Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/620 E. 2018/420 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/620
KARAR NO : 2018/420
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2017
NUMARASI : 2014/1443 E – 2017/852 K
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 12/04/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı arasında elektrik abone sözleşmesi bulunduğunu davalı şirketçe tahakkuk ettirilen faturalarda kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim bedeli, dağıtım bedeli ve bu bedeller üzerinden haksız ve hukuka aykırı yapılan tahsilatlardan şimdilik toplam 1.000.00 TL’nin fatura ödeme tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davadan sonra 17/06/2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı yasa değişikliği ile kayıp kaçak vs bedellerin EPDK’nın belirlediği ölçüler dahilinde tahsil edilmesinin hukuka aykırı olmadığını mahkemelerin yetkisinin bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğunu, mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkisi sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin kurumun bu konuda düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlandığından, bu yasa yürürlüğünden önce açılan davada davacı tarafça tahsilatların EPDK’nın düzenleyici işlemlerine aykırı olduğu yönünde bir iddiası bulunmayıp yapılan tahsilatların haksız ve hukuka aykırı olduğu iddia edilerek bedelin tahsili istendiğinden, davanın yargılaması sırasında 17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı yasaya getirilen yeni düzenlemeler gerekçe gösterilerek, “Konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ayrıca davacı lehine masraf ve vekalet ücreti taktirine karar verildiği görülmüştür.
Mahkemenin kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf dilekçesinde, yasa değişikliği nedeniyle davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken davanın açılmasına sebebiyet vermediği ileri sürülen davalı hakkında konusu kalmayan dava nedeniyle davalı aleyhine masraf ve vekalet ücretine karar verildiğinden kararın kaldırılmasını istemiştir.
İstinaf başvuru sınırı HMK’nun 341. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddede, istinaf başvuru sınırı karar tarihinde 3.110,00 TL olarak belirlenmiştir.
Karar tarihi itibariyle, davalı yönünden dava değeri karar şekline göre 1.000,00 TL olup, istinaf konusu miktar olarak kesin niteliktedir. Dava değeri açısından isitnafa konu miktara göre davalı yönünden karar kesindir. Kesin olan kararların istinaf başvuruları hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı gözetilerek İstinaf Mahkemesince de istinaf başvurusunun reddine karar verilebilir. Bu nedenle, kesin olan karara karşı HMK’nın 346. maddesi gereğince davalının istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalının istinaf dilekçesinin HMK 352/1-b-1, 341 ve 346 maddeleri uyarınca, dava değeri kesinlik sınırı altında kalmakla reddine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/04/2018