Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/795
KARAR NO : 2019/1015
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2017
NUMARASI : 2016/490 E – 2017/1018 K
Birleşen İstanbul Anadolu 6.atm 2015/985 E Sayılı Dosyasında;
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 13/06/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin abonesi olduğu davalı şirketten aldığı elektirik enerjisi ile ilgili olarak düzenlenen tüketim faturalarında, hizmet bedeli karşılığı olmayan kayıp – kaçak, dağıtım, iletim, perakende satış hizmet ve sayaç okuma, kayıp kaçak bedelinin, %2 TRT payı ve bu bedellerin %18 KDV si adı altında haksız bedel alındığını iddia ederek, davacıdan alınan 95.135,88 TL nin her bir faturanın ödenme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/985 E sayılı dosyasında da davacı taraf aynı sebeplerle 5.367,65 TL nin faiziyle tahsili talebiyle dava açmıştır.Mahkemece, asıl dava ve birleşen davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Sözkonusu kararı, taraf vekilleri istinaf etmiştir. Davacı vekilince, asıl ve birleşen davalar müstakil davalar olmasına rağmen her bir dava yönünden davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesinin usul ve hukuka aykırı olduğu, davalı vekilince ise birleşen dava ile ilgili dava dilekçesi ve birleştirme kararının müvekkili şirkete tebliğ edilmemesinin savunma haklarını kısıtlayan usuli bir eksiklik olduğu, esas yönünden de dava konusu bedellerin 6719 sayılı yasanın yürürlüğünden önce de istenebilir olduğu, yasanın bu duruma sadece açıklık getirdiği, konusuz kalma yerine davanın reddine karar verilmesi gerektiği, yasaya aykırı tahsilat yapılmadığından, davalı aleyhine vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür….nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; asıl ve birleşen dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.Asıl ve birleşen dava dosyalarının safahatlarının incelenmesinde; davanın açıldığı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce Esas No: 2015/465 Karar No: 2016/255 sayılı ve 17/03/2016 tarihli ilamla dava dilekçesinin yetki yönünden redddine, kararın kesinleşmesini müteakip 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Ne varki, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/985 E sayılı dosyasında, 09/09/2015 tarihinde dava dosyasının bu dava ile birleştirilmesine tensiben karar verilerek, bu mahkemece dava dilekçesi ve birleştirme kararı taraflara tebliğe çıkarılmadan, dava dosyası bu mahkemeye 16/09/2015 tarihinde gönderilmiştir. Dava dosyasının gönderildiği mahkemece de birleşen dava yönünden dilekçeler teatisi yapılmadan yetkisizlik kararı verildiği, karar başlığında ve içeriğinde de birleşen davadan bahsedilmediği, yetkisizlik kararının bu şekilde kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2016/490 esas sayılı dosyada birleşen dava yönünden usuli eksiklik giderimeden, yani birleşen davadaki dava dilekçesi tebliği yapılmadan, asıl dava ve birleşen davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. HMK’da ilk derece yargılamasında yazılı yargılama usulü beş aşamadan oluşacak şekilde düzenlenmiştir. Bunlar; 1-Davanın açılması ve dilekçeler aşaması (Madde 118,126-136), 2-Ön inceleme (Madde 137-142), 3-Tahkikat (Madde 143-293), 4-Sözlü Yargılama (Madde 184-186) ve 5-Hüküm’dür (madde 294). Dosya kapsamına göre, birleşen dava ile ilgili olarak ,davalı tarafa yargılamanın hiç bir aşamasında dava dilekçesi/duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmeden, HMK 27. maddede düzenlenen hukuki dinlenilme hakları ihlal edilerek yargılamaya devam olunması usul ve hukuka uygun görülmemiştir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, resen dikkate alınması gerekir. Taraf teşkili sağlanmadan, tarafların yargılamaya katılması imkânı sağlanmadan davanın esası hakkında hüküm kurulması Anayasa’nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkına, usul ve yasaya aykırı olmakla, davalının istinaf başvurusunun dosya kapsamına göre yerinde görülmekle kabulü ile, mahkemenin istinafa konu kararının birleşen dava yönünden HMK 355, 27.maddeleri ,Anayasa’nın 36. maddesi ve HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılmasına ve birleşen dava yönünden usule uygun yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine, asıl dava ile ilgili olarak istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı ve davalının istinaf başvurularının incelenmesi sonucu ,ilk derece mahkeme kararının HMK 355, 27. maddeleri, Anayasa’nın 36. ve HMK 353/1-a-4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, birleşen dava yönünden yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, Asıl dava ile ilgili istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden taraflara isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf eden taraflara ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/06/2019