Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/834 E. 2020/403 K. 16.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/834
KARAR NO: 2020/403
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2016
NUMARASI: 2015/974 E – 2016/884 K
DAVA: İtirazın İptali
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 16/04/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili (yargılama sırasında davanın tarafı olmaktan çıkartılan) davalı … AŞ hakkında açmış olduğu davasında, müvekkili şirketin Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/154 Esas sayılı dosyası ile 19/12/2013 tarihinden geçerli olmak üzere iflasına karar verildiğini, iflas tasfiyesinin Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … İflas dosyası ile yürütüldüğünü, iflas dairesince müvekkili şirketin üçüncü şahıslardaki alacaklarının tespiti için ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, bilirkişi raporunda müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiğini, söz konusu alacağın tahsili için davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptalini, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davacının taraf değişikliği yapması sonucu davalı konumuna geçen … A.Ş vekili cevap dilekçesi ile, yetki itirazı yanında , müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, icra dosyasında taraf olmadığını ve davanın süresi içerisinde açılmadığını beyanla davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, “icra takibi … AŞ ‘ye karşı yapılmış, borca itiraz dilekçesini ise … AŞ sunmuştur. Dava … AŞ’ye karşı açılmış, davacının taraf değişikliği sonucu … AŞ’ye yöneltilmiştir. … AŞ … sicil numarası ile , … AŞ ise … sicil numarası ile ticaret sicilinde kayıtlı olan birbirinden farklı şirketlerdir. Davalı … AŞ.hakkında yapılmış bir icra takibi bulunmadığından HMK’nun 114,115 maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine ” karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiş olup, takip borçlusu ile davalı şirketin birbirlerinin haklarına halef oldukları/iktisap ettikleri, EPDK kararı ile bu şirketlerin bölündüğü ileri sürülerek, kararın kaldırılması istenmiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava,itirazın iptali talebine ilişkindir.Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ; davacı alacaklı tarafından borçlu … AŞ hakkında cari hesap alacağına istinaden toplam 3.701,43 TL ‘nin tahsili istemiyle ilamsız takip yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür. Mahkemece, taraf değişikliği sonucu davalı konumuna sokulan … AŞ’ye karşı yapılmış bir icra takibi bulunmadığı (davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı) gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan bu sebeple reddine karar verilmiştir.Bu sebeple ,dava ehliyeti, davayı takip yetkisi, taraf sıfatı gibi kavramlar üzerinde durulmasında fayda bulunmaktadır. Dava ehliyeti, kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir temsilci aracılığı ile bir davayı (davacı veya davalı olarak) takip etme ve usul işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Taraf sıfatı(husumet), dava konusu subjektif hak(dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler, şeklen o davanın taraflarıdır. Ancak mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, bu kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı olmak sıfatı yoksa, dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilemez. Somut olayda, dava itirazın iptali talebine ilişkindir. İcra takibinin borçlusu … AŞ olup, dolayısı ile, yukarıdaki açıklama ve tanımlamalara göre ,davanın itirazın iptali davası olduğu da gözetildiğinde, taraf değişikliği yolu ile davalı haline getirilen şirketin davanın şeklen tarafı olmadığı açıktır. Yani, takibin tarafı olmayan bu tüzel kişiliğin, yukarıda açıklanan şekilde taraf ehliyetine sahip olmadığı açıktır.Bu sebeple ,Mahkemece, taraf değişikliği sonucu davalı konumuna sokulan … AŞ’ye karşı yapılmış bir icra takibi bulunmadığı (davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı) gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan bu sebeple reddine ilişkin kararında usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla ,davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/04/2020