Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/637 E. 2019/1537 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/637
KARAR NO : 2019/1537
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/07/2017
NUMARASI : 2015/970 E – 2017/667 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 08/10/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, 2012 – 30/04/2015 aralığına ilişkin her hangi bir tüketim karşılığı olmayan iletim bedeli adı altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, şimdilik 56.842,00 TL’nin faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle, hususmet itirazı ile birlikte, elektrik faturalarında yer alan kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararının tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin istenemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 Sayılı Yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davacı vekili ve davalı … vekili istinaf etmiş olup, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu bedellerin Yargıtay içtihatlarına ve hukuka aykırı olarak tahsil edildiği, bu yasanın getirdiği düzenlemenin kanunların geriye yürümezliği şeklindeki Anayasal ilkeyi ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği, mahkemenin yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın Anayasa’ya aykırılığı ile ilgili olarak yapılan başvuruların sonuçlanmasının beklenmediği, davanın reddi yerine konusuz kalma şeklinde karar verilmesi gerektiği, dava açmakta haklı olmaları sebebiyle, davacı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve hukuka aykırı olduğu, istinaf sebepleri olarak ileri sürülmüş, kararın kaldırılması istenmiştir.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalı şirkete husumet düşmediği ,yalnızca elektrik dağıtım şirketleri ile ilişki kurdukları, bu şirketlerin müşterilerine faturaları nasıl düzenlediğinin müvekkili şirketçe bilinmediği, dava konusu bedellerin 6719 Sayılı Yasanın yürürlüğünden önceki mevzuata göre da alınması gerekli bedeller olduğu, sözkonusu yasanın bu duruma sadece açıklık getirdiği, kararda aleyhlerine yargılama gideri hükmedilmiş olması ve kendileri lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğu, şirketin yasaya aykırı herhangi bir tahsilatı bulunmadığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, kararın bu yönlerden hatalı olduğu istinaf sebepleri olarak ileri sürülmüş, kararın kaldırılması istenmiştir.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir….nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir. 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.Anılan yasanın bazı maddelerinin Anayasaya aykırılığı iddiasına ve bu husustaki iptal başvurusunu bekletici mesele yapılmadığına ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın yürürlük tarihi gözetildiğinde 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na 04/06/2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümlerine göre somut olayı sonuçlandırılması hukuka aykırı bulunmamıştır. Kaldı ki ; 28/12/2017’de Anayasa Mahkemesi bu konudaki muhtelif mahkeme başvurularını reddetmiş olup, Anayasa Mahkemesince anılan yasanın eldeki davalara da uygulanacağına ilişkin hükmü iptal edilmediğinden ,davalı tarafın bu bedelleri maliyet unsuru olarak talep edebileceği hususu kesinleştiğinden, buna ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davacının, lehine vekalet ücreti/yargılama gideri takdiri gerektiği yolundaki istinafı yönünden yapılan incelemeye göre ise; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 gün, 2009/18-421 E., 2009/526 K. sayılı ilamında belirttiği üzere, “Dava tarihinde davasında haklı olan davacının sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine masraf ve vekalet ücretine” hükmedilmesi gerekir.Yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Bu sebeple mahkemece davanın reddi yerine, “dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi ve HMK nun 331/1 maddesi uyarınca maktu vekalet ücretinin haksız tarafa yükletilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve hukuka aykırı olduğundan, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile İçtaş’a yönelik, karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereği düzeltilerek, bu konuda yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden, yeniden esas hakkında ,dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmiştir. Davalı … istinafı yönünden yapılan inceleme sonucunda; dava konusu bedellere ilişkin olarak, davalı … elektrik dağıtım ve perakende satış hizmeti lisansına sahip olmadığı ve abonelik sözleşmeleri kapsamında bu hizmetleri sunmuyor olması nedeniyle davalı … husumet yöneltilemeyeceğinden, bu davalının istinaf talebinin kabulü ile, karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereği bu davalı yönünden de düzeltilerek, bu konuda yargılama yapılması gerekmediğinden, yeniden esas hakkında, davalı … hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının ve davalı … istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca, karar düzeltilerek yeniden esas hakkında;1-Davalı … yönelik davanın husumet yokluğundan reddine,2-Davalı … lehine 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … verilmesine,3-Davalı … yaptığı yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,4-Davalı …’ a yönelik davada, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,5-Davacı lehine AAÜT uyarınca takdir edilen 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı … alınıp davacıya verilmesine,6-Alınması gereken 31.40 TL karar harcının, peşin yatırılan 970,73 TL harçtan mahsubu ile bakiye 939,33 TL harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine,7-Davacının yaptığı 212,00 TL yargılama gideri ve 31,40 TL peşin yatırdığı harcın, davalı … alınıp davacıya verilmesine,8-Tarafların delil-gider avans bakiyelerinin karar kesinleşince taraflara iadesine,İstinaf incelemesiyle ilgili olarak;Sair istinaf sebeplerinin reddine,Davalı … ve davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harçlarının istekleri halinde bu taraflara ilk derece mahkemesince iadesine,Davalı … istinaf aşamasında yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, Davacının istinaf aşamasında yaptığı 101,5 TL yargılama giderlerinin davalı … alınarak davacıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf eden taraflara ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/10/2019