Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/3121 E. 2019/438 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/3121
KARAR NO : 2019/438
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/1055 E
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 20/03/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacı ve davalı şirket arasında davalı Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü, Trabzon-Bayburt Yolunun yapımına yönelik noterde düzenlenen sözleşme bulunduğunu, davacının bu sözleşmedeki hissesini pay devir sözleşmesi ile diğer davalı …’ye devrettiğini, devire diğer davalının muvafakat ettiği, pay devri karşılığı olarak takibe konu çeklerin de arasında olduğu başka çeklerin davacıya verildiğini, bu çeklerin davacı işyerinden çalınması üzerine zayi nedeniyle iptallerine ilişkin mahkemece karar verilmesi sonrası bedeli ödenmeyen dava ve takip konusu bu iki adet çekin tahsili için yapılan takibe davalılar tarafından haksız itiraz edildiğini beyanla, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ile iş ortaklığının yapılan iş karşılığı hak edişlerini almaları halinde davacının alacağını tahsilde zorlanacağını ileri sürerek itirazın iptali ile ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkeme, davacının pay devir sözleşmesi ile iş ortaklığı sözleşmesini dosyaya sunduğu, pay devir sözleşmesi gereğince davacının iş ortaklığındaki payını …’ye devir ettiği, karşılığında her biri 200.000,00 TL tutarlı adet çek alınarak ödemenin yapılacağının belirlendiği, yargılamanın bulunduğu aşama itibari ile pay devrinin gerçekleştiği, davacının edimini ifa edip/etmediği konularında hiç bir açıklama ve delil bulunmadığı, alacağın varlığını yaklaşık ispat kurallarına göre kanıtlamaya elverişli mutabakat metni ve benzeri hiçbir belge dosyada olmadığı, alacağın varlığı konusunda davacı tarafından sunulan delillerin İİK.’nın 258. maddesi kapsamında alacağın varlığını yaklaşık ispat kurallarına göre kanıtlamaya yeterli olmadığı gerekçesiyle; “Davacının ihtiyati haciz talebinin reddine” karar vermiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. İstinaf dilekçesinde; davacı ile davalılar arasında yol yapım adi ortaklığı bulunduğunu, temel ilişkiye dair noter sözleşmelerinin bulunduğunu, pay devir sözleşmesi ile davacının ortaklıktaki payı davalı …’ye devrettiğini, pay bedeli olarak takip ve davaya konu çeklerin davacıya verildiği, ancak bu çeklerin davacıdan çalındığını, bu çeklerden, keşidecesi … iş ortaklığı olan 200.000,00 TL’lik çekin görüntüsünde çek lehtarının davacı olarak göründüğü, adı geçen iş ortaklığı muavin defter kaydına da işlendiği, yine 93.000,00 TL’lik çekin keşidecisinin … iş ortaklığı, lehtarın da yine davacı olduğunu, çeki veren kişinin tanık olarak dinlenmesi halinde durumun netleşeceği, bu çeklerle ilgili çek iptal ve istirdat davasının açıldığı, çeklerin iptal kararlarının kesinleştiği, bu çeklerin tahsil için bankalara ibraz edilmediği, davalı şirketin işi tamamlaması halinde alacağın imkansız hale geleceği, bu nedenle ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi için kararın kaldırılması istenmiştir.İİK 257. maddesinde “İhtiyati haciz şartları” düzenlenmiştir. Bu hükme göre, müeccel bir alacak için kural olarak ihtiyati haciz istenemez. İstenebilmesi için, alacaklının alacağını vadesinde alabilmesinin ciddi bir şekilde tehlikeye düştüğüne veya düşmekte olduğuna delalet edecek hallerin varlığı şarttır. Bu haller İİK 257/2 maddesinde sayılmış olup, vadesi gelmemiş borçtan dolayı, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu nedenlerden birinin bulunması halinde ihtiyati haciz istenebilir. İİK 258. maddesine göre, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek delil göstermeye mecburdur. Alacağın varlığını muayyen bir ihtimal dahilinde gösteren vakıaların ispat edilmesi yeterlidir. Davaya konu edilen ve iptaline karar verilen çek bedellerinin aslında, davacının adi ortaklık payının …’a devri karşılığında, devir bedeli alacağı olduğu ileri sürülmekle, pay devir sözleşmesinde, devre konu çek ve bedellerine ilişkin genel bir belirleme olduğu, pay devir senedi içeriğinde, devralanın …. olduğu ve …’nin de devir bedelinden müşterek-müteselsil sorumlu olduğunun kararlaştırıldığı yazılı olduğu halde, imza kısmında devralanın …, devre muvafakat edenin … İnşaat Şirketi olarak yazılı olduğu, davada ise davalılardan birinin de …. İnşaat Şirketi olduğu ve devre sadece muvafakatının olduğu görüldüğünden,pay devri içeriği, çek keşidecisinin iş ortaklığı olduğu , pay devir işlemlerinin tamamlandığına, devre konu işlerin devralana teslimine dair, bu aşamada yaklaşık ispata dayalı yeterli delil bulunmadığı, devir sözleşmesi eki belgelerde Karayolları Bölge Müdürlüğünün 26/09/2017 tarihli yazısıyla davacının yüklendiği işe dair, iş ortaklıklarında davacının herhangi bir sözleşme devrinde taraf olamayacağının da belirtilmesi göz önünde tutularak, pay devrinin tamamlanmasına ilişkin davada, bu aşamada yaklaşık ispat verileri bulunmadığı, İİK 257 ve 258 maddeleri koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Ayrıca da, yasalarda, ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir diye bir düzenleme olmadığı da dikkate alındığında, ihtiyati haciz talebinin reddine dair ilk derece mahkeme kararında, usul ve hukuka aykırılığa rastlanmadığından, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik karara karşı istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/03/2019