Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/370 E. 2020/561 K. 11.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/370
KARAR NO : 2020/561
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/09/2017
NUMARASI : 2016/160 E – 2017/684 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/06/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi bağıtlandığını, söz konusu sözleşme gereği ödemelerin yerine getirilmemesi üzerine borçlu aleyhine 17.04.2015 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takibe giriştiklerini, davalının 21.04.2015 tarihinde 21.377,43 TL kısmi ödeme yaptığını, 18.05.2015 tarihli dilekçe ile de kalan anapara tutarı olan 22.161,27-TL için itiraz ettiklerini beyanla haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamını, davalının alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ihtilaf sebebinin yanlar arasında bağıtlanmış olan 05.03.2014 tarihli “Elektrik Satış Sözleşmesi” ile yine aynı tarihli Elektrik Satış Sözleşmesi Ek Protokolünde yazılı olan hükümlere aykırı davranılmasından kaynaklandığını, sözleşmenin 4.1.1. maddesinde yapılacak iskonto oranının %19,5 olarak belirlenmiş olduğunu, ancak davacı tarafından tahakkuk ettirilen faturalarda bu iskonto oranından daha düşük oranlarda iskonto yapıldığının tespit edilmiş olduğunu, bu durumu davacı tarafa iletilerek düzeltilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın 22.05.2014 tarihinde gönderdiği e-postada sözleşmenin daha birinci ayında %19,5 iskonto yerine %18.36 oranında iskonto uygulamış olduğunu kabul ettiğini, davacı tarafın kabulü üzerine Nisan ve Ekim 2014 tarih aralığında %19,5 oranına uygun gelecek şekilde iade faturasının davacı tarafa gönderilmiş olduğunu ve mahsuplaşmanın gerçekleştirildiğini, Ekim-Kasım-Aralık 2014 dönemi için de %16,43 oranında iskonto uygulanmak suretiyle fatura düzenlendiğini, vekiledeninin de haklı olarak %19,5 oranında iskonto uygulamak suretiyle fatura bedellerini ödediğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda davanın reddine, davacının kötüniyeti sabit olmadığndan davalı yanın tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.Söz konusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. İstinaf başvurusunda önceki iddialarını tekrarla birlikte özet olarak; dosyada mevcut cari hesap tablosundan da anlaşılacağı üzere takip açılışından sonra davalının faiz, masraf ve vekâlet ücreti ödemeksizin 21.377,43. TL ödeyerek takibe itiraz ettiğini, bu ödemenin takibi kısmen kabul ettiğine delil olduğunu, sözleşmede anlaşma sağlanmış olan indirim oranının (madde 4.1.1 % 19,5) ek protokolün 1. maddesine göre “tüketicinin bağlı olduğu dağıtım bölgesinde uygulanan tarifelerin aktif enerji satış fiyatında artış veya indirim olması durumunda, bu artış veya indirim oranı tüketiciye aynen yansıtılacaktır” düzenlemesi gereğince % 18,36 olarak revize edildiğini, bilirkişinin bu durumu göz ardı ettiğini, sözleşmenin 4.1.1, 5, 8.1.1 ile ek protokol 1. ve 3. maddelerinde her türlü değişimin indirim oranına yansıtılacağının kararlaştırıldığını, ayrıca Ekim 2014 dönemimde yaşanan doğalgaz zammından dolayı taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8.1.1 maddesinde “elektrik fiyatı ve elektrik üretim ve tedarik maliyetini etkileyen düzenlemelere uymayı peşinen kabul ve taahhüt eder” ve 5. maddesinde de “enerji üretim ve tedarik maliyetinde meydana gelecek değişiklikler sebebiyle, tedarikçi tarafından tüketicinin onayına ihtiyaç olmaksızın satış bedeline aynen yansıtılacaktır” maddelerine göre indirim oranının % 16,43 olarak revize edildiğini, bilirkişi tarafından bu maddeler yeterince irdelenmeden sadece indirim oranını uygulayarak rapor hazırlamasının hukuka uygun olmadığını, davalının sözleşmede indirim oranlarının değişeceğini kabul ettiğini, bu sebeple dosyanın hukukçu bilirkişiye gönderilmesini talep ettikleri halde mahkemenin bu taleplerini ve diğer taleplerini reddederek davanın reddine karar verdiğini ileri sürmüştür. Dava; elektrik satış sözleşmesi uyarınca ödenmeyen fatura bedelleri için girişilen takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Dosya kapsamından; takip dosyasında 43.538,70 TL asıl alacak ve 1.369,52 TL faiz olmak üzere toplam 44.908,22 TL alacağın tahsili için 06/04/2015 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlunun 22/04/2015 tarihli itiraz dilekçesinde 21.377,43 TL borcu kabul edip haricen ödendiğini bildirdiği, bakiye 22.161,27 TL alacağa itiraz ettiği, taraflar arasında yapılan 05/03/2014 tarihinde “Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi” ile davalı şirketin davacıdan … Abone numarası üzerinden elektrik satın aldığı, sözleşme süresinin 27 ay olarak belirlendiği ve elektrik enerji birim satış fiyatının diğer tüm dağıtım sistemi kullanıcısı tek terimli tek zamanlı ticarethane tarifesi aktif enerji birim satış fiyatı üzerinden %19,5 indirim uygulanacağı ve tüketicinin bağlı olduğu dağıtım bölgesinde uygulanan tarifelerin …. Fiyatında artış olması durumunda bu artışın tüketiciye aynen yansıtılacağının düzenlendiği, sözleşmenin 5. ve 8.1.1 maddesi ile ek protokolün 1. maddelerinde ise mevzuattaki değişiklikler yeni yasalar ya da doğabilecek vergi veya fonlar ile enerji üretim veya tedarik maliyetinde meydana gelecek değişiklikler sebebiyle, tedarikçi tarafından tüketicinin onayına ihtiyaç olmaksızın satış bedellerine aynen yansıtılacağı, tüketicinin bu düzenlemelere uymaya peşinen kabul ve taahhüt ettiğinin düzenlendiği, ek protokolün 1. maddesinde ile “Sözleşmenin 4.1.1. maddesi tüketicinin bağlı olduğu dağıtım bölgesinde uygulanan tarifelerin Aktif Enerji Satış Fiyatında artış veya indirim olması durumunda bu artışın veya indirimin oranı tüketiciye aynen yansıtılacağı şeklinde değiştirildiği, ek protokolünün 3. maddesi ile de “sözleşmenin 4.2. maddesinde belirtilen “…yine bu ve benzer mevzuattan kaynaklanan bedellerin geriye dönük değiştirilmesi durumunda bedelin kendisi ve /veya gecikmeden kaynaklı faizleri tüketiciye aynen yansıtılacaktır ” ibaresi sözleşmeden çıkarılmıştır”, şeklinde düzenleme yapıldığı, dosyaya sunulan belgelerden ve bilirkişi raporundan davacı tarafından davalı adına tahakkuk ettirilen Ekim- Kasım -Aralık 2014 dönemlerine ait faturalarda indirim oranının %19.5 değil %16.43 üzerinden uygulandığı ve 3 adet e-faturanın sözleşmede belirlenen indirim oranının uygulanması için takipten evvel taraflar arasında yapılan yazışmalar ve noterden gönderilen birden çok fazla ihtarname ile karşılıklı olarak iade edilip yeniden gönderildiği ve nihayet davalı şirket adına düzenlenen faturaların kabul edilmediği ve mali kayıtlara işlenmeden iade edildiği anlaşılmıştır. Buna göre; dosya kapsamı ile bilirkişi raporu ile sözleşme hükümlerine göre mahkemece sözleşmenin 5 ve 8.1.1 maddesi ve ek protokolün 1. maddesine dayalı olarak yapılan değişikliklerin tarife üzerinden %19.5 indirim yapılacağına dair sözleşmenin 4.1.1 maddesinde değişiklik yaratmadığı, maddelerde sözü edilen tarifelerdeki değişiklikler, fiyatlar vergi ve fonlar ve enerji üretim fiyatında meydana gelen değişikliklerin zaten tüketiciye aynen yansıtılacağı ve indirim oranının artan bedeller üzerinden uygulanacağı tespit edilerek yine sözleşmede belirtildiği üzere diğer tüm dağıtım sistemi kullanıcıları – ticarethane için belirlenmiş tek terimli tek zamanlı dönemsel enerji bedellerinin bilirkişi raporunda tablo halinde gösterildiği üzere 01/01/2014-01/10/2015 tarih aralığında pek fazla artışta göstermediği (…-… gibi) o halde bu doğrultuda düzenlenen denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporunda sözleşme gereği %19.5 indirim oranı uygulandığı takdirde uyuşmazlık konusu 3 faturadan dolayı indirilecek tutarın 22.166,90-TL olduğu, davacı yanın 51.263,06-TL üzerinden takibe girişmelerine rağmen yukarıda açıklandığı üzere itirazın iptali davasının toplam alacak 43.538,70-TL üzerinden davalı yanca davadan evvel ödenen 21.377,43 TL nin mahsubundan sonra 22.161,27-TL üzerinden açıldığı zaten bilirkişi raporuyla da tespit edilen alacağının yani cari hesap bakiyesinin icra takip tarihi itibarıyla 43.538,70 TL ve %19.5 indirim oranı uygulandığında faturalardan indirilecek tutarın 22.166,90 TL olduğunun tespit edildiği ve bu miktarın dava konusu edilen miktardan fazla olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davacının istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/06/2020