Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/485 E. 2019/496 K. 29.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/485
KARAR NO : 2019/496
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2017
NUMARASI : 2015/877 E – 2017/889 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 29/03/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, her hangi bir tüketim karşılığı olmayan , kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik toplam 1.000,00-TL nin ödeme tarihlerinden itibaren ticari faizleri ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında ,davacı vekilince harçlandırılmış talep arttırım dilekçesi ile dava değeri toplam 21.100,05 TL’ye yükseltilmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, elektrik faturalarında yer alan kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararının tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin 6719 sayılı yasa ile maliyet unsuru olarak düzenlendiğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, tahakkuk ve tanzim edildikleri tarihlerde yürürlükte bulunan düzenleyici işlemlere aykırı şekilde ve fazladan yapılan 20.100,05 TL tahakkukların davacıya iadesi gerektiği kanatiyle , davacı vekilinin talep arttırım dilekçesindeki talep miktarı ile bağlı kalınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davacı vekili ve davalı vekili istinaf etmiş olup,davacı vekili , dava konusu bedellerin Yargıtay içtihatlarına ve hukuka aykırı olarak tahsil edildiğini,yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın getirdiği düzenlemenin kanunların geriye yürümezliği şeklindeki Anayasal ilkeyi ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiğini, dava açmakta haklı olduklarını ileri sürerek kararın kaldırılması istenmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını,yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini ileri sürmüştür.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.. ..nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.Karar tarihinden sonra, Anayasa Mahkemesi bedellerin maliyet unsuru olarak alınmasını yasal hale getiren hükümlere dair iptal başvurularını 28/12/2017 tarihinde reddetmiş, karar Resmi Gazete’de 15/02/2018 tarihinde yayımlanmıştır. Bu nedenle mahkemenin yürürlükteki 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 04.06.2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümlerine göre somut olayı sonuçlandırılması sonuç olarak hukuka aykırı olmadığından bu istinaf sebeplerinin sonuca etkisi yoktur. Dolayısı ile verilen kararda , bu yönlerden usul ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Bu sebeplerle ,davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.Davalının istinaf taleplerinin incelenmesiyle, 6100 sayılı HMK’nın 26 ncı maddesi hükmüne göre; hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başkasına karar veremez. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural; sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturan her bir alacak kaleminin dayanağını oluşturan vakıalar yönünden de uygulanır. Somut olayda; davacı, davaya konu kayıp-kaçak bedellerin alınmasının yasal olmadığının yargı mercilerince verilen kararlar ile belirlendiğini ileri sürerek, iş bu davayı açmıştır. Diğer bir anlatımla, kayıp-kaçak bedelinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenen tarifelere göre alınması gerekenden fazla alındığı yönünde bir iddiada bulunmamıştır. Bu tip davalarda, ilerleyen aşamada, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin temyiz incelemesi sırasında verdiği 2018/5200 E.- 2019/115 K. sayılı ilamı emsal alınmıştır. Bu sebeple mahkemece; yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasayla 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun değiştirilen 17. maddesi ile yine aynı kanuna eklenen geçici 19. ve 20. maddelerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırması nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, davaya konu bedellerin alınması gerekenden fazla alındığı yönündeki gerekçeyle taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak hüküm tesis edilmiş olması, usul ve hukuka aykırı olduğundan, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar düzeltilerek yeniden esas hakkında, aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;A-Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,B-Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar düzeltilerek yeniden esas hakkında; 1-Konusu kalmayan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,Alınması gerekli 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin ve ıslahla alınan 370,95 TL harçtan mahsubu ile fazla -bakiye 335,05 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine ,2-Davacının yaptığı 771,55 TL yargılama gideri ve davacıdan alınan 35,90 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,3-Davacı lehine karar tarihindeki AAÜT uyarınca takdir edilen 1.980,- TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,4-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalının isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,İstinaf eden davacıdan alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,5 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,Davacı tarafın istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 53 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/03/2019