Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/551 E. 2018/486 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/551
KARAR NO : 2018/486
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2017
NUMARASI : 2015/374 E – 2017/860 K
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 26/04/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalılar arasında elektrik abone sözleşmesinin bulunduğunu, davalı tarafın düzenlediği faturalarda hizmet karşılığı olmayan kayıp kaçak bedelinin haksız ve hukuksuz alındığını beyanla, bu bedelin tespit olunarak şimdilik 2.250,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili ıslahla talebini toplam 65.844,80 TL ya çıkarmıştır.
Mahkemece; davanın yargılaması sırasında 17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı yasaya getirilen yeni düzenlemeler gerekçe gösterilerek, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davacı lehine masraf ve vekalet ücreti taktirine karar verildiği görülmüştür.
Mahkemenin kararına karşı her iki davalı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı … AŞ vekili istinaf dilekçesinde, davanın reddi gerektiğini, davacının dava açmakta haklı olmadığını, ancak mahkemenin konusu kalmadığına karar verdiğini, ayrıca davalı lehine vekalet ücreti ile yargılama giderine karar verilmesi gerekirken aksine davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedildiğinden kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde, davanın konusu kalmadığına karar verdiğini,ayrıca davalı lehine vekalet ücreti ile yargılama giderine karar verilmesi gerekirken aksine davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedildiğinden kararın kaldırılmasını istemiştir.
İstinaf sebepleriyle sınırlı olarak ilk derece mahkemesinin kararının incelemesiyle; 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır,” hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca, dava tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişiklikleri, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalarda) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. geçici 19. ile 20. maddeleri, iptal edilmedikleri veya yürürlükten kaldırılmadıkları sürece uygulanacaktır. O halde, davalı dağıtıcı şirket, mevcut yasal düzenleme ile dava konusu bedellerin tahsilini talep edebilecektir.Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin benzer davalarda, eldeki davalara yönelik, yürürlüğe giren bu yasa nedeniyle davanın konusunun kalmadığına dair karar verilmesi gerektiği yolundaki emsal 2017/13140 E – 2017/16544 K sayılı ve 2017/13142 E – 2017/16545 K sayılı kararlarındaki gibi davanın konusunun kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve hukuka uygun bulunmuştur.
Yine benzer davalara ilişkin emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2017/13567 E. 2017/12775 K. sayılı 27/09/2017 tarihli kararında “…. o halde mahkemece dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle, davacı yararına maktu vekalet taktir edilmesi ve yaptığı yargılama giderlerinin davalıdan tahsili gerekirken, yazılı biçimde yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir” şeklindeki içtihadı ile karar şekline ve kararın dayandığı gerekçeye göre, HMK nun 331/1 maddesi gereğince ,dava tarihi itibarıyla dava açmakta haklı olduğu anlaşılan davacı yararına yargılama gideri ile karar tarihindeki AAÜT gereğince 1.980,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde görülmekle, açıklanan sebeplerle davalılar yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemeyeceğinden , davalıların buna dair istinaf sebepleri de yerinde bulunmadığından, her iki davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Her iki davalının istinaf taleplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine,
İstinaf eden davalılardan alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına ve üzerlerinde bırakılmasına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edenlere karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/04/2018