Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/330 E. 2018/754 K. 08.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/235
KARAR NO : 2018/709
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2017
NUMARASI : 2015/1152 E – 2017/739 K
DAVANIN KONUSU : Alacak (Aboneliğe Dayalı)
KARAR TARİHİ : 01/06/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının abonesi olduğunu, davalı elektrik enerjisi şirketinin düzenlemiş olduğu faturalar ile müvekkilinden kayıp kaçak, iletim, dağıtım vb. adı altında haksız bedeller tahsil ettiğini bildirmek suretiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçelerinde özetle; kayıp kaçak bedellerin ilgili mevzuat çerçevesinde abonelere yansıtıldığını ve uygulamanın yasal bir zorunluluk olduğunu bildirmek suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunun 17. maddesine 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile eklenen 10. fıkra hükmü ve 6719 sayılı Kanunla eklenen geçici 20. madde hükmü esas olmak üzere davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükme karşı davacı ve davalıların vekilleri tarafından süresi içinde istinafa başvurulmuştur.
Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
Davanın, 6335 sayılı yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5. maddelerinin yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 30.11.2015 tarihinde Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Anılan yasanın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olmasının gerekli ve yeterli olduğu belirtilmiş; müteakip 5. maddesinde ise, “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4. madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı ticari işletme olmadığı gibi, davalı kurumla yaptığı abonelik sözleşmesindeki tarife resmi kurum olduğundan ve davacı belediyenin tacir sıfatı olmadığından uyuşmazlık Asliye Ticaret Mahkemesinin görevi içerisinde değildir.
Mahkemece, somut uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde esasa girerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiş ve görev konusu kamu düzeninden olduğundan, resen gözetilerek, mahkeme kararı kaldırılmasına, HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin sağlanması için, dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmesi geremiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1-a-3 maddesi uyarınca mahkemenin kararı kaldırılarak, davanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden davacıya isteği halinde iadesine,
Davacının yapmış olduğu 109,50 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/06/2018