Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/314 E. 2018/371 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/314
KARAR NO : 2018/371
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2017
NUMARASI : 2016/683 E- 2017/625K
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ :04/04/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin faaliyeti ile ilgili olarak elektrik aboneliği bulunduğunu ve kullandığı elektrik faturalarını düzenli olarak ödediğini, davalı şirket tarafından faturalara kayıp kaçak bedeli , parekende satış hizmet bedeli, PSH sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım bedeli, KDV matrahı adı altında hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olarak bir kısım bedeller tahsil edildiğini ileri sürerek,bu bedellerden şimdilik 3.500,00 TL nin fatura ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde, husumet itirazı ile birlikte , müvekkili şirket tarafından tahakkuk ettirilen bedellerin yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre tahsil edildiğinden talebin hukuki dayanağı bulunmadığını, davacının bir tacir olarak süresi içinde basiretli iş adamı gibi hareket ederek itiraz etmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Söz konusu kararı, davacı taraf ile katılma yolu ile davalı istinaf etmiştir.
Davacı taraf istinaf sebepleri olarak, kanunların geriye yürümezliği ilkesinin ihlal ediliğini, ayrıca davacı lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu ileri sürülmüştür.
Davalı vekili ise, davanın konusuz kalmadığını ,yasa değişikliğinin bu sonucu doğurmayacağını ,kaldı ki yasal düzenleme ile eskisinden farklı bir durum yaratılmadığını ,red veya konusuz kalma hallerinin her ikisinde de davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini,bu sebeple kararın hukuka aykırı olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
…nun 355. maddesi uyarınca, taraf vekillerinin istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.Yine geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.Bu sebeple davacı tarfın bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Ancak , tarafların vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin istinaf taleplerinin incelenmesine gelince; yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Bu sebeple mahkemece ” dava konusuz kaldığından; esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi doğru ise de , HMK nun 331/1 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve bu kapsamda maktu vekalet ücreti yönünden ,davacının davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden, yargılama harç ve giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletileceği kuralı karşısında, davacı lehine maktu vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğundan ,davacı tarafın bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1-b maddesi gereğince karar düzeltilerek davacı lehine maktu avutaklık ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesine ,ancak açıklanan bu gerekçeye göre ,sözkonusu bedelleri tahsil eden ve dava açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılan davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğinden, davalı tarafın yerinde olmayan istinaf talebinin ise HMK nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine ,
2-Davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile, istinaf konusu karar HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca düzeltilerek , yeniden esas hakkında,
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ,
2-Harçlar yasasına göre alınması gerekli 31,40 TL harçtan , davacı tarafından yatırılan 29.20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.20 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacıdan alınan 29,20 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan toplam 100,- TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekille temsil edildiğinden, davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir edilen 1.980,-TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
6- Karar şekline göre davalı lehine avukatlık ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
7-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, kararın kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine,
Peşin alınan istinaf karar harcının, davacı tarafa isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
Davacı tarafça istinaf sebebiyle yapılan 23,50 TL masrafın davalıdan alınarak ,davacıya verilmesine ,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,
Davalı tarafça yatırılan peşin istinaf karar harcının ve davalının istinaf sebebiyle yaptığı masrafın üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/04/2018