Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/722 E. 2019/986 K. 31.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/722
KARAR NO : 2019/986
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2017
NUMARASI : 2016/164 E – 2017/1042 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 31/05/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, herhangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, şimdilik 20.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, 6446 sayılı EPDK’nın verdiği yetki ile bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararlarının ve belirlediği tarifelerin tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin talep edilemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle dava konusuz kaldığından, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Söz konusu kararı davacı … davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; uygunluk denetimi hususunda bilirkişi incelemesi yapılması taleplerinin ilk derece mahkemesince karşılanmadığını, son duruşmada mazeretinin kabulüne karar verilip, yokluğunda karar verilmesinin çelişki arz ettiğini, sözlü yargılama ihtarı yapılmadığını beyanla, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu bedellerin 6719 sayılı yasanın yürürlüğünden önceki mevzuata göre de alınması gerekli bedeller olduğunu, söz konusu yasanın bu duruma sadece açıklık getirdiğini, davacının dava başında da haklı olmadığını, kararda aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve kendileri lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu beyanla, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.6100 sayılı HMK’nın “Tahkikatın sona ermesi” başlıklı 184. maddesi “(1) Hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. (2) Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder” hükmünü; “Sözlü yargılama” başlıklı 186. maddesi ise “(1) mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatle mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. (2) Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir.” hükmünü amirdir.Somut olayda, taraf vekillerinin katılmadığı 12.12.2017 tarihli duruşmada, taraf vekillerinin mazeretleri kabul edilerek, yargılamaya devam edilmesine karar verilmiş, dosyanın incelenmesinde eksik kalmadığı görülmekle yargılamaya son verilmiş, aynı celsede dava sonuçlandırılmıştır. Mahkemece; 186/1. maddesi uyarınca sözlü yargılama için gün tayin edilmemiştir. Tahkikat aşaması sona erdiğine göre tarafların 6100 sayılı HMK’nın 186. maddesi uyarınca sözlü yargılama duruşmasına davet edilmesi zorunludur. 6100 sayılı HMK’nın 186/1. maddesine göre; mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. Bu yasal zorunluluğun gereği yapılıp mazereti kabul edilen davacının sözlü yargılama duruşmasına katılması imkânı sağlanmadan davanın esası hakkında hüküm kurulması Anayasa’nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkına aykırıdır.Hal böyle olunca, mahkemece; taraflar, usulüne uygun olarak mahkemeye çağrılıp karar celsesi bildirilip beyanları alınmadan, hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek, davanın esasına yönelik hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğu anlaşıldığından, davacının bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemenin kararının kaldırmasına, bu eksikliğe uyularak yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf talebinin kabulü sonucu, HMK 27. maddesi, adil yargılama hakkı ve yapılan usul hatası gözetilerek ilk derece mahkeme kararının HMK 355. maddesi kapsamında kaldırılmasına, HMK 186. maddesi gereği ikmal edilecek şekilde yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,Savunma hakkının ihlali gerekçesiyle dosyanın iade edilmesi sonucu, davalının ve davacının sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,Peşin alınan istinaf karar harçlarının istinaf eden taraflara iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa talep halinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 31/05/2019