Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/83 E. 2020/138 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/83
KARAR NO : 2020/138
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/07/2017
NUMARASI : 2015/1181 E – 2017/788 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 06/02/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki abonelik sözleşmesine uygun olarak davacının faturalarını düzenli olarak ödediğini, ancak 25/02/2015 tarihli … numaralı 8.102,00-TL bedelli faturanın müvekkilinin kullanmadığı su sebebiyle düzenlendiğini ileri sürerek,bu fatura sebebi ile borçlu olmadığının tespitini, davalıya kötüniyet tazminatı yükletilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı elemanlarınca düzenlenen 23/02/2015 tarihinde yapılan kontrolde iç tesisatta patlak olduğu,25/02/2015 tarihinde yüksek kullanım nedeniyle oluşan kıyas fatura iptal edilerek, yerine doğru olan 8.102,-TL’lik itiraz faturasının oluşturulduğunu, sayacın arızalı olduğunun tesbiti üzerine sökülerek ,yerine yeni sayaç takıldığını,yeni sayacın averajına göre 2015/3 ila 10. aylara ait faturalar iptal edilerek doğru olan 1.294,-TL lik faturanın oluşturulduğunu, müvekkili tarafından düzenlenen faturanın ilgili yönetmeliklere uygun olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davacı şirketin koruması gereken sayacı uygun şekilde korumadığı, sayaçtan sonraki boru kısmında kaçak oluşmasına neden olduğu, dava konusu edilen ve davacıya fatura edilen fazla su tüketiminin davacı şirketin sorumluluğunda olduğu, davacının davalıya borçlu olmadığına ilişkin isteminin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiş olup, davalının faturalara göre bakım bedeli aldığını,ancak sayaçla ilgili gerekli kontrolleri yapmadığını, 8.102,-TL lik faturanın itiraz üzerine iptal edildiğini, yerine 1.294,-TL lik fatura düzenlendiğinin davalı tarafça da kabul edildiğini,buna rağmen davalı tarafın faturayı iptal etmeyerek davacı üzerinde baskı oluşturduğunu, bilirkişi raporunu kabul etmemekle birlikte ancak 1.294,-TL talep edilebileceğinin tesbitine rağmen, davanın tamamen reddinin hatalı bulunduğu,tanık ifadeleri ile sayaçtaki sızıntının davalı tarafa derhal bildirildiğinin belli olduğunu, davalının gerekli özeni göstermediğini, ilgili yönetmelik ve tebliğ uyarınca davalının, sayacın emniyetini ve korumasını sağlama yükümlülüğünün olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir…..nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; davacının kullandığı sayaçla ilgili olarak dosyada bulunan analiz raporuna göre, sayacın doğru çalıştığı tesbit edilmiştir. Ancak, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, sayaçtan sonraki patlak sebebiyle su sarfiyatının fazla olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece yargılamada alınan bilirkişi raporunda, her ne kadar 8.102 TL lik fatura iptal edilerek,yerine 1.294,-TL lik fatura düzenlendiği bildirilmiş ise de, 1.294,-TL lik faturanın sayacın çalışmadığı dönemlerin tahakkuklarının düzeltilmesi amacıyla 23/02/2015-02/09/2015 tarihleri arası 195 m3 su bedeli için düzenlenen itiraz faturası olduğu anlaşılmaktadır.Yani, davalı tarafça dava konusu edilen 8.102,-TL bedelli faturanın iptal edilmesi sözkonusu olmadığından dava konusu da bu fatura borcundan ibaret olmakla, bilirkişinin bu kanaatine itibar edilmesi mümkün görülmemiştir.O halde ,fazla su sarfiyatinin sayaç sonrasındaki boru patlağı sebebiyle meydana geldiği, bu husustaki sorumluluğun mevzuat uyarınca aboneye ait bulunduğu ,dava konusu edilen dönemdeki su sarfiyatının doğru çalışan sayaç okuması esas alınarak, davalı tarafça mevzuata uygun şekilde hesaplanmak suretiyle faturaya yansıtıldığı, sözkonusu faturanın ise iptalinin sözkonusu olmadığı ,bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesinde usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla ,davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL’nin alınarak Hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/02/2020