Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/903 E. 2019/1877 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/903
KARAR NO : 2019/1877
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2017
NUMARASI : 2017/20 E – 2017/1062 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 28/11/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraf şirketler arasında Şubat 2016 döneminde 12 adet ses ve 4 adet data olmak üzere toplam 16 adet hattı kapsayan abonelik sözleşmesi yapıldığını, davalı tarafça sözleşme gereğince 16 adet fatura hattına karşılık aylık 635-TL ücret ödeneceği, bunun dışında herhangi bir ücret talep edilemeyeceği ve ayrıca iki adet … ve bir adet … telefon cihazının verilmesinin taahhüt edildiğini, ancak davalı tarafın taahhüdünü yerine getirmeyip, 635-TL’nin üzerinde fatura düzenlendiği gibi, telefonların da teslim edilmediğini ileri sürürek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere , şimdilik 500-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı tarafça, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava değeri harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile 9.234,90 TL’ye yükseltilmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile sözleşmeyi … 3 isimli bayinin yaptığını, dolayısıyla sözleşmeye aykırılık nedeniyle talep edilebilecek alacak mevcut ise bayiden istenmesi gerektiğini, belirterek davanın pasif husumet nedeniyle reddine, ayrıca yasal dayanağı bulunmayan davanın esas yönünden de reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yargılamada alınan kök ve ek rapor doğrultusunda, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalı şirket tarafından davacıların sözleşmeye aykırı olarak fazladan tahsil edilen fatura bedelinin 1.134,90-TL ve taahhüt edilen ve teslim edilmeyen 3 adet telefonun dava tarihi itibariyle rayiç bedelinin de 8.100-TL olduğu gerekçesiyle , davacının davasının kabulüne, 9.234,90-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, iş bu alacağın 500-TL’sine dava tarihi olan 06/01/2017 tarihinden itibaren, bakiye 8.734,90-TL’sine ıslah tarihi olan 24/10/2017 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davalı vekili istinaf etmiş olup,dava konusu 16 adet hattın aboneliğinin doğrudan müvekkili şirket tarafından değil, …3 isimli şirket tarafından yapıldığını,davanın öncelikle husumet yönünden reddedilmesi gerektiğini, husumete ilişkin itirazları değerlendirmeden esasa yönelik inceleme yapıldığını, kararın öncelikle bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu, esasa ilişkin beyanlarının da değerlendirilmediğini, sözleşmede yer alan hükümlerde davacı tarafça iddia edilen şekilde bir kayıt bulunmadığını, sözleşme üzerinde bulunan el yazılı ibarelerin ise imzasız, parafsız ve kimin tarafından yazıldığı belli olmayan ibareler olduğunu, müvekkili açısından hiçbir bağlayıcılığının bulunmadığını, sözleşmeye ancak sonradan eklenmemiş hükümlerin bağlayıcı olduğunu, bu hükümlere bakıldığında da, abonenin aylık kullanımı doğrultusunda ve tarifesi olması halinde de tarife sınırını aştığı kadar fatura ödeyeceğinin belirtildiğini, Abonelik Sözleşmesi “Mali Hükümler” başlıklı 5.1. maddesinde; “Abone, … duyurduğu tarifedeki haberleşme ücreti, aylık sabit ücret, abonelik işlem ücretleri, ayrıntılı fatura ücreti ve katma değerli hizmetlerin bedelini, üyelik ücetini, kampanya katılım ücretini, gecikme bedelini…fatura tutarını, faturasında belirtilen son ödeme tarihine kadar ödemekle yükümlüdür ” şeklinde belirtilerek, abonenin aylık sabit ücret bedeli dışında ödemesi gereken başkaca tutarlar da olduğunun yazıldığını, ”Kontratlı Hoş Geldiniz Paketleri” Kampanya Taahhütnamesi’nin 8. maddesindeki düzenleme kapsamında, davalı şirketin bu taahhüdü imzalamakla, fatura tutarının sabit kalmayacağını, kullanım durumuna bağlı olarak paket aşımı gerçekleşmesi halinde daha yüksek tutarlarda fatura gelebileceğini kabul ettiğini, … ise fatura bedellerinin her ay aynı miktarda geleceği hususunda taahhütte bulunmadığını kabul ettiğini, buna istinaden de paket aşımları gerçekleştiğinde daha yüksek bir fatura bedelinin ortaya çıktığını, ancak mahkemece, davacının kullandığı kadar ödemesi gerektiği hususunun hiç dikkate alınmadığını,ayrıca müvekkili şirketin cihaz bedellerine ilişkin davacıdan herhangi bir ödeme almadığını, alınmayan bir bedele karşılık da cihaz teslim edilemeyeceğini belirtmelerine rağmen, mahkeme tarafından sanki davacıya cihaz teslim etme yükümlülükleri varmış gibi değerlendirme yapıldığını, böylece eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile karar verildiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir….nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, abonelik sözleşmesi kapsamındaki taahütlerinin, davalı tarafça ihlal edildiği iddiasına dayalı olarak açılan alacak talebine ilişkindir.Dava dosyası içerisinde,dava ve cevap dilekçelerinde “EKLER” şeklinde yazılan belgelerden hiç birisinin dosya içerisinde fiziki olarak bulunmadığı gibi, UYAP sorgulamasında da bu belgelerin (sözleşmeler ,yazışmalar vs) bulunmadığı tesbit edilmiştir.Diğer yandan, mahkemece hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi raporlarının, sözleşme hükümlerinin,taahhütlerin değerlendirilmesi ve buna göre hesaplama bakımından yeterince inceleme ve değerlendirme içermediği, hükme esas alınacak nitelikte bulunmadığı anlaşılmaktadır.Zira ,bilgisine başvurulan bilirkişi, raporunda sözleşme ve taahhütname hükümlerini değerlendirmeden,doğrudan ödenen faturayı 8 aya bölerek, fazla ödeme miktarını tesbit ve dava konusu cihazlarla ilgili talep yönünden de, sadece cihaz bedellerini bildirmiş ise de, cihaz verilmesi taahhüdünün olup olmadığı, faturalarda cihazlar için yapılan ödeme miktarları vs. hiç değerlendirilmemiştir. Bu durumda, sözleşme hükümlerinin de yorumlanması ile, davacı tarafça talep edilen hususlarda inceleme ve hesaplama yapılması yönünden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gereklidir. Mahkeme, gerekçeli kararında sadece bilirkişi raporuna atıf yapmış, sözleşme hükümlerini karar gerekçesinde hiç değerlendirmemiş, yine esaslı itirazlardan olan ve sözleşmelerde bulunduğu iddia edilen el yazılarının tesbiti için ,bilgisayarlar üzerinde mailler yönünden inceleme yaptırılması konusunda da olumlu, olumsuz bir karar vermediği gibi, sözleşme üzerindeki yazı ve parafların bağlayıcılığı da değerlendirilmemiştir. O halde, delil olarak dayanılmasına rağmen, dosyada bulunmayan sözleşme asılları vs. belgelerin celbi veya ibrazının sağlanması ile, yukarıda açıklanan hususları kapsar şekilde, yeniden denetime elverişli uzman bilirkişi heyeti raporu alınması ve yeniden yargılama yapılması ve neticede verilecek karar gerekçesinde bu delillerin de değerlendirilmesini temin için HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılması ile yeniden yargılama yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/11/2019