Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/599 E. 2019/1455 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/599
KARAR NO : 2019/1455
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2017
NUMARASI : 2015/326 E – 2017/1142 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 01/10/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; taraflar arasında elektrik abonelik sözleşmesi bulunduğunu,bu sözleşmeye göre davacı hakkında tahakkuk ettirilen ve ödenen faturaların içeriğinde kayıp-kaçak enerji vs. bedelinin de haksız olarak tahsil edildiğini belirterek, haksız tahsil edilen bedeller belirlendiğinde arttırılmak üzere şimdilik 3.500 TL’nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep etmiştir. Yargılama sırasında davacı taraf 30/05/2016 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek alacağını 2.583.536,00 TL’ye yükseltmiş, ıslah harcını da yatırmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde davayı kabul etmemiştir.Mahkeme “Davacının davasının reddine karar vermiştir.Bu karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 6719 sayılı yasanın görülmekte olan davaya uygulanmasının kanunların geriye yürümezliği ilkesine aykırı olduğunu, ihak arama özgürlüklerinin ihlal edildiğini,6719 sayılı yasanın Anayasaya aykırı olduğunu,6719 sayılı yasa maddelerinin iptali yönünden başka mahkemelerce Anayasa mahkemesine yapılan iptal davası başvuru sonuçlarının beklenmeden karar verildiğini,iptal davası sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini,6719 sayılı yasanın EPDK kararlarına uygunluk denetimi ile sınırlandırılmasının Anayasaya aykırı olduğunu,davanın reddi yerine konusu kalmadığına karar verilmesi gerektiğini,öncelikle davanın kabulü için kararın kaldırılmasnı istemiştir.Davacı vekili ek istinaf beyan dilekçesi ile her nekadar nispi vekalet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, süresinden sonra verilen bu talep istinaf incelemesi kapsamında değerlendirmeye alınmamıştır.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının dava açılış tarihine göre dava açmakta haklı olmadığını,bu nedenle davacı lehine yargılama giderine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla ,davalı lehine yargılama giderine hükmolunması için kararın bu yönüyle kaldırılmasını istemiştir.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilerek, Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.Yine, 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.Karar tarihinde Anayasa Mahkemesi bedellerin maliyet unsuru olarak alınmasını yasal hale getiren hükümlere dair iptal başvurularını 28/12/2017 tarihinde reddetmiş, karar Resmi Gazete’de 15/02/2018 tarihinde yayımlanmıştır. Bu nedenle mahkemenin yürürlükteki 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 04.06.2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümlerine göre somut olayı sonuçlandırılması hukuka aykırı olmadığından Anayasa’ya aykırılık ve Anayasa Mahkemesinde açılan dava sonuçlarının beklenmemesine ilişkin istinaf sebeplerinin sonuca etkisi yoktur. Davalının istinaf taleplerinin incelenmesiyle, davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 E, 2014/679 K. sayılı kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin kararları gereği içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur. Bu itibarla, davanın yasa değişikliği sebebiyle reddine karar verildiği de gözetilerek, davalı taraf lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi mümkün olmadığından, davalı tarafın istinaf talebi yerinde görülmemiş ve HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.Davacının diğer istinaf taleplerinin incelenmesiyle; yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Bu sebeple mahkemece davanın reddi yerine “dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve hukuka aykırılık oluşturmaktadır. Yukarıda açıklanan gerekçeye binaen, dava tarihindeki haklılık durumu sebebiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereği düzeltilerek, yeniden esas hakkında; “Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” sair istinaf sebeplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;A-Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,B-Davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereği düzeltilerek, yeniden esas hakkında;1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 31,40 TL harcın dava açılırken alınan peşin alınan 59,78-TL ile 44.069,59TL ıslah harcının toplamı 44.128,78-TL harçtan mahsubu ile 44.097,38-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan 31.40 TL peşin harç ve 1.370,05-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince 1.980,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara verilmesine,sair istinaf sebeplerinin reddine,İstinaf incelemesi ile ilgili olarak;Davacıdan peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davalıdan Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kadına, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 102 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Davalının istinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/10/2019