Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/497 E. 2019/1359 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/497
KARAR NO : 2019/1359
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2017
NUMARASI : 2017/719 E – 2017/1348 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 17/09/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında elektrik abonelik sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmeye göre davacı hakkında 2007-2010 tarihleri arasında tahakkuk ettirilen ve ödenen faturaların içeriğinde kayıp-kaçak enerji vs. bedelinin de haksız olarak tahsil edildiğini belirterek, haksız tahsil edilen bedeller belirlendiğinde arttırılmak üzere şimdilik 1 TL’nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde davayı kabul etmemiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile dava değerinin 19.883,53 TL olduğunu bildirmiş, harcını ikmal etmiştir.Mahkeme tarafından “Davanın reddine ” ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine istinaf incelemesinde Dairemizin 2017/366 E.2017/350 K.sayılı kararı ile 6719 sayılı kanunula yapılan değişiklikle 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının, bilirkişi raporu alınarak, yerel mahkemece tartışılıp değerlendirilmesinden sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, istinaf konusu mahkeme kararının HMK.nun 353/1-a-6 maddesine göre KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilgili mahkemeye iadesine karar verilmiştir. Mahkemece , yapılan bilirkişi incelemesi sonrasında yapılan tahakkukların EPDK düzenleyici işlemlerine uygun olduğunun belirlendiği gerekçesiyle “Davacının davasının reddine, davalı lehine vekalet ücreti taktirine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmakla,istinaf dilekçesinde, kararın hukuka ve Anayasaya aykırı olduğunu, yasa değişikliğinin uygulanmasının geriye yürümezlik ilkesine de aykırı olduğunu, davacının dava açılış tarihine göre dava açmakta haklı olduğu gibi , davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin de hukuka aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek, Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.Anılan yasanın bazı maddelerinin Anayasaya aykırılığı iddiasına ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın yürürlük tarihi gözetildiğinde 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na 04/06/2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümlerine göre somut olayı sonuçlandırılması hukuka aykırı bulunmamıştır. Kaldı ki 28/12/2017’de Anayasa Mahkemesi bu konudaki muhtelif mahkeme başvurularını reddetmiş olup, Anayasa Mahkemesince anılan yasanın eldeki davalara da uygulanacağına ilişkin hükmü iptal edilmediğinden, davalı tarafın bu bedelleri maliyet unsuru olarak talep edebileceği hususu kesinleştiğinden, buna ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Davacının diğer istinaf sebeplerinin incelenmesiyle, davacı mevzuat değişikliği sonrası haksız çıkmış olsa da, dava tarihi itibariyle, uygulamanın haksız olduğu iddiası ile açmış olduğu bu davasında, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Somut olayda, davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. Sayılı kararı ve Yargıtay 3.H.D kararları gereği içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur. Bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve HMK nun 331/1 maddesi uyarınca davanın başlangıcındaki haklılık durumu gözetilerek davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline dair hüküm kurulması gerekirken, aksine davalı lehine vekalet ücretine hükmedilerek davanın reddine dair yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş,bu sebeple davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile, karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereği bu yönlerden düzeltilmek suretiyle, bu konuda yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden, yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilmesi ile yeniden esas hakkında;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 31,40 TL harcın peşin harçtan mahsubu ile bakiye harç ve ıslah harcı toplamından mahsubu ile 335,87 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı 568,80 TL yargılama gideri ve 31,40 TL harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereği 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davanın niteliği gereği davalı hakkında vekalet ücreti taktirine yer olmadığına
5-Yatırılan ve taraflarca kullanılmayan gider aansı bakiyesinin talep halinde yatıran taraflara iadesine
İstinaf incelemesi ile ilgili olarak,
Davacı tarafça yatırılan istinaf harcının isteği halinde davacıya iadesine
Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 78,00 TL istinaf yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK 362/1-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 17/09/2019