Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/388 E. 2018/379 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/388
KARAR NO : 2018/379
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/06/2017
NUMARASI : 2016/540 E- 2017/455K
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ :04/04/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalı şirketten mevcut abonelikleri sebebiyle davacının elektrik enerjisi satın aldığını ,ancak davalı şirketin faturalara kayıp bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli adı altında haksız bedeller yansıtarak tahsil ettiğini ileri sürerek , dava tarihinden geriye doğru 10 yıllık süre içinde tahakkuk ettirilen faturalarda haksız olarak tahsil edilen bedellerden şimdilik 2.200,00 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle , 6719 Sayılı Kanunla 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda yapılan değişiklikle davanın dayanaksız kaldığını, bu bedellerin tahsilinin yasal bir yükümlülük olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda , yargılama sırasında yürürlüğe giren 6446 sayılı Kanunun 6719 sayılı Kanunla değişik 17.maddesi 10 fıkra hükmü ve geçici 20. maddesi doğrultusunda talebin yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesi ile ,dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir.Davacı taraf , mahkemenin yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın Anayasa’ya aykırılığı ile ilgili olarak yapılan başvuruların sonuçlanmasının beklenmediğini , bu yasanın getirdiği düzenlemenin kanunların geriye yürümezliği şeklindeki Anayasal ilkeyi de ihlal ettiğini , davadaki haklılık durumuna rağmen davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin de hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüş,kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
…nun 355. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ; dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak ve diğer bedellerin istirdatı istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.Aynı yasanın geçici 20. maddesiyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.Bu sebeple, ,davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Anılan yasanın bazı maddelerinin Anayasaya aykırılığı iddiası ile Anayasa Mahkemesine yapılan iptal başvurularının bekletici mesele yapılmamasına ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde , dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın yürürlük tarihi gözetildiğinde çok sayıda mahkemenin Anayasaya aykırılık başvurularının, istinafa konu kararın karar tarihi itibariyle yasal karara bağlama süresinin geçtiği ve henüz sonuçlanmadığı, bazı mahkemelerinin başvurularının da usulden reddedildiği anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesi, işin kendisine noksansız olarak gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar( Anayasa m. 152,III; An. Mah. m. 28,IV c,2). Aksi halde, Anayasa Mahkemesine başvurmuş ve onun kararını beklemekte olan mahkeme, beklemeye son vererek, davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırabilir . Dolayasıyla, mahkemenin, Anayasanın m. 152,III; Any. Mah.Kuruluş Kn m. 28,IV c,2 gereğince, Anayasa Mahkemesine başvurunun esastan incelenmesini beklemeksizin, yürürlükteki 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 4.6.2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümlerine göre somut olayı sonuçlandırılması ve Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruları bekletici mesele yapmaması hukuka aykırı bulunmamıştır.
Diğer istinaf sebeplerine gelince ,yukarıda açıklandığı üzere yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Ancak, davacı,istinafında ,davanın kabulünü isterken, kabule göre de kararın”konusuz kalma nedeniyle karar verilmesine”çevrilmesini talep etmemiştir. İstinaf sebebiyle sınırlı inceleme yapılacaktır.Davacı davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Eş söyleyişle, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu sebeple ; ilk derece mahkemesince, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişiklikleri nedeniyle istinaf sebepleriyle sınırlı inceleme sonucu ,emsal Y.3.H.D’sinin ……sayılı kararı da gözetilecektir. HMK’nun 331/1 maddesi uyarınca, dava açıldığı tarihte davacı tarafın haklı olması sebebiyle,davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve bu giderlere dahil olan maktu vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekirken ,davalı taraf lehine vekalet ücretine karar verilmesi usul ve hukuka aykırı olduğundan , bu hususta yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden HMK nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar düzeltilerek, yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile , HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar düzeltilerek , yeniden esas hakkında ,
1-Davanın ,Reddine ,
2-Harçlar yasasına göre alınması gerekli 31,40 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 853,88 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatan 822,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacıdan alınan 31,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
5- Davacı vekille temsil edildiğinden, davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir edilen 1.980,-TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansının varsa kullanılmayan kısmının, kararın kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine,
Davacının diğer istinaf taleplerinin reddine,
Peşin alınan istinaf karar harcının, davacı tarafa isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
Davacı tarafça istinaf sebebiyle yapılan 31,50 TL masrafın davalıdan alınarak ,davacıya verilmesine ,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/04/2018