI : 2015/271 E – 2018/31 K
DAVANIN KONUSU:Menfi tesbit
KARAR TARİHİ: 24/10/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının işyeri abonesi olduğunu, davalıdan elektrik hizmeti satın aldığını, davalı tarafından 19.11.2013 tarihinde … nolu tutanak ile işyerindeki sayacının değiştirildiğini, 15 ay sonra 16.02.2015 tarihinde adına 17.380,00 TL fatura tahakkuk ettirerek tebliğ edildiğini, itirazının reddedildiğini, elektriğinin kesildiğini,bu hususun Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne aykırı olduğunu beyanla, davalıya sözkonusu fatura yönünden (17.380.-TL) borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu tesisata ait mahalde 04/11/2014 tarihinde sayacın değiştirildiğini, 19/11/2014 tarihli laboratuar incelemesi sonucunda “Optik porttan alınan bilgilere göre sayacın 09/01/2014 ile 22/10/2014 tarihleri arasında 18 defa manyetik alana maruz kaldığı ” tespitinin yapıldığını, bu tespite istinaden 04/11/2014 ile 23/01/2015 tarihleri arası tüketimler referans alınarak 28/11/2013 ile 04/11/2014 tarihleri arasına 42.517 kwh ilave tüketim hesabının yapıldığını, hesaplamanın tahakkuk tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne uygun olduğunu ve hatanın söz konusu olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, tek başına davacının tüketim miktarı ile tespit yapılamayacağından değiştirilen sayacın bilirkişi incelemesi için ibrazı istenmiş, davalı tarafından hurdaya ayrılan sayacın imha edilmesi sebebiyle inceleme yapılamadığından, davalı tarafından davacının kaçak elektrik kullandığının ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının 16/02/2015 tarih 17.380,00 TL’lik fatura nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Mahkemece, elektrik mühendisi bilirkişiden alınan kök ve ek raporlarda, davalı şirketin hesaplama ve tüm işlemlerinin mevzuata uygunluğu, davacının sayaca müdahalesi olduğu ve kaçak elektrik kullandığı açık ve net şekilde tespit edilmesine rağmen, sayacın imhası nedeniyle mahkemeye ibraz edilememiş olmasından bahisle bu husus gösterilerek kaçak elektrik kullanımını ispat edemedikleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiğini, mahkemece sayacın ibrazının tek ispat yolu olarak görüldüğünü, oysa ki dava dosyasında mübrez evrakın ispat için yeterli bulunduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir….nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;dosyadaki bilgi ve belgeler ile mahkemece,yargılamada elektrik mühendisi bilirkişiden alınan raporlara göre, dava konusu tesisata ait mahalde 04/11/2014 tarihinde KUL marka sayacın değiştirildiği , 19/11/2014 tarihli laboratuar incelemesi sonucunda, optik porttan alınan bilgilere göre sayacın 09/01/2014 ile 22/10/2014 tarihleri arasında 18 defa manyetik alana maruz kaldığı tespitinin yapıldığı , böylece davacının sayaca müdahalesinin olduğu ve kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça bu tespite göre 04/11/2014 ile 23/01/2015 tarihleri arası tüketimler referans alınarak 28/11/2013 ile 04/11/2014 tarihleri arasına 42.517 kwh ilave tüketim hesabı yapılmıştır.Böylece, davacının sayaca müdahalesinin olduğu ve kaçak elektrik kullandığının tespit edilmesine tutanağın aksi sabit olana dek geçerli kabul edilmesi gerekliliğine, ve bu hususta isbat yönünden dosyada yeterli deliller bulunmasına rağmen, sırf sayacın imhası nedeniyle, davalı tarafça mahkemeye ibraz edilememiş olduğundan bahisle, bu husus gerekçe gösterilerek kaçak elektrik kullanımının isbat edilemediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve hukuka aykırıdır.Mevcut dosya kapsamı itibarıyla, davalının yaptığı tahakkuk ve faturada da hatalı bir yön bulunmadığından, davanın reddi yerine kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmadığı kanaatiyle ,davalı istinaf talebinin kabulüne, hüküm HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak, yeniden esas hakkında “davanın reddine” karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkeme kararı kaldırılarak , yeniden esas hakkında;1-Davanın reddine,2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre alınması gerekli 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 296,81 TL harçtan mahsubu ile bakiye -fazla 260,91 TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-Davalının yaptığı yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,6-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,7-Gider -delil avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,İstinaf incelemesiyle ilgili olarak;Davalıdan peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesine iadesine,Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 31,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/10/2019