Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/38 E. 2020/763 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/38
KARAR NO : 2020/763
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2017
NUMARASI : 2015/240 E – 2017/494 K
DAVANIN KONU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete farklı zamanlarda birden fazla araç yedek parça tedarik ve montaj hizmeti verdiğini, bu iş karşılığında faturalar kestiğini, ancak davalı şirketin dava konusu icra dosyasına dayanak olan bu faturaları ödemediğini, müvekkilinin bu alacağına karşın İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, takibin durduğunu, ileri sürerek takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin, müvekkili şirkete ait … plakalı aracın kaza yaparak tamire alınması neticesinde, yalnızca bu araca ait olmak üzere yedek parça tedarik ve montaj işlemerinin gerçekleştirilmiş olmasından kaynaklandığını, iş bu hizmetlerin karşılığı olarak müvekkili şirkete 24/05/2014 sevk tarihli toplamda 13 adet fatura düzenlendiğini, söz konusu … plakalı aracın anlaşmalı olduğu sigorta şirketi …. olup, müvekkili şirket tarafından icraya ve davaya konu faturalar hakkında 24/05/2014 tarihli, … seri,… sıra numaralı yansıtma faturası düzenlendiğini, yansıtma faturası uyarınca, aracın sigorta anlaşmasının bulunduğu …, müvekkil şirket adına kesinlen faturalar sebebiyle ortaya çıkan borçtan sorumlu olduğunu, bu nedenle davanın müvekkiline yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında herhangi bir eser veya hizmet sözleşmesi veya başkaca bir sözleşme olmadığını, itirazlarında haklı olduklarını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası ve sigorta poliçeleri getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; kasko sigortacısı …’nin yaptığı ödeme sonrasında davacının ancak kıymet kazanma indirimi karşılığı eksik tahsil ettiği miktarı isteyebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 535,74 TL asıl alacak 46,64 TL faiz olmak üzere toplam 582,38 TL üzerinden Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında davalı/ borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince değişen/azalan oranlarda ticari faiz uygulanmasına, alacak miktarının likit olmadığı, miktarın mahkemece tespit edildiğinden davacı lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Söz konusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. İstinaf başvurusunda özet olarak; müvekkili tarafından davalı şirkete ait aracın tamiri yapılarak çalışır bir şekilde davalı şirkete teslim edildiğini, müvekkilinin vermiş olduğu hizmetin ticari iş niteliğinde olduğundan ortaya çıkan faturaların ticari defterlerine işlediğini, cari hesap ekstresinde bulunan faturaya davalı şirket tarafından itiraz edilmediğini, davalı şirketin bu faturaya ilişkin sigorta şirketine yansıtma faturası düzenlediğini, ancak bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde düzenlenmiş olan yansıtma faturalarının göz ardı edildiğini, davalının ticari defterlerini bilinçli bir şekilde ibraz etmeyip, incelemeden kaçırarak kendi aleyhine delil oluşturduğunu, bilirkişinin bu hususu değerlendirmediğini, müvekkili şirkete ait ticari defterler incelendiğinde toplam alacağın 13.012,80 TL olarak tespit edildiğini, ancak, bilirkişi tarafından yapılan değerlendirme neticesinde müvekkili şirketin toplam alacağının 535,75 TL olarak tespit edildiğini, bilirkişi bu tespitinde sigorta eksperinin doğru olup olmadığı muallak olan beyanları göz önünde tutarak bir kanıya vardığını, bilirkişinin dava konusu olan araca sigorta şirketinin ödediği parçalar dışında, sigortanın ödemediği ve müvekkili şirket tarafından taahhütnameye dayanılarak takılan parçaların gerçekten takılıp, takılmadığı hususunu inceleyerek hukuki ve bilimsel çerçeve içerisinde bir inceleme yaptığında gerçek alacak miktarını tespit edecekken hatalı değerlendirme yaptığını, müvekkilinin kanuna uygun şekilde davalı borçlu şirketten taahhütname aldığını, bu taahhütnamede “Hasarın teminat dışı olduğu saptanır ise veya …. durumunda hasar bedelinden servise karşı şahsen sorumlu olduğumu kabul ederim ” beyanın olduğunu, bu taahhütnamenin dosyada olmasına rağmen bilirkişi tarafından değerlendirilmediğini, bu taahhütname ile ilgili yorumun sübjektif ve taraflı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Karara karşı davalı tarafça da istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de ilk derece mahkemesince harç ve masrafların yatırılması için verilen kesin sürede eksikliğin tamamlanmaması nedeniyle HMK’nın 344. maddesi gereğince istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulmamıştır.Dava, araç tamirinden kaynaklanan tamirat bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptalidir.Somut olayda, davalının aracının davacı tarafından tamir edildiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davalının … plakalı aracının 22/03/2014 tarihinde kaza yapması sonrası, aracın kasko sigortacısı davanın ihbar olunan …. kontrolünde çalışan servis davacı …San. Tic. Ltd. Şti.’ne tamir için getirildiği, aracın 20/05/2014 tarihinde tamir edilerek sigortalı davalıya teslim edildiği, …. Tarafından açılan hasar dosyasında eksperin raporu hazırlandığı, bu rapora göre davacı şirketin hazırladığı listedeki 36.273,00 TL bedelin eksper raporuna göre listede hasar görmemiş parçaların da olması nedeniyle servis yetkilisi ile kontrol edilerek 30.283,00 TL’ye düşürüldüğü, işçilik ücretinde mutabık kalındığı, servis tarafından yedek parça tutarının 40.236,00 TL’ye çıkarılması nedeniyle yapılan incelemede işçilik tutarının arttırıldığı, servis tarafından araç tesliminden sonraki tarihli stok faturalarının gönderildiği ve hasarla ilgisi olmayan bazı parçaların fatura edildiğinin belirtilmiş olduğu, davacının hasar bedelini sigorta şirketinden tahsil ettiği, davacı tarafça verilen taahhütnamenin hasarın teminat dışı olması durumunda davalıdan talep edilebileceğine ilişkin olduğu, davacı tarafça yapılan tamiratın sigorta şirketinin teminatı dışında olduğu hususunun iddia ve ispat edilemediği, davacının talep edebileceği miktarın sigorta tarafından karşılanmayan ve hasarla ilgisi olmayıp değiştirilen parçalarla ilgisi olduğu anlaşılmakla davacının sübuta yönelik istinaf itirazları yerinde değildir.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararın mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Davacıdan alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/09/2020