Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/699 E. 2018/338 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/699
KARAR NO : 2018/338
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2017
NUMARASI : 2017/470 E- 2017/905K
DAVANIN KONUSU: Tespit
KARAR TARİHİ:28/03/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı dava dilekçesinde özetle; telefon abonesi olduğu davalı şirket ile “esnafa özel” tarifesi üzerinden ortalama aylık 30,00 TL lik anlaşması olduğunu, 09/07/2015 tarihi itibariyle …..geçiş yaptığını, bu tarihten 20 gün kadar sonra telefonuna davalı şirket tarafından 369,84 TL fatura ödemesi olduğuna dair bilgi geldiğini, davalı şirkete fatura itirazında bulunduğunu, cevap olarak kesilen bedelin sigorta ücreti olduğunun belirtildiğini, kendisinin davalı şirkete hiçbir şekilde borcunun bulunmadığını beyanla, fatura bedelinin tarafına iadesine ve 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacıya müşteri temsilcisi tarafından telefonun iptali halinde cezai yaptırım bilgisinin verildiğini,davacının işyeri hattına yapılan sigortalama işleminden haberdar olmadığı yönündeki iddiasının doğru olmadığını, davacının taahüt ettiği kampanyasının süresi dolmadan telefon hattını iptal ettirdiğini, bu nedenle davacıya otomatik kampanya ücretinin yansıltığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, yapılan yargılama sonunda ,benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda , davalı tarafın kampanya hakkında açık ve anlaşılabilir şekilde bilgilendirme yükümlülüğüne uygun davranmadığı, bu haliyle davacı tarafın ödediği bedelin iadesini talep etmekte haklı olduğu ,davacı tarafın faturasına yansıtılan kullanım bedeli dışındaki kampanya cezai şart bedelinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesi gerektiği ,davacı tarafın faturasına haksız olarak yansıtılan bedeli ödemek zorunda kalması,ödediği bedelin iadesi için gerek ilgili kuruma gerekse yargı yoluna başvurmak zorunda kalması nedeniyle manevi anlamda ruhsal dünyasında sıkıntı yaşadığı hususu tartışmasız bulunduğu gerekçesi ile ,davacı lehine 361.05,-TL. maddi tazminat ve 200,- TL manevi tazminatın 20/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davalı taraf istinaf etmiştir.Davacının hattına tanımlanan kampanya taahhüdünü ihlal ettiği ,müşteri temsilcisi tarafından davacıya hat iptali halinde cezai yaptırım uygulanacağına dair bilgi verildiği ,manevi tazminat şartlrının oluşmadığı ileri sürülerek,kararın manevi tazminat ilişkin kısmının kaldırılması istenmiştir.Davalı tarafın salt manevi tazminata ilişkin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda ,Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da ifadesini bulduğu üzere ,manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Manevi tazminat ise, manevi zararın giderim biçimidir. Manevi tazminat ile, kişinin, kişilik değerlerinde meydana gelen zarar giderilmeye çalışılmaktadır. Yasalarımız, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi, isme saldırı, nişan bozulması, evlenmenin feshi, babalığın benimsenmemesi, bedensel zarar ve öldürmedir. Somut olayda, davalı tarafın, yukarıda açıklanan şekilde , davacının kişilik haklarına yönelik manevi tazminatı gerektirecek bir eylemi bulunmadığından , davacı hakkında, manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile, manevi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken; talebin kısmen kabulüne karar verilmesinin ,usul ve hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla ,davalının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü ile ,karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak “davacının manevi tazminat talebinin reddine ” karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan sebeplerle, Davalının manevi tazminata yönelik istinaf talebinin kabulü ile ,HMK nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kararın manevi tazminata yönelik kısmı düzeltilerek ,yeniden esas hakkında, 1-)Davacı tarafın maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 361.05.TL maddi tazminatın 20/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine;2-)Davacı tarafın manevi tazminat talebinin reddine ,3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 38,35-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 31,40-TL.peşin harcın mahsubu ile bakiye 6,95-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan maddi tazminat yönünden 8,79- TL vekalet ücretinin ve manevi tazminat yönünden 1.000,-TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, 5-)Davacı tarafça yatırılan 31,40.TL.peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 6-)Davacı tarafından yapılan toplam 415,40.-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul durumuna göre hesaplanan 405,52.-TL nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde kendilerine iadesine, Davalı tarafça peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının isteği halinde davalıya ilk derece mahkemesince iadesine ,Davalı tarafça yatırılan bakiye gideri avansı varsa , karar kesin olduğundan isteği halinde davalıya ilk derece mahkemesince iadesine ,Davalı tarafça istinaf sebebiyle yapılan 24,-TL masrafın davacıdan alınıp ,davalıya verilmesine , Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/03/2018