Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/726 E. 2019/2037 K. 23.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/726
KARAR NO : 2019/2037
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2017
NUMARASI : 2015/71 E – 2017/1138 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 23/10/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirket ile … ADSL numaralı haberleşme hizmetine dair işyerinde kullanılmak üzere abonelik sözleşmesi imzaladığını, davacının sözleşme uyarınca kendisine düşen görevi gereği gibi ifa etmiş olmasına rağmen ,davalı tarafından sözleşmede kararlaştırılan hizmet bedelinin ödenmediğini, bu sebeple Bakırköy…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, itirazın iptali ile takibin devamını, davalı borçluya %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, takibe konulan 3.729,50 TL hasar bedelinin neye ilişkin olduğunun anlaşılamadığını, dava açılırken eklenen faturada hasar bedeli şeklinde bir açıklama yapılmayıp, … ADSL ücreti şeklinde bir fatura sunulduğunu, müvekkilinin tüm ödemelerini düzenli olarak gerçekleştirdiğini, bu ücretlerin 70,00 TL civarında olduğunu, davalı şirketin müşteri hizmetlerinden aranarak, fazla tahsilat yapıldığı ve adesi için iade faturası hazırlanmasının istenmesi üzerine, 11/03/2015 tarihli iade faturası düzenlenerek davacı şirkete gönderildiğini, bu faturanın genel toplamının 3.729,50 TL olup, icra takibine konan alacak rakamı ile aynı olduğunu, ayrıca taraflarına iade edileceği söylenen tutarın dahi iade edilmediğini beyanla, davanın reddini ve davacıya %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı yükletilmesini istemiştir.Mahkemece, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan tahsili gereken alacağının bulunmadığı gerekçesiyle , davanın reddine karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiş olup, karşı tarafa kesilen fatura borcunun ADSL hizmetine karşılık olup, müvekkil şirket tarafından faturalandırıldığını ,bilirkişilerce hazırlanan raporda , faturada geçen bedelin kaynağını Fraud (abonelik) kapsamında davalıya mükerrer tahakkuk ettirilen işlem ücretlerinin oluşturduğu beyan edilse de, bilirkişilerin taraflar arasında yapılan sözleşmeyi detaylı incelemediklerini, hizmetin abonelikten vazgeçme sebebi ile 11.03.2013 tarihinde sonlandırıldığının 15.07.2016 tarihli dilekçeleri ekinde sunulan müvekkili şirket kayıtları ile sabit olduğunu,bu sebeple faturanın hizmetten vazgeçme sebebiyle kesildiğinin açık olduğunu, kesilen fatura bedelinin sebebi ortada iken, bilirkişiler tarafından eksik inceleme yapılarak ve sözleşme detaylı incelenmeyerek hukuka aykırı rapor hazırlandığı ve raporun hükme esas alındığı gerekçesiyle ve bu sebeple verilen kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; itirazın iptali davasının dayanağı olan ,Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E,as sayılı dosyasında; davacı tarafından, davalı-borçlu aleyhine, borcun sebebi “… konulu alacak” şeklinde gösterilmek suretiyle, 3.729,50 TL hasar bedeli (faturalı ) ve 538,76 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.268,26 TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız takibe geçildiği, borçlu vekilinin süresi içerisinde borca ve tüm ferilerine itirazda bulunduğu, ilamsız takibin durduğu görülmüştür. Mahkemece yargılamada alınan bilirkişi kurulu raporunda, davacının 18/03/2013 ve 19/03/2013 işlem tarihli 2008/07 – 2013/02 dönemleri arası tahakkuk eden ADSL faturaları için ayrı ayrı olmak üzere Fraud (abonelik) adı altında davalıya işlem ücreti yansıttığı, 2008/07 – 2013/02 dönemleri itibariyle belirtilen işlem tutarlarının aynı dönem davalının ADSL internet hizmeti kapsamında kendisine tahakkuk ettirilen fatura bedelleri ile aynı olduğunun tespit edildiği, sözkonusu işlem ücreti toplam bedelinin, davaya ve icra takibine konu edilen 17/06/2013 son ödeme tarihli fatura bedeli ile aynı olduğu, yani söz konusu faturada geçen bedelin kaynağını Fraud (abonelik) kapsamında davalıya mükerrer tahakkuk ettirilen işlem ücretlerinin oluşturduğu ,taraflar arasında tesis edilen abonelik sözleşmesi ile ekine ve tarife/paket kullanım ücretlerine dayanmayan bu mükerrer işlem ücretlerinin oluşturduğu 3.729,50 TL tutarlı 17/06/2013 son ödeme tarihli (fatura tarihli) fatura olduğu kanaati beyan edilmiştir.Mahkemece alınan her iki bilirkişi raporu birbirini teyit etmekte olup,yeterli teknik inceleme içerdiğinden ,bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Davacı tarafça,takibe konu edilen 3.729,50 TL alacak ,takip talebinde “hasar bedeli” olarak belirtilmişken, delil olarak sunulan faturada ise hasar bedeli şeklinde bir açıklama yapılmayıp, bu defa “… ADSL ücreti” şeklinde düzenlendiği anlaşılmıştır. Dava konusu olayda ,esasen davacı tarafın takip ve dava konusu alacağının sebebini net olarak açıklayamadığı,bilirkişi raporu ile faturada geçen bedelin kaynağını Fraud (abonelik) kapsamında davalıya mükerrer tahakkuk ettirilen işlem ücretlerinin oluşturduğunun tesbit edildiği, davacı vekilinin, istinaf dilekçesindeki, kesilen faturanın “hizmetten vazgeçme”ye ilişkin olduğuna dair beyan ve iddiasının da herhangi bir delille desteklenemediği, böylece, istinaf konusu kararda usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın yerinde görülmeyen istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, Davacının yaptığı istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/12/2019