Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/739 E. 2019/1941 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/739
KARAR NO : 2019/1941
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2018
NUMARASI : 2017/261 E – 2018/56 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 10/12/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının abone sözleşmesinden kaynaklanan harcanan su bedelini ödememesi üzerine bu bedelin tahsili yönünden Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …5 sayılı takibine haksız itiraz ettiğini beyanla, davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; takipte davalı adresinin … Mah. … Sok. No:…. … Beyoğlu/ İstanbul olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olması sebebiyle yetkisiz icra dairesinde takip yapıldığını, ayrıca yetkili mahkemenin de İstanbul Mahkemeleri olduğunu belirterek, öncelikle bu yönden esas hakkında da davacı alacağı bulunmadığından, davanın reddi ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.Mahkeme tarafların tacir sıfatını haiz olduğunu, dosyada bulunan 20.12.2012 tarihli abone sözleşmesindeki yetki şartının geçerli olduğunu, taraflar arasında ihtilaf doğması halinde yetkili icra dairesi ve mahkemelerinin İstanbul İcra Dairesi ve mahkemeleri olduğunu, davalı tarafça süresinde ve yönteme uygun icra müdürlüğüne yapılan yetki itirazıyla İstanbul İcra Dairesinin yetkili olarak gösterildiğini, yetki itirazı yerinde olduğu ve yetki sözleşmesi uyarınca İstanbul İcra dairesinin kesin yetkili olduğu gerekçesiyle; “Davalı yanın icra dairesine yetkisine itirazının kabulü ile dava koşulu bulunmayan davanın reddine” karar verilmiştir. Mahkemenin bu kararına karşı davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.İstinaf dilekçesinde;davalının sözleşme gereği bu borçtan sorumlu olduğunu,İİK 50 maddesi kapsamında, sözleşme adresinin … Mah. … Cad. No… Zemin … dükkan Başakşehir / İstanbul olduğunu, borcun sözleşmeden kaynaklandığını, sözleşmenin yapıldığı Başakşehir /İstanbul adresinin yetkili icra dairesinin Küçükçekmece İcra Müdürlüğü olduğunu belirterek yetkili icra dairesinde takibin başlatıldığını belirterek, mahkemenin kararının kaldırılmasını istemiştir. Tacir olan taraflar arasında yapılan sözleşmedeki düzenleme dikkate alındığında, İstanbul Mahkeme ve icra dairelerinin yetkisi itiraz halinde, münhasır yetki olup, bu nedenle takibin ve davanın İstanbul İcra Dairesi ile Mahkemelerinde yapılması ve görülmesi gerekir. Dava ve takip, yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede yada icra dairesinde açılabilir. Aksi kararlaştırılmadığı taktirde, HMK, yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Bu itibarla, taraflar, salt bir münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır.İki tarafın da tacir olması durumunda HMK 17. maddesi uyarınca sözleşme ile kararlaştırılan yetki anlaşmasının itiraz halinde, kesin yetki olduğu anlaşıldığından, icra takip dosyasında davalı borçlu tarafından her ne kadar borçlu adresinin Beyoğlu / İstanbul olduğu gerekçesiyle icra dairesi yönünden yetkisizlik itirazında bulunulmuş ise de, bu adresin aynı zamanda sözleşmedeki İstanbul mahkemeleri ve icra daireleri yetkisi içinde yer aldığı değerlendirilmiş, aynı şekilde davada, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisizliği itirazında bulunduğu görülmüştür.Taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinde yetkili mahkeme ve icra dairesi İstanbul olarak belirlendiğinden sonuç olarak icra takibi ve davada yetkili yer İstanbul olmakla, itirazın iptali davalarında öncelikle icra dairesinin yetkisi inceleneceğinden, HMK 17. madde gereği yetki sözleşmesinde İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olması sebebiyle kesin yetki dikkate alınarak, yetkili İstanbul İcra Dairesinde usulüne uygun yapılmış icra takibi olmadığı anlaşıldığından, dava niteliğine göre mahkemenin verdiği karar usul ve hukuka uygun bulunmuştur.Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/12/2019