Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/825 E. 2020/228 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/825
KARAR NO : 2020/228
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/11/2017
NUMARASI : 2014/606 E – 2017/1074 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 21/02/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 10/09/2008 tarihli abonelik sözleşmesinin akdedildiğini, bu çerçevede davacının davalı adına davaya konu iki adet fatura düzenlediğini, faturaların bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında icra takibi yapıldığını ancak borca haksız itiraz edilmesi sebebiyle takibin durduğunu beyanla , davalının itirazının iptali ile takibin devamını, davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının davacıya borcunun bulunmadığını, abonelik sözleşmesinin varlığının kuşkulu olduğunu, davaya konu faturaların tebliğ edilmediğini, faturaya konu hizmet ve mal tesliminin de gerçekleşmediğini beyanla ,davanın reddini, davacının kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep etmiştir. Mahkemece,davanın reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatı, davalı tarafın kötü niyet tazminatı istemlerinin reddine karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiş olup,mahkemece alınan bilirkişi raporunda her ne kadar ,uyuşmazlık konusu faturaların düzenlenmesine sebep olan kontör havuzunun davalı tarafça kullanıldığına dair bir belge sunulmadığından kullanılıp kullanmadığı hususunun tespit edilemediği belirtilmiş ise de , kontörü yükleme işleminin müvekkili tarafından yapıldığının dosyadaki belgeler ve şirket kayıtlarına göre doğruluğunu kabul ettiklerini,kaldı ki müvekkili şirketin sunmadığı bir hizmet için kendiliğinden fatura düzenlemesi, bunu ticari defter ve kayıtlarına kaydettirmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, taarflar arasında imzalanan İşbirliği Protokol’nün 4.maddesinde tarafların hak ve yükümlülüklerinin düzenlendiğini ,bu madde hükmüne göre davalı tarafın en az 1.000.000 adet kontör ve görüşme süresi satın almayı taahhüt ettiğini, söz konusu kontör/görüşme sürelerini … abonesi olan müşterilerine yüklememiş olsa dahi 1.000.000 adet kontör bedelini taahhüdü gereği ödeme yükümlülüğünde olduğunu, bu nedenle bilirkişilerin aksi yöndeki görüşlerinin sözleşme hükümlerine aykırı düştüğünü ,sözleşmede alacağa hak kazanılması için … müşterilerinin kontörleri kullanmış olması gibi bir şartın bulunmadığını, kaldı ki sözleşmeye böyle bir koşulun zaten konulamayacağını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüş,kararın kaldırılmasını istemiştir….nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava itirazın iptali talebine ilişkin olup, takip iki adet faturaya dayalı olarak başlatılmıştır. Taraflar arasında sözleşme dışında , ayrıca 10/11/2008 tarihli İşbirliği Protokolü yapılmıştır.Mahkeme, hizmetin verildiğinin davacı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir. Ne var ki , taraflar arasında sözleşme haricinde ayrıca imzalanan İşbirliği Protokolü’nün “tarafların hak ve yükümlülükleri”ni düzenleyen 4. maddesindeki “Şirket … protokolün başlangıç tarihinden itibaren 1 yıl süre ile toplam en az 1.000.000 adet kontör ve görüşme süresi satın alacağını taahhüt eder.İşbu protokol süresi sonunda şirket ,bu maddede belirtilen kontör/görüşme süresi adetlerini abonelere yüklememiş olsa dahi yüklenmeyen kontör/görüşme süresi bedelini … Protokolün 6. maddesinde belirtilen şekilde ödemekle yükümlüdür” şeklindeki düzenleme sebebiyle , protokol uyarınca davalının belli miktarda kontör/görüşme süresi taahhüdünün bulunması karşısında , davalının hizmetin almadığı ve kendisine fatura tebliği yapılmadığı yönündeki savunmasına itibar edilmesi mümkün değildir. Ayrıca ,davacının protokole uymadığı yönünde, davalının takip tarihine kadar ileri sürülmüş bir itirazı veya talebi de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan, Protokolün 6.maddesindeki , ödemenin ne zaman ve nereye yapılacağına ilişkin düzenleme sebebiyle ,fatura tebliğ edilmemesi de borcun olmadığını göstermez.Bunun sonucu olsa olsa davacının faiz isteyememesidir ki takipte zaten faiz istenmemiştir. O halde ,taraflar arasında imzalanan Protokol’ün yukarıda açıklanan hükümleri dikkate alındığında, davacının alacağını ispatladığı, dolayısı ile davalının icra takibindeki borca itirazının haksız olduğu sonucuna varılmakla ,mahkemenin yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar vermesi usul ve hukuka aykırı bulunmuş,bu sebeple davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nun 353/2 maddesi uyarınca ,kararın düzeltilmesiyle ,yeniden esas hakkında aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nun 353/2 maddesi uyarınca ,kararın düzeltilmesiyle ,yeniden esas hakkında ,1-Davanın kabulü ile ,davalının Ümraniye …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki borca itirazının iptali ile , takibin 4.464,75 TL üzerinden, takipteki şartlarla devamına,2–Alacak likit ve hesaplanabilir olmakla ,dava değeri 4.464,75 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 304,98 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 66,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 238,63TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4-Davacının yatırdığı 66,35 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,5- Davacının yaptığı 2.487,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-Davacı lehine karar tarihindeki AAÜT uyarınca 1.980,00 TL avukatlık vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,7-Taraflarca peşin yatırılan ve harcanmayan gider avansı varsa yatıran taraflara iadesine,İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davacı tarafça istinaf sebebiyle yapılan 74,50 TL masrafın davalıdan alınarak ,davacıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/02/2020