Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/481 E. 2018/361 K. 03.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/481
KARAR NO : 2018/361
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2017
NUMARASI : 2016/978 E- 2017/880K
DAVANIN KONUSU :İtirazın İptali
KARAR TARİHİ :03/04/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ve davalı arasında elektrik tüketimine dayalı sözleşme imzalandığını, davalının 26.07.2016 vade tarihli 106.312,19 TL bedelli faturasının 29.303,80 TL’ lik kısmını ödemediğini , bu nedenle davalı şirket hakkında İstanbul… İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyanla ,davalının haksız itirazının iptali ve asıl alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ;taraflar arasında yapılan sözleşmede ihtilaf halinde Şişli mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunun düzenlendiğini , fakat taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesinin sözleşmenin yapıldığı tarih itibarıyla geçersiz olduğunu, davalının yerleşim yerinin Kartal-İstanbul olması nedeniyle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri ve icra dairelerinin iş bu ihtilafı çözmeye yetkili olduğu iddiasıyla yetkisizlik kararı verilmesini ,davanın esası yönünden ise , sözleşmenin 30.06.2016 tarihinde sona erdiğini, davalının sözleşme süresi boyunca üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini beyanla , davanın reddine , davacının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatması nedeniyle takip tutarının %20′ sinden az olmamak kaydı ile haksız icra tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı ve davalı arasında yapılan sözleşmede ihtilaf halinde ” İstanbul Şişli İcra Daireleri ve Mahkemeleri” nin yetki sözleşmesi ile yetkili yer olarak belirlendiği, Şişli İcra Daireleri ve Mahkemeleri 15/07/2011 tarih 1364 sayılı HSYK 1. Dairesi kararı ile kapatıldığından yetkili mahkemenin HMK madde 6′ ya göre belirlenmesi gerektiği, yetkili mahkemenin davalı ilk itirazında belirtildiği gibi davalının yerleşim yeri yetkisinde olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, bu nedenle dava dilekçesinin HMK 114/1- ç ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine ve mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
Söz konusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı taraf, taraflar arasında yapılan sözleşmenin geçerli bir sözleşme olduğunu, sözleşme maddelerinden olan yetkiye dair yapılmış olan anlaşmanın da geçerli olduğunu, sözleşme kapsamında yetkili icra dairesi ve mahkeme olarak belirlenen Şişli İcra Dairesi ve Mahkemelerinin kapatılmasının ardından İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemelerinin, bu mahkeme ve icra dairelerinin devamı niteliğinde olduğunu, bu nedenle yapılan icra takibinin ve itirazın iptali davasının yetkili daire ve mahkemede açılmış olduğunu, diğer yandan HMK 10. maddesindeki ” sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir hükmü ” gereğince, söz konusu borcun para borcu olmasından dolayı, ifa yerinin alacaklının yerleşim yeri olması nedeniyle İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemeleri takibe ve davaya bakmaya yetkili olduğundan ,ilk derece mahkemesi tarafından verilmiş olan kararın hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüş, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HMK’ nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı esasa cevap süresi içinde yetki itirazında bulunmuş ,HMK nun 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme olan davalı ikametgahının bulunduğu Kartal ilçesi itibarıyla, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesini yetkili mahkeme olarak göstermiştir. Davada kesin yetki durumu yoktur.Ancak ,her ikisi de tacir olan tarafların aralarında yaptıkları yetki sözleşmesi ve sözleşmede belirlenen yer yetkisi , ancak esasa cevap süresi içinda belirlenen bu yerin yetkili olduğu yönündeki itiraz halinde, HMK madde 17 gereğince kesin yetki haline dönüşür. Somut olayda, davalı cevap dilekçesinde sözleşmede yetkili yer olarak belirlenen Şişli (İstanbul) Mahkemelerinin yetkili olduğuna değil, HMK madde 6 gereğince genel yetki kuralına dayanmıştır. Bu durumda ihtilafın kesin yetki durumuna yol açacak sözleşmedeki yetkili yer mahkemesinde görülmesi ileri sürülmediğine göre, davada HMK’ nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesi ve sözleşmeden doğan davaların yetkisini düzenleyen 10. maddesindeki yetki düzenlemeleri kapsamında değerlendirilme yapılması gerekmektedir.
Dava konusu olay 29.303,80 TL’ lik fatura borcunun ödenmesine ilişkin olduğundan taraflar arasında para borcu söz konusudur. TBK 89/1 gereğince ” para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, ifa edilir” hükmü gereğince HMK 10. maddesi kapsamında alacaklının ikametgahı yetkili yer mahkemesi olarak kabul edilir. Her ne kadar HMK 6. maddesince davalı ikametgahı genel yetkili yer olarak belirlenmiş olsa da, genel yetki diğer yetki kurallarını ortadan kaldırmamaktadır. Davada davacı alacaklının ikametgahı icra takibinin ve davanın açıldığı İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkisi çevresindedir. O halde seçimlik yetki davacıda bulunduğundan, ifa yeri olan alacaklı ikametgahının bağlı bulunduğu İstanbul İcra Dairesince yapılan icra takibi ve takibe yapılan itirazın kaldırılması amacıyla açılmış olan dava yetkili yer mahkemesinde açılmakla, yetkisizlik kararı verilmesi yerinde değildir.Ayrıca kabule göre de,itirazın iptali davalarında, öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı konusunda inceleme yapılıp, icra dairesinin yetkili olmadığı anlaşıldığı takdirde davanın reddi kararı verilmesi gerekirken, mahkemenin yetkisi yönünden inceleme yapılarak yetkisizlik kararı verilmesi usul ve hukuka aykırı görülmüştür.
Böylece ,yukarıda açıklandığı üzere, istinafa konu kararı veren mahkemenin yetkili mahkeme olduğu anlaşıldığından, verilmiş olan yetkisizlik kararı usul ve hukuka aykırı bulunmuş, HMK 353 1/a-3 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve davanın devamına karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-a-3 maddesine dayalı olarak kabulü ile, ilk derece mahkemesinin istinaf konusu kararının KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,
Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/04/2018