Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/93 E. 2020/159 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/93
KARAR NO : 2020/159
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2017
NUMARASI : 2016/471 E – 2017/810 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 11/02/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında elektrik abone sözleşmesi olduğunu, davacının … Tekstil unvanlı işyerinin bulunduğu yerde davalı tarafça düzenlenen 10/05/2014 tarihli kaçak tespit tutanağında kaçak hat çekmek suretiyle elektrik kullandığı belirtilerek, davacı hakkında 28.584,30 TL kaçak elektrik tüketim tahakkuku ve 13.515,40 TL ek tahakkuk bedeli hesaplandığını, davacıdan kayıp kaçak bedeli talep edilemeyeceği gibi, davacının tesisata müdahalesi de olmadığını beyanla, tahakkuk ettirilen 40.099,70 TL’lık faturanın şimdilik 5.000,00 TL’si kadar borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı davasını ıslah ederek 18.753,72 TL’den borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini isteyerek ıslah harcını yatırmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 4X10’luk kablo ile trafodan harici hat çekmek suretiyle kaçak elektrik kullandığını ve bu esnada harici hattan çekilen toplam gücün 120 A olduğu tespit edilerek hakkında tutanak düzenlendiğini, mevzuat hükümleri gereği harici hattan çekilen güç üzerinden 180 gün için 26.584,30 TL kaçak bedeli ve 180 gün için 13.515,40 TL kaçak ek tahakkuku yapıldığını, davacının tutanağı imzaladığını, davacının kullandığı bu tesisatın olduğu işyerinin vergi açılış tarihi 03/04/2012 olmasına rağmen abonelik sözleşmesi yapmadığını, harici hattın davalı kurum görevlilerince tespitinden sonra tesisatta gözle görülür bir tüketim artışı oluştuğunu, ayrıca davacının tutanak ve faturalara süresinde itiraz etmediğini, kayıp kaçak ve diğer kalemler açısından da davacı iddiasının yerinde olmadığını, tutanak ve hesaplamanın usulüne uygun yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkeme, tek bilirkişiden alınan rapora itiraz üzerine 3 kişilik heyetten alınan bilirkişi raporuna göre, davacının eylemi neticesinde Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğine istinaden yapılan hesaplamada kaçak elektrik enerjisi tüketim ve normal tüketim ek tahakkuk bedeli olarak toplam 21.345,98 TL hesaplandığını, davaya konu kaçak kullanımdan dolayı davacı aleyhine 18.753,72 TL fazla tahakkuk hesaplandığı gerekçesiyle, ıslah talebi de gözetilerek, “Davanın kabulü ile, 10/05/2014 tarih ve F/684970 nolu kaçak-usulsüz elektrik tespit tutanağı uyarınca davalı tarafıından tahakkuk edilen toplam 40.099,70 TL’lik borcun 18.753,72 TL’lik kısmından davacının borçlu olmadığının tespitine” karar verilmiştir. Mahkemenin bu kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. İstinaf dilekçesinde; zamanaşımı, hakdüşürücü süre ve yetki itirazlarını tekrarla, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının kaçak elektrik kullandığının sabit olduğunu, bilirkişi tespitinin aksine ek tüketim hesabının da usule uygun yapıldığını, olayda Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin kaçak elektrik tüketimini düzenleyen 26/b maddesi uyarınca kaçak elektrik kullanıldığını, olayda aynı yönetmeliğin 28/3. fıkrasının uygulanması gerektiğini, tutanakta harici hat akımı yazılmadığı tespitinin doğru olmadığını, tutanakta harici devreden çekilen akım miktarı toplamının 120 Amper olarak ölçüldüğü ve R:40 A ve bilir, S:40 A, T:40 A olarak ayrı tutanakta gösterdiğini, kaçak elektrik bedeli ve ek tahakkuk bedeli hesabında bu harici hat akımı olan 120 Amper karşılığı 26,4 kW güç değerinin esas alındığını, yönetmeliğinin 26/b maddesi kapsamında faturalandırılmadaki sürenin esas alındığını, 180 gün olarak baz alınan süre hesabında 10/05/2014 ile 12/11/2013 arası 180 kaçak kullanımı için 180 gün X 26.4 Kw X 8 saat (günlük çalışma süresi=38.016 Kw tüketim karşılığı ceza bedeli vergi, fon ve kdv ile birlikte 26.584,30 TL kaçak bedeli hesaplandığı, ek tahakkuk hesabında da yine kurulu güç dikkate alınarak 12/11/2013 – 17/05/2013 arası 180 gün için 180 gün X 26.4 Kw X 8 saat (günlük çalışma süresi=38.016 Kw tüketime normal tarifeden ceza bedeli eklenmeksizin vergi ve hizmet bedelleri ve KDV’si ile birlikte toplam 13.515,40 TL eksik tüketim bedeli tahakkuk edildiğini, buna göre yapılan hesaplamanın doğru olduğunu, hükme esas bilirkişi raporunda ise tutanak tarihinden sonraki dönemin, itirazsız dönem olarak, sayaç tüketimlerinin ortalaması alınarak hesaplandığını, bu hesaplamanın tüketicinin kusuru olmadan eksik tüketim kaydedilmesinde uygulanabileceğini, davacının kaçak elektrik kullandığını, yeni sayaç tüketim ortalamasının esas alınamayacağını, bu nedenle hükme dayanak bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, davacının tutanak ve faturalara süresinde itiraz etmediğini, ayrıca ilgili tüketim bedellerine kayıp-kaçak vs. giderlerinin de dahil edilmesi gerektiğini, bu tüketimlerin hesaplamasının eksik yapıldığını, dosyadaki bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, davanın tamamen reddi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.Hükme dayanak bilirkişi raporunda 10/05/20014 tarihli tutanakta harici devreden çekilen akım değerinin boş bırakıldığı, harici devreden çekilen cihazların güç değerinin belli olmadığı, bu sebeple doğru tüketim yapan sayaç değeri göz önüne alınarak hesaplama yapılacağı hususunun değerlendirildiği, harici amper değerinin hesaplamada dikkate alınmadığı, 180 günlük hesaplamanın yönetmelik hükümlerine göre yapılması durumunda ayrıntılı yapılan hesaplamalar sonrasında kaçak tüketim tahakkukunun 10.952,82 ek normal tüketimin 7.136,99 TL olduğu, toplam 18.089,81 TL’lik faturaya %18 KDV eklendiğinde ise toplam tutarın 21.345,98 TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır.Hükme dayanak yapılan bilirkişi heyet raporunda, 08/05/2014 tarihli Elektrik Piyasası Hizmetleri Yönetmeliği 28.madde a ve b bentleri kapsamında,kaçak olarak tüketilen elektrik enerjisi miktarı yönünden, öncelikle tüketimi doğru kaydetmiş sayaç değerine göre, tüketimi doğru kaydetmiş sayaç değerinin bulunmaması durumunda ise, ihtilafsız aynı dönem tüketim miktarına göre hesaplama yapılacağının öngörüldüğü, tutulan tutanakların eksiksiz ve tam olması gerektiğinin yönetmelikte belirtildiği, tutanağın aslında harici hat akımı yazılmamış olduğundan,diğer evrak üzerindeki değer doğru kabul edilemeyeceği için, harici hat üzerinde kurulu bulunan güç değerleri, tutanak evrakında belirtilmediğinden, kaçak tutanağında harici devreden çekilen akım değerlerinin boş bırakılması karşısında, harici devreden çekilen cihazların güç değerlerinin belli olmadığı, bu sebeple doğru tüketim yapan sayaç değeri gözönüne alınarak yapılan (yönetmelikte belirtildiği gibi, ihtilafsız dönemde sayaç tüketim değerleri ile hesaplama yapılacağı) hesaplamanın Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine uygun olduğu göz önüne alındığında, mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu görülmüştür.Açıklanan nedenlerle davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 1.281,06 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 320,26 TL harçtan mahsubuna, bakiye 960,80 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/02/2020