Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/537 E. 2019/2053 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/537
KARAR NO : 2019/2053
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/09/2017
NUMARASI : 2015/984 E – 2017/807 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 24/12/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/154 E. sayılı dosyasında 19/12/2013 tarihinden geçerli olmak üzere … San. ve Tic. A.Ş’nin iflasına karar verdiğini, iflas tasfiyesinin Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, iflas idaresince davacının 3.şahıslardaki alacaklarının tespiti için ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, bilirkişi tarafından müflisin alacaklı olduğu 3.şahıslar ile alacak miktarlarını içeren bilirkişi raporunun iflas dosyasına ibraz olunduğunu, alacakların tahsili için borçlulara karşı icra takibi başlatılmasına iflas idaresince karar verildiğini, davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usulü itirazlarının yanı sıra esasa ilişkin olarak icra takibinde de dayanak bilirkişi raporunda da alacağın sebebinin ne olduğunun açıklanmadığını, hiçbir somut delile dayanmayan borcu kabul etmediklerini, müvekkili şirketin kayıtlarında davacı şirketin herhangi bir alacağına rastlanılmadığı gibi aksine, davacının müvekkili şirkete borcu bulunduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; takibe konu borca dayanak fatura, belge ve sair dökümanın ibraz edilmediği, tanzim olunan bilirkişi raporunda da davacının davalıdan alacaklı olduğuna ilişkin kayda rastlanmadığının tespit edildiği, bu haliyle davacının davalıdan alacaklı olduğu hususunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Söz konusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı iflas masası adına iflas idare memuru vekili istinaf başvurusunda özetle; dosyada 07.09.2016 tarihli bilirkişi raporuna itirazlarını sunduklarını, müflis şirketin vergi dairesine müzekkere yazılarak BA-BS formlarının istenmesini ve bu formlar geldikten sonra dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesini talep ettiklerini, mahkemenin müflis şirketin vergi dairesinden BA-BS formlarının istenmesine karar verdiğini fakat dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmediğini, bu sebeple dosyada eksik inceleme yapılarak haksız karar verildiğini, ayrıca Bakırköy … İflas Müdürlüğü’nün … iflas dosyasından alınan bilirkişi raporunda müflis şirketin davalıdan alacaklı gözüktüğünü, iflas dosyasından alınan bilirkişi raporu ile yerel mahkeme dosyasından alınmış olan raporların birbiri ile çeliştiğini, çelişki giderilmeden karar verildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, iflas masası adına iflas idare memurunun cari hesap alacağına dayanılarak başlattığı takibe vaki itizarın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası celbedilmiş olmakla tetkikinde, davacı tarafından davalı aleyhine toplam 12.025,85 TL tutarında ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı ile takibin durduğu, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalıya ait ticari defterlerde davalı şirketin davacıya telefon hizmeti faturalarından dolayı 889,13 TL alacağının bulunduğu, bu ilişki haricinde taraflar arasında başka herhangi bir cari ilişkini bulunmadığı, icra takibinde cari hesap alacağı dayanak gösterilmiş olup buna ilişkin fatura ve benzeri bir dökümanın sunulmadığının tespit edildiği, davacı vekilinin rapora itirazında bir kısım bilirkişi rapor suretleri sunduğu ancak ilişkiyi gösterir cari hesap dayanağı fatura vs. belge sunmadığı görülmüştür. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesine göre, ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Davacı tarafın takibe ve davaya konu ettiği alacağını dayandırdığı, kesinleşen Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/154 E. sayılı iflas kararı ve Bakırköy ….İflas Müdürlüğünün …. sayılı iflas dosyasındaki dava konusu gösterilen alacağın dayanağı bilirkişi raporu dosyaya celbedilmiştir. Ancak cari hesaba konu alacağın kaynağının ne olduğu ve ne tür alacağa dayandığı somut olarak davacı tarafça açıklanmamıştır. İflas dosyasındaki bilirkişi raporunda da bu alacağın cari hesap alacağı ve davacı alacağı olarak saptanması mümkün olmamıştır. İflas dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde de alacağın somut dayanağına rastlanmamıştır.Somut olayda ve davada, alacağın varlığını ispat yükü davacıdadır. Davacı cari hesabın dayanağını açıklayamadığı gibi delillerini de sunmamıştır. Bu nedenle mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/12/2019