Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/39 E. 2020/270 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/39
KARAR NO: 2020/270
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/05/2017
NUMARASI: 2016/124 E – 2017/447 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili tarafından 01/08/2014 tarihinde işyeri ile ilgili olarak ödediği faturaların çok yüksek olması nedeniyle …’a başvuru yaptığını, sonrasında müvekkilinin elektrik sayacının … yetkilileri tarafından iş yeri adresine gelinerek değiştirildiğini, değişimden sonra faturaların miktarının ciddi bir şekilde düştüğünü, 08/08/2014 tarihinde … yetkilileri tarafından müvekkilin adresine gelinerek tutanak düzenlendiğini, tutanağa göre, sayacın üst damga yılının 1989 alt sağ ve sol damgalarının yılının 1990 yılına ait olduğu, sayaç diskinin dönmediğinin belirtildiğini, bu tutanak dayanak gösterilerek Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasıyla haksız olarak takip başlatıldığını, müvekkilinin sayacın bulunduğu iş yerine yaklaşık olarak 2 yıl önce taşındığını, iki yıl öncesinde yaşanan bir bozukluk varsa davacıya kusur yükletilemeyeceğini beyanla, 7.664,60 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, davanın haksız ve yersiz olduğunu beyanla ,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yargılamada alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı yetkililerince sayaca müdahale edildiği yönündeki raporun uygun olmadığı, elektrik kullanıcısı tarafından kullanılan müdahale edildiği iddia edilen sayaç ile, yeni sayacın yaptığı tüketime ilişkin kayıtlar arasında hiç fark olmadığı, dönem arasındaki tüketim oranının aynı olduğu, sayaca müdahale ile tüketimi azaltma unsurunun söz konusu olmadığı, bu nedenle davalının sayaca müdahale ettiğinden bahisle tahakkuk ettirilen faturanın uygun olmadığı gerekçesi ile, davanın kabulü ile davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında borçlu olmadığından tespitine karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir.Sayacın üst damga tarihi ile alt damga tarihlerinin farklı olduğunu , sayaca müdahale ile diskin dönmesinin engellendiğini ,bu şekilde kaçak elektrik kullanıldığını, eski sayaçta endekste 0 (sıfır) sarfiyat göründüğünü, yeni sayaçta ise böyle bir sarfiyat bulunmadığını, bunun da zaman zaman sayaca müdahale edildiğini gösterdiğini, kaçak kullanım tesbitinin, alınan laboratuar raporunun ve yapılan hesaplamanın mevzuata uygun olduğunu ileri sürmüştür. HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı inceleme sonucunda : dava, kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile yapılan tahakkuk ve takiple ilgili olarak borçlu bulunmadığının tesbiti talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi sırasında ,ilk derece mahkemesine ait dosya içerisinde icra takip dosyasının bulunmadığı anlaşılmakla ,dosya sureti UYAP üzerinden ilgili icra müdürlüğünden celp edilmiş, … tarafından davacı aleyhinde “… no.lu aboneliğe ait toplam 7.664,60 TL’nin tahsili” için ilamsız takip yapıldığı görülmüştür. Mahkemece yargılama sırasında bilirkişi raporu alınmış ise de, bilirkişi, eski sayaç ile yeni sayaç tüketimleri arasında fark bulunmadığı, bu nedenle kaçak elektrik kullanımı olmadığı kanaatine ulaşırken sayaç değişimi sonrası yeni sayaç günlük ortalamasının önceki ile hemen hemen aynı olduğu görüşünü gerekçe göstermiş olup, bu gerekçe ile sayaca müdahale edilmediği sonucuna varılıp varılmayacağı,dosyada mübrez tüketim ekstresi incelendiğinde kaçak kullanım yapıldığı iddia edilen … marka sayacın bazı dönem tüketimlerinin “0” olduğu ,sayaç değişiminden sonra takılan … marka elektronik sayaç endekslerinde ise “0” tüketimin hiç olmadığı hususlarının teknik yönden izahının yapılması ,bu yönlere ilişkin davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi ve sonuçta kaçak tüketim olup olmadığına göre hesaplama yapılması için yeniden bilirkişi kurulu raporu alınması gerektiğinden, Dairemizce resen seçilen 3 kişilik bilirkişi heyetinden yukarıda yazılı hususlarda rapor alınması,bu işlemlerin yapılması için, HMK 356. maddesi uyarınca tahkikat duruşması açılması gerekmiştir. İstinaf yargılaması sırasında alınan 11.02.2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, “0” kWh olan tüketimlerin “Endüktif Tüketim olduğu”, aktif tüketim ile ilgisinin bulunmadığı, hatta endüktif tüketim için tesis edilen sayacın (… seri nolu) farklı olduğu, dava konusu sayaç (… seri nolu) ile ilgisinin bulunmadığı, davacının aktif tüketimin dava konusu sayaç dönemimde hiçbir zaman 0 kWh tüketim kayıt etmediği, hatta sayaç sökülmeden önce kayıt edilen son 13 günlük tüketim ortalamasının (53,00 kWh/gün) oldukça yüksek çıktığı, bu kapsamda 03.04.2017 tarihli bilirkişi raporunun mevzuat ve tekniğine uygun olduğu” yönünde kanaat ve görüş beyan edilmiştir. Anılan bilirkişi kurulu raporu ,duruşma açılmasını gerektiren hususlarda yeterli teknik inceleme içerdiğinden ve ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporu ile de çelişkili bulunmadığından itibar edilmiştir. Böylece, dosyadaki bilgi ve belgeler ile itibar edilen bilirkişi kurulu raporuna göre; davacı tarafın dava konusu edilen 633,60 TL kaçak tahakkuku ve 7.031,00 TL kaçak ek tahakkuku olmak üzere toplam 7.664,60 TL kaçak tüketim tahakkukundan sorumlu tutulamayacağı, bu sebeple istinaf konusu kararda usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmakla, davalı tarafın yerinde görülmeyen istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Harçlar Yasasına göre alınması gereken 523,56 TL nisbi karar ve ilam harcından, davalı tarafça yatırılan 131,00 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 392,56 TL harcın daha davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmakla, davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa,karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/02/2020