Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/679 E. 2018/363 K. 03.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/679
KARAR NO : 2018/363
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2017
NUMARASI : 2016/95 E – 2017/868 K
DAVANIN KONUSU : Alacak (Aboneliğe Dayalı)
KARAR TARİHİ : 03/04/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ve davalı arasında elektrik satım sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin tahakkuk ettirdiği fatura bedellerinde kayıp kaçak, sayaç okuma, PSH vb. isimler altında haksız ve dayanaksız kesintiler yapıldığını, abonelik başlangıcından itibaren yapılan kesintilerin belirlenebilmesi amacıyla davalı şirketten yapılan kesinti belgeleri istenerek inceleme yapılmasını, fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 300,00 TL’lik bedelin kesinti tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini davacı şirketin merkezi olan Batman Asliye Hukuk Mahkemesinden talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı davasını ıslah ederek talebini 1.714,04 TLya çıkarmıştır.
Mahkeme yargılama sırasında yürürlüğe giren 6446 sayılı Kanunun 6719 sayılı Kanunla değişik 17. maddesi 10 fıkra hükmü ve geçici 20. maddesi doğrultusunda talebin yasal dayanağının ortadan kalkması nedeniyle davanın konusuz kaldığına bu nedenle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,davacı lehine masraf ve vekalet ücretine karar vermiştir.
Mahkemenin bu kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesinde açılan davanın belirsiz alacak davası olmadığını, davacı tarafa tahakkuk ettirilen faturalarda yapılan kesintilerin kalem kalem gösterildiğini yapılmış olan kesintilerin belirlenebilir olması nedeniyle belirsiz alacak davası açılamayacağını, davalı şirketin sadece tedarikçi firma olması nedeniyle husumet yönünden davanın kendilerine yöneltilemeyeceğini, ayrıca 300,00 TL üzerinden açılan dava değeri için 1.980,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf başvuru sınırı HMK’nun 341. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddede, istinaf başvuru sınırı karar tarihinde 3.110,00 TL olarak belirlenmiştir.
Dava değeri ıslahla 1.714,04 TL’ye çıkartılmıştır.
Karar tarihi itibariyle dava değerine göre karar kesindir. Kesin olan kararların istinaf başvuruları hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı gözetilerek İstinaf Mahkemesince de istinaf başvurusunun reddine karar verilebilir. Bu nedenle, kesin olan karara karşı HMK’nın 346. maddesi gereğince davacının istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekir.Buna göre, davacının istinaf dilekçesinin, istinafa konu tutar ve dava değeri kesinlik sınırı altında kalmakla, HMK 341,346 ve 352/1-b maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalının istinaf dilekçesinin, dava değerinin miktar olarak kesinlik sınırı altında kalması sebebiyle HMK 352 /1- b maddesi uyarınca redine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 03/04/2018