Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/595 E. 2018/369 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/595
KARAR NO : 2018/369
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2017
NUMARASI : 2016/649 E- 2017/486K
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ :04/04/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :müvekkil şirketler haksız olarak tahsil edilen dağıtım bedeli kayıp kaçak bedeli ,perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1000,-TL dağıtım bedeli,100,-TL kayıp kaçak bedeli ,100 TL PSH bedeli ,100,TL iletim bedeli olmak üzere şimdilik toplam 1.300 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle , yasal mevzuat çerçevesinde zorunlu olarak tahsil edilen bedellerin iadesinin talep edilemeyeceğini beyanla , davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda ,yargılama sırasında yürürlüğe giden 6446 sayılı kanunun 6719 sayılı Kanunla değişik 17. maddesi ve geçici 20. maddesi ile yapılan değişiklik sebebiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesineyer olmadığına, dava açılış tarihi itibariyle haklı olan davacı lehine maktu vekalet ücretine ve yargılama giderlerine karar verilmiştir.
Söz konusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir.Dava konusu bedellerin hukuka aykırı olarak tahsil edildiğini, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasa değişikiliği uyarınca davanın konusuz kalmasının sözkonusu olmadığını, kanunların geriye yürümezliği ilkesinin ihlal edildiğini ,Anayasa mahkemesindeki dava sonucunun beklenmediğini istinaf sebepleri olarak ileri sürerek ,kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HMK ‘nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedeli ,dağıtım ,iletim , perakende satış hizmeti vesayaç okuma bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 20. Maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunun 17 maddesi birinci ,üçüncü ,dördüncü fıkraları ile altıncı fakrasının (a) ,(c),(d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamın da belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda,tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır”hükmü getirilerek,Tüketici hakem heyetlerinin ve mahkemelerin bu konularda açılacak davalrda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım ,sayacı okuma parekende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgi tarifelirin düzenlenmesinde EPDK kanunundaki yetkileri genişletilerek,yukarıda söz edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen;
Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.
Anılan yasanın bazı maddelerinin Anayasaya aykırılığı iddiası ile Anayasa Mahkemesine yapılan iptal başvurularının bekletici mesele yapılmamasına ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde , dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın yürürlük tarihi gözetildiğinde çok sayıda mahkemenin Anayasaya aykırılık başvurularının, istinafa konu kararın karar tarihi itibariyle yasal karara bağlama süresinin geçtiği ve henüz sonuçlanmadığı, bazı mahkemelerinin başvurularının da usulden reddedildiği anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesi, işin kendisine noksansız olarak gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar( Anayasa m. 152,III; An. Mah. m. 28,IV c,2). Aksi halde, Anayasa Mahkemesine başvurmuş ve onun kararını beklemekte olan mahkeme, beklemeye son vererek, davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırabilir . Dolayasıyla, mahkemenin, Anayasanın m. 152,III; Any. Mah.Kuruluş Kn m. 28,IV c,2 gereğince, Anayasa Mahkemesine başvurunun esastan incelenmesini beklemeksizin, yürürlükteki 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 4.6.2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümlerine göre somut olayı sonuçlandırılması ve Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruları bekletici mesele yapmaması hukuka aykırı bulunmamıştır.Nitekim Anayasa Mahkemesince, yapılan başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere, yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır.Ancak , davacı davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre haklıdır.Davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açlmasına sebebiyet vermiştir. Bu sebeple , ilk derece mahkemesinin yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişiklikleri nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve HMK ‘nın 331/1 maddesi uyarınca dava açıldığı tarihte davacı tarafın haklı olması sebebiyle, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve bu giderlere dahil olan maktu vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesi usul ve hukuka uygun olmakla ,davacının istinaf talebinin 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/04/2018