Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/363 E. 2020/855 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/363
KARAR NO : 2020/855
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2017
NUMARASI : 2014/848 E – 2017/969 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/09/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, Silivri’de her türlü elektrik ekipmanları üretim fabrikası işletmekte olduğunu, üretimin büyük çoğunluğunun ihraç edildiğini, fabrika da yaklaşık 300 kişi çalıştırdığını, davalı kurum tarafından müvekkiline gönderilen ihbarnamenin 10/01/2014 günü tebliğ edildiğini ve 08/01/2014 tarihli faturanın ödenmediği belirtilerek 157.850 TL borcun bulunduğunun bildirildiğini, ancak ihbarnamenin tebliğinden sadece 3 gün sonra 13 Ocak 2014 günü fabrikanın elektriğinin kesildiğini, 1 gün süre ile elektrik verilmediğini, bu süre içerisinde fabrikanın çalışmasının durduğunu, müvekkilinin üretim gerçekleşmemesi sebebi ile büyük ekonomik zarara uğradığını, bu nedenlerle oluşan zararın tazmini taleplerinin kabulü ile 10.000,00 TL tutarın davalıdan 13/01/2014 tarihinden itibaren ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bilahare 24/05/2017 havale tarihli ıslah dilekçesi ile 10.000,00 TL olan talebini 21.651,00 TL’ye arttırarak ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın açılabilmesi için müvekkili tarafından işlenmiş bir haksız fiilin varlığının gerektiğini, bunun için de müvekkili şirketin kusurlu (veya kusursuz sorumluluk ilkesi gereği) sorumluluğuna neden olacak hukuka aykırı bir fiili yine bu fiil neticesinde gerçekleşmiş “gerçek zarar”ın bulunmasının gerektiği, müvekkili şirketin tamamen yönetmelik ve ilgili kurul kararları ile beraber usul ve kanuna uygun hareket ettiği, davacı adına düzenlenen faturalar, cari hesap dökümleri, ticari defter kayıtları vb. İncelendiğinde tüketim dayanağı oluştaran alacağın zamanında ödenmediği bu nedenle kendisine tebliğ edilen 08/01/2014 son ödeme tarihli faturanın ödenmemesi üzerine tarafına tekrardan bir ihtar yapılarak ihtara rağmen ödenmemesi sebebiyle yasal mevzuata uygun olarak elektrik kesme işleminin gerçekleştiği, bu durumun kayıtların incelenmesi ile sabit olacağı, davacının uğradığı zararların nelerden ibaret olduğunu genel geçer ifadelerle anlatmış olmasının, gerçek zararların neler olduğu konusunda detaylı bilgiler ve deliller sunamamış olmasının zararın gerçeklikten ne kadar uzak olduğunu göstermekte olduğunu, davacının iddiasının gerçekleri yansıtmadığı, davacının iddia ettiği zararlara ihtara rağmen faturaları zamanında ödemeyen davacının kendisinin sebep olduğu, iddia edilen zararlar için yönetmeliğe uygun davranan müvekkili kuruma izafe edilecek bir kusurun bulunmadığı, belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından taraflar arasındaki sözleşme getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, 21.651,41 TL zararın 13/01/2014 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine kara verilmiştir.Söz konusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir. İstinaf başvurusunda önceki savunmalarını tekrarla birlikte özet olarak; müvekkili şirket tarafından işlenmiş bir haksız fiilin olmadığını, davacının kendisine düzenlenen faturaları ihtarlara rağmen zamanında ödemeyerek, zarar oluşmuş ise dahi buna kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişsiz olduğunu, Elektrik Piyasası Yönetmeliği 24. Madde hükmündeki 5 günlük sürenin davacıya ödeme için tanınan süre değil, borcun ödenmemesi halinde dağıtıcıya elektrik kesintisi yapmak için tanınan süre olduğunu, kesinti süresinin müvekkili şirketten sorulmayarak, davacı beyanı ile hatalı hesaplama yapıldığını, bilirkişinin yalnızca davacı beyanını dikkate alarak 7 saat üzerinden hesaplama yapması hukuka aykırı olduğunu, davacının faturasının zamanında ödemediği için müvekkilinin faizle karşılanmayan zararının mevcut olduğunu, talepleri doğrultusunda hukukçu bilirkişi eklenerek rapor alınmasına karar verilmiş ise de mahkemece davacı talebi ile bu karardan rücu edildiğin ive eksik inceleme yapıldığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.Dava; davalı … tarafından yapılan elektrik kesintisi nedeniyle davacıya ait fabrikada üretimin durmasından kaynaklanan maddi tazminat talebidir. Dosya kapsamından; taraflar arasındaki 16/04/2008 tarihli yüksek gerilim elektrik enerjisi satışına ilişkin perakende satış sözleşmesinin faturaların tahakkuk edilmesi, ödenmesi ve enerjinin kesilmesi ile ilgili hususların düzenlendiği 5. maddesine göre; müşteriye tahakkuk ettirilen fatura bedelinin belirtilen son ödeme tarihine kadar ödenmemesi halinde son ödeme tarihini izleyen 5 iş günü içerisinde müşteriye bir kez daha bildirimde bulunulmasının gerektiği, bu bildirime rağmen fatura bedelinin bildirimi takip eden 5 iş günü içerisinde ödenmediği takdirde, müşterinin elektriğinin kesilebileceği, davacının 07/01/2014 son ödeme tarihli faturayı son ödeme tarihine kadar ödememesi üzerine, davalı Bedaş tarafından sözleşmeye uygun olarak son ödeme tarihinden 3 gün sonra, 10/01/2014 tarihinde aboneye borcunu 5 gün içinde ödemediği takdirde elektriğinin kesileceği bildiriminde bulunulduğu, sözleşmeye göre bildirimi takip eden 5 iş günü dahil içerisinde ( en geç 15/01/2014 tarihine kadar) davacı abonenin borcunu ödemediği takdirde 16/01/2014 tarihinden itibaren abonenin elektriğinin kesilmesi gerekirken, davalı … ‘ın sözleşmeyi ihlal ederek bildirimden sonraki 5 günü beklemeksizin bildirimden üç gün sonra, 13/01/2014 tarihinde davacı abonenin elektriğini kesmek sureti ile davacının zarara uğramasına sebep olduğu, mali müşavir bilirkişi tarafından davacının defterleri üzerinden yapılan inceleme sonucu elektriğin kesik olduğu süre içinde davacının zararının 21.651,41 TL zararının saptandığı olduğu anlaşılmıştır. Buna göre yapılan değerlendirmede, davalı şirketin davacı aboneye ait elektriği sözleşmede belirtilen sürelere uymayarak kesme eyleminin davacının zararına sebep olması sözleşmeye aykırılık oluşturduğundan haksız fiil olduğu açıktır. Davalının, sözleşmeye aykırı davranarak elektriği keserek, davacı şirketin zarara uğrattığı, iddia, savunma, alınan bilirkişi raporu ve dosya içerisine alınan tüm bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararın mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 1.479,01 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 401,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.077,86 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/09/2020